İSTANBUL - Yüksek lisans öğrencisi Nanaxanim Babanzade’nin sınır dışı edilmek istendiğini belirten Nana’ya Özgürlük İnisiyatifi, yaşananların ifade özgürlüğüne ve insan haklarına yönelik açık bir ihlal olduğunu söyledi.

 

Nana’ya Özgürlük İnisiyatifi, İstanbul Üniversitesi yüksek lisans öğrencisi Nanaxanim Babanzade’nin yemekhane eylemlerine katıldığı gerekçesiyle gözaltına alındığını, Arnavutköy Geri Gönderme Merkezi’ne gönderildiğini ve sınır dışı edilmek istendiğini belirterek, derhal serbest bırakılmasını talep etti. İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi’nde düzenlenen basın toplantısında, Babanzade’nin gözaltında çıplak arama ve ajanlık dayatmasına maruz bırakıldığı ifade edildi. Toplantıya DEM Parti milletvekilleri Özgül Saki ve Kezban Konukçu’nun yanı sıra, Babanzade’nin avukatı Ahmet Baran Çelik, Kadınlar Birlikte Güçlü üyeleri ve çok sayıda öğrenci katıldı.

 

Nana Babazade'nin 21 Ağustos'ta gözaltına alınarak önce Arnavutköy, ardından Çatalca Geri Gönderme Merkezi'ne götürüldüğünü söyleyen Maral Çölekoğlu, "Nana'nın alıkonmasının asıl sebebi, devletin baskı ve kontrolüne boyun eğmeyi reddetmesidir. İktidar, hak mücadelesi yürüten yoldaşlarımızı sindirmek için göçmen öğrencilerin yasal hakkı olan oturum izinlerini bir tehdit ve baskı aracına dönüştürmektedir. Kimse ifade özgürlