İzmir’den Rojin Kabaiş’in şüpheli ölümünün aydınlatılması çağrısı

  • 09:03 21 Ekim 2025
  • Güncel
İZMİR - Rojin Kabaiş’in şüpheli ölümünün üzerinden bir yıl geçmesine rağmen olayın hala aydınlatılamadığını ifade eden kadınlar, şüpheli ölümün aydınlatılması çağrısı yaptı. 
 
Wan’da geçtiğimiz yıl kaybolduktan kısa bir süre yaşamını yitirmiş halde bulunan Wan Yüzüncü Yıl Üniversitesi öğrencisi Rojin Kabaiş'in şüpheli şekilde ölümü hala aydınlatılamadı. Adli Tıp Kurumu (ATK) bir yılın ardından Rojin Kabaiş’in vücudunda bulunan DNA örneklerinin iki erkeğe ait olduğunu açıkladı. Boğulduğu iddia edilen Rojin Kabaiş’in tecavüze maruz bırakılarak katledildiğini şüphesi tüm gerçekliği ile ortada duruyor. 
 
Aradan bir yıl geçmesine rağmen Rojin Kabaiş’in ölümü ve sonrasında gelinen sürece dair kadınlar ajansımıza konuştu. 
 
‘Katiller korundu’ 
 
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM) İzmir Karabağlar Kadın Meclisi Sözcüsü Nursel Güner Sezer, Rojin Kabaiş’i katleden aklın erkek devlet aklı olduğunu ifade ederek, Türkiye’de kendini güvende hissetmediğini dile getirdi. Nursel Güner Sezer “Düzenlemeler yapılarak katiller korundu. Babası Rojin’in intihar edecek bir çocuk olmadığını söylüyor. Bu ülkede katledilen kadınlar için genelde ‘intihar etti’ deniliyor. Kadın kıyımını bu şekilde örtülüyor. Rojin üniversiteye bilinçlenmek, öğrenmek için gitti, fakat devlet kadınlarının ve gençlerinin bir yerlerde öncü olmasını bilinçlenmesini istemiyor. Bu bir özel savaş politikasıdır. Hükümet eliyle yapılan bir olaydır. Kadınların örgütlenerek bununla mücadele edebileceğini düşünüyorum. Kadınlar bir arada dayanışma içinde olmalıdır. Kadınlar öğrenmeli, kadınlar konuşmalı ve haklarını dile getirmelidir” dedi. 
 
‘Devletin arkasında olduklarını bildikleri için katiller artıyor’
 
Barış Annesi Gugerçin Şakar, Rojin Kabaiş’in kaybolduktan sonra üniversite tarafından üç gün sonra aileye haber verildiğini hatırlatarak, Rojin’in şüpheli ölümünün peşini bırakmamaları çağrısında bulundu. Gugerçin Şakar,  “Kadınların da özgürce yaşamasını istiyoruz. Kadınlar da kendilerini koruyabilmeli. Devlet kadınların yanında olsaydı katliamlar bu kadar artmazdı. Devlet katilleri takdir ediyor. Devlet katillerin bu kadar yanında durmasaydı, bu kadar kadın katliamı olmazdı. Tüm bu katliamların içerisinde devletin de parmağı var.  Kadın haklarının olmasını ve özgürce okuyabilmelerini istiyorum. Kadınlarının özgür olmasını istiyorum” diye belirtti. 
 
