Sümeyye Boz: Barış olmadan ekmek de adalette olmaz
- 12:17 17 Aralık 2025
- Siyaset
ANKARA - Bütçe görüşmelerinde yoksulluk ve emek mücadelesini konuşan Sümeyye Boz, “Demokratik toplumu, barışı tartıştığımız bu günlerde böyle bir yaşam tahayyülü için demokratik emeği önceleyen ekmek ve barış perspektifi bulunan siyasal bir yönelim değişikliğine ihtiyaç vardır. Çünkü barış olmadan ekmek de adalette olmaz” dedi.
Meclis Genel Kurulu’nda Cumhurbaşkanlığı ve Bağlı Kurumlar ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın 2026 bütçesi görüşülüyor. Burada ilk sözü Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) milletvekilleri aldı.
Mûş Milletvekili Sümeyye Boz, bütçe kaynaklarının toplumun refahına değil, sistemin kendi açıklarını kapatmak için kullandığını belirtti. Sümeyye Boz, “Cari transfer adı verilen şey halkın, yoksulun, işçinin, emekçinin, küçük esnafın cebinden toplanan kaynakların aşağıdan yukarıya doğru tekrar yeniden dağıtılması demek. Aynı zamanda SGK'nın yıllardır büyüyen finansman açığı ve nedense hiçbir şekilde kapanmayan bu açık işte böyle halkın cebinden kaynaklarından kesilerek toparlanmaya çalışılıyor. Kriz derinleşirken, kamusal desteklerin büyümesi gerekirken tersine her yıl budandığını görüyoruz” diye konuştu.
Emekli kadın yoksulluğu
Emekli kadın yoksulluğuna değinen Sümeyye Boz, emeklilerin yüzde 58’inin kadın olmasına rağmen emekli kadınların yoksulluğunun ve yaşam mücadelesinin görülmediğini söyledi. Sümeyye Boz, “Kimse konuşmuyor çünkü her öykünün görünmezi yine kadınlar olmaya devam ediyor. Ama tam da bugün Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın bütçesini konuşurken biz emeklilerin sesi olmaya çalıştık. Bütün emekli sendikaları ve emeklilerle yapmış olduğumuz görüşmeler sonrasında onların doğrudan taleplerini, onların yaşamış oldukları hak gasplarını, maaşlarındaki eşitsizlikleri giderecek olan bir kanun teklifi hazırladık ve bugün o kanun teklifi meclis başkanlığına sunuldu” dedi.
Savaşa 4 trilyon bütçe
İşsizliğin derinleştiği ülkede özellikle gençlerin de metropollere veya yurt dışına göç ettiği belirten Sümeyye Boz devamında şöyle konuştu: “İstihdam alanı yaratmaya yönelik olan belediye projeleri ise ya iptal ediliyor, ya reddediliyor ya da belediyeler tasarruf tedbirlerine takılıyor. Asgari ücret ise başka bir gündem. Asgari ücret açlık sınırının 6 binin altında. Bu ücret yaşam standardı değil, açlıkla terbiye politikasıdır. Çünkü siz asgari ücreti düşük tutup vergi kalem ve oranlarını yükselt Artırsanız, arttırırsanız toplumun refah düzeyini aşağıya çekersiniz. Düşük asgari ücret toplumun tamamını aşağıya çeken bir yer çekim politikasıdır. Asgari ücretli kendisine intiharlar tasarlarken siz savaş konseptine 4 trilyon dolar harcayabileceksiniz mesela.
Sosyal güvenlik sistemi erkek istihdam modeline göre kurulmuş
Kadın emeği ise başka bir boyutu. Bu ülkede her iki kadından biri çalışamıyor, çalıştırılamıyor ya da görünmez kılınıyor. Kamuda kreş oranı oldukça düşük. Bir devlet eğer çocuk bakımına düşük destek veriyorsa söylediği şey açıktır; Çalışmayın. Kadın kooperatiflerine ayrılan destekler her yıl küçülüyor. Sosyal güvenlik sistemi hala erkek istihdam modeline göre kurulmuş durumda. Kadınların kesintili çalışma hayatı, bakım yükü ve ev işçi emeği ise görünmez kılınıyor. Yani bu çiftte bir yoksullaştırma stratejisi ve rejimidir. Kadınların ücretsiz bakım emeği alınıyor. Sonra da istatistiklere yansımıyor. Yani bir çeşit zihbazlık burada söz konusu. Kadın çalışıyor, üretiyor, taşıyor ama devlet onu istatistiklerde görmüyor. Bu nedenle soruyorum. Gerçekten halktan yana bir politik iradeniz var mı?
Barış olmadan ekmek de adalette olmaz
Tabii ki bu tabloların anlatmış olduğumuz bu meselelerin hepsinin değişmesi mümkün. Ancak bunun için bir teknik düzenlemeden çok daha fazla ihtiyaç var. Demokratik toplumu barışı tartıştığımız bu günlerde böyle bir yaşam tahayyülü için öncelikle demokratik emeği önceleyen ekmek ve barış perspektifi bulunan siyasal bir yönelim değişikliğine ihtiyaç vardır. Çünkü barış olmadan ekmek de adalette olmaz. “







