Suç çeteleri tehdit etti; emniyet ‘bir şey olmaz’ dedi
- 09:02 1 Aralık 2025
- Güncel
Melike Aydın
MUĞLA – Muğla’da bir çocuk, uyuşturucu ağı ve suç çetelerinin tehdidi altına alınırken, annesi defalarca emniyete başvurmasına rağmen koruma mekanizmaları işletilmedi. A.B., “Devlet çocukları korumuyor” diyerek dayanışma çağrısı yaptı.
Türkiye’de uyuşturucuya başlama yaşı giderek düşerken, çocuklar hem suç çetelerinin hem de korumasız bırakan devlet mekanizmalarının hedefi oluyor. Emniyet Genel Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Başkanlığının 2024 verilerine göre Türkiye’de uyuşturucuya başlama yaşı 22,45. Ancak sahadaki örnekler, çocukların çok daha erken yaşlarda uyuşturucu ve suç riskiyle karşı karşıya kaldığını gösteriyor.
Bu yaşananlara karşı mücadele edenlerden biri de, çocuğu uyuşturucu ve suç çetelerinin tehdidi altında olan ve adını güvenlik gerekçesiyle değiştirdiğimiz A.B.
A.B., hem çocuğunun hem de kendisinin yaşadığı süreci ve ilgili kurumların ihmallerini anlattı.
‘Uyuşturucu ağına çekildi’
A.B., çocuğundaki değişimleri şöyle aktardı: “Sürekli sokaklarda çocuğumu arıyordum, beni görünce kaçıyordu. Davranışları birkaç ay içinde değişmeye başladı. Bir arkadaşına ulaştım ve uyuşturucuya başladığını öğrendim.”
‘Tehdit edildik, emniyet ilgilenmedi’
A.B., defalarca karakola giderek şikayetçi olduğunu, ancak gerekli işlemlerin yapılmadığını şu sözlerle belirtti: “Faillerin tehditleriyle karşı karşıya kaldım. Karakolda polisler yardımcı olmadı. Oğlumun zorunlu tedavisi için mahkemeye dilekçe verdim. Bir ara 2–3 gün eve gelmedi. Onu götüren kişileri sosyal medyadan buldum. Bana hakaret ettiler ve ölümle tehdit ettiler.”
A.B., dijital medya üzerinden yaptığı paylaşımlara rağmen emniyetin kayıtsız kaldığını ifade etti: “‘Git bizi şikayet et, devlet arkamızda’ dediler. Bunu polise ilettiğimde ‘Bir şey olmaz’ cevabı aldım. CİMER’e delilleri gönderdim, süreç devam ediyor.”
‘Kız çocukları da fuhuşa zorlanıyor’
A.B., bir gün evine gelen birkaç çocuğun kendisine başvurmasını şöyle anlattı: “Kapıma 3–4 çocuk geldi. Uyuşturucu ağı içindeki kişiler tarafından fuhuşa zorlandıklarını söylediler. Aynı yapı çocuğumu da farklı suçlara çekmeye çalışıyordu.”
A.B., çocuğunu uyuşturucu ağına sürükleyen kişi olarak İ.Y. isimli bir erkeği işaret etti.
Başvuruları ciddiye alınmadı
Çocuğunun bir süre sonra kaçırıldığını söyleyen A.B., Çocuk Şube’ye yaptığı başvurularda ciddiye alınmadığını vurgulayarak, “Çocuğumu aradığımda, ‘Anneciğim arama, zarar görmeni istemiyorum’ dedi. Polis, ‘Çocuk gelir, şikayetini almamıza gerek yok’ dedi. Günlük evlerde saklandıklarını, yurtdışı numaraları kullandıklarını söyledim ama yine bir işlem yapılmadı" sözlerine yer verdi. A.B., iki kez CİMER’e başvurduğunu, delil ve bilgileri paylaştığını ekledi.
A.B., çocukların tutulduğu mekana iki kez baskın yapıldığını aktararak, “Mühürlendi ama defalarca mührü kırdılar. Çünkü kapatılması çok kolay engellenebilecek bir mekan değil.”
'Çocukların can güvenliği yok’
A.B., çocuğunun bir dönem çocuk cezaevinde kaldığını ve burada da hak ihlallerine uğradığını söyledi. A.B., “Cezaevinde çocuklar şiddete maruz kalıyor, müdahaleler gecikiyor. Gardiyanlar çocukları sonradan kaldırıyor. Çocuğum güvende değildi. Hiçbir şekilde koruma sağlanmıyor" dedi.
A.B., çocukların cezalandırılması yerine koruyucu ve rehabilite edici mekanizmaların güçlendirilmesi gerektiğini şöyle dile getirdi: “Toplumda dışlanıyorlar. ‘Kimse benimle ilgilenmiyor’ diyerek daha fazla risk altına giriyorlar. Cezaevi çözüm değil; devlet koruma sağlamalı.”







