Eğitim Sen: Hiçbir kamu kurumu güvenli değil!

  • 19:26 11 Aralık 2025
  • Güncel
 
 
ANKARA – Meclis lokantasında çalıştırılan çocukların taciz ve tecavüze uğramasına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Eğitim Sen Kadın Sekreteri Simge Yardım, “Bir ülkenin yasama organında dahi çocuklar korunamıyorsa, hiçbir kamu kurumunun güvenli olduğundan söz edilemez” dedi.
 
Mesleki Eğitim Merkezi (MESEM) kapsamında Meclis lokantasında çalıştırılan çocukların cinsel saldırıya ve istismara uğramasına dair Eğitim Sen Kadın Sekreterliği tarafından basın toplantısı düzenlendi.
 
‘Kamuoyu baskısı olmasa süreç hızlanmayacaktı’
 
Basın toplantısında konuşan Eğitim-Sen Kadın Sekreteri Simge Yardım, TBMM Genel Sekreterliği’ne 19 Kasım 2025’te ulaşan şikâyet dilekçesine rağmen sürecin ancak olay basına yansıdıktan sonra ilerletildiğini belirtti. Simge Yardım, şunları söyledi: “Bir kamu kurumunun en tepesinde, ülkenin yasama organı çatısı altında küçük yaşta çocukların istismara uğraması, yalnızca bireysel bir sapkınlık değil; çocukların korunma hakkının sistematik biçimde ihmal edildiği ve görmezden gelindiği bir yönetim anlayışının sonucudur. Bu durum, kamu kurumlarının ‘olayları önlemek’ yerine ‘üstünü örtme’ eğiliminin ne kadar kökleştiğini göstermektedir. Eğer medya bu skandalı gündeme taşımamış olsaydı, istismarın üzerinin bir kez daha sessizlikle kapatılacağı açıktır.”
 
‘Staj sistemi çocuk emeğini sömürüyor’
 
Simge Yardım, uzun süredir uyardıkları staj sisteminin çocuklar açısından ciddi riskler barındırdığına işaret ederek şu değerlendirmelerde bulundu: “Çocuklar eğitim almak için gittikleri kurumlarda ucuz işgücü olarak çalıştırılıyor. Denetimsizlik, liyakatsiz görevlendirmeler ve psikososyal destek eksikliği bu tür istismar risklerini büyütüyor. Bu çocukların korunması için hiçbir mekanizma işletilmiyor.”
 
Simge Yardım, konuşmasının devamında şunları belirtti: “Her istismar vakasında olduğu gibi bu olayda da aynı tablo karşımıza çıkmaktadır: Birkaç personel açığa alınmakta, süreç ‘idari soruşturma’ ile sınırlı tutulmakta, ardından dosyalar sessizce kapatılmaktadır. İstismarın gerçek failleri kadar, olayı bilip susan, önlem almayan ve sorumluluğu gizlemeye çalışan herkes suç ortağıdır. Bu düzen değişmedikçe, TBMM’de de, okulda da, yurtta da çocuklar istismar riskiyle baş başa bırakılacaktır. Eğitim-Sen olarak bu olayın yalnızca ‘birkaç personelin suçu’ olarak gösterilmesine izin vermeyeceğiz. Gerçek sorumlular hesap vermelidir!”
 
Talepler
 
Simge Yardım, TBMM dâhil tüm kamu kurumlarında acilen uygulanması gereken adımları şöyle sıraladı:
 
“*Stajyer öğrencilerin çalıştığı alanlar derhal denetlenmeli,
 
*Eğitim süreçleri boyunca çocukların güvenliği ve psikolojik destekleri sağlanmalı,
 
*Liyakatsiz görevlendirmelere ve torpilli kadrolaşmaya son verilmeli,
 
*İstismara karışan veya sessiz kalan tüm yöneticiler hakkında adli ve idari işlem başlatılmalıdır.”
 
‘Çocukların güvenliği toplumsal sorumluluktur’
 
Simge Yardım, konuşmasını şu sözlerle tamamladı: “TBMM’de yaşanan bu utanç verici olay, ülkenin yönetim anlayışındaki çürümenin, denetimsizliğin ve cezasızlığın en somut göstergesidir. Çocukların istismar edildiği bir ülkede hiçbir kamu kurumu, hiçbir yönetici ‘sorumluluktan muaf’ değildir. Gerçek adalet, ancak cezasızlığın bittiği ve liyakatin egemen olduğu bir düzende mümkündür.”