Örgütlülüğü büyütme çağrısı 
 
Demokratik Alevi Dernekleri (DAD) Eş Başkanı Fadime Dapaglı ise Rojin Kabaiş gibi birçok kadının katledildiğini, faillerin belli olmasına rağmen devletin olayın üstünü kapattığını belirtti. Fadime Dapaglı, “Rojin Kabaiş’in ailesinin direnciyle, halkın tutumuyla birlikle bir intihar olmadığı ve bir cinayet olduğu ortaya çıktı. Bunun için aile çok mücadele etti. Ailenin mücadelesiyle tüm bunlar gün yüzüne çıktı. Rojin gibi faili gizlenen, dosyası kapatılmaya çalışılan çok fazla kadın arkadaşımız var. Bu yüzden mücadele etmenin önemi büyüktür. Kadınların da sahiplenmesiyle birlikte güçlü bir ses oluşturduk. Neticede ulaşılmayan, üstünü kapatmaya çalışılan dosyalara ulaşıldı. Devlet sürekli kadın cinayetlerinin üstünü kapatmaya çalışıyor. Ülkede kadın katliamları o kadar arttı ki artık sayısını tutamıyoruz. Çünkü kayıt dışı çok kayıplarımız var.  Bizler de kadınlar olarak kendi örgütlülüğümüzü mücadelemizi büyütmeliyiz” şeklinde konuştu. 
 
 ‘Rojin Kabaiş’in failleri bilinçli olarak destekleniyor’
 
 Sistemin makul kadın olarak evde oturan, çocuk doğuran, hasta bakan bir kadın istediğini kaydeden Fadime Dapaglı, “Dolayısıyla devlet okuyan bir kadın, sokağa çıkan bilinçlenen bir kadını istemez. Sistemin kadına tüm bunları dayatmasıyla birlikte kadın katliamları arttı. Çünkü caydırıcı bir yasa olmadığı için desteklenen failler rahatlıkla kadını katledebiliyor.  Bu tür çetelerin bilinçli desteklendiğini, üstlerinin kapatıldığını düşünüyorum.  ATK raporları ve asayişi ile ortak bir çalışma yürütülerek üstünün kapatıldığını düşünüyorum. Çünkü tek bir kurum bunun üstünü kapatamaz ancak organize olunarak bu mümkün olur. Çocuklarımı sokağa gönderirken tedirgin olmadan, gözüm arkada kalmadan, göndermek istiyorum. Ama maalesef böyle bir ülkede yaşamıyoruz. Kadınları kendi içerisinde örgütlenmeye, üstü kapatılmaya çalışılan kadın katliamları için beraber mücadele etmeye çağırıyorum” ifadelerini kullandı. 
 
‘Kadın katliamları sistematiktir’ 
 
Devletin sistematik bir şekilde kadınları katlettiğini vurgulayan bağımsız feminist Özgün Yılmaz da, devletin tüm kadın katliamlarına göz yumduğunu dile getirdi. Özgün Yılmaz “Kadın katliamlarının artması veya aydınlatılmaması sistematiktir. Kadınlar mücadele etmese bir arada olmasa Rojin Kabaiş’in de cinayeti de buna dahil olmak üzere kadın cinayetleri, çocuk cinayetleri hiçbirisi aydınlatılmayacak. Kadınların örgütlü mücadelesi olmazsa maalesef çok yalnızız. O yüzden birbirimize sığınmak zorundayız. Kadınlar bu ülkede üvey evlat gibi yaşamak zorunda bırakılıyor. Belki dünyada da böyle ama bizim ülkemizde çok daha vahim bir durum. Bu şekilde bahsetmek istemiyorum ama kadınların da ötekisi var, Kürt olması nedeniyle ses getirmemesi gibi” diye konuştu. 
 
‘Katliamın aydınlatılma talebi AKP-MHP oylarıyla reddedildi’
 
Katliamların araştırılarak ortaya çıkarılması gerektiğinin altını çizen Özgün Yılmaz, son olarak şunları söyledi:  “Rojin Kabaiş cinayetinin araştırılması AKP ve MHP oylarıyla reddedildi. Bu nasıl olabiliyor? Ortada bir cinayet var. Kadınlar katliam aydınlatılsın diye tırnaklarıyla kazıya kazıya ses getiriyor. Katliam açığa çıkmasın diye ellerinden geleni yapıyorlar. Bu da insana sistematik olarak başka bir hedeflerinin olabileceğini düşündürüyor.  Bütün kadın katliamlarının aydınlatılmasını istiyorum.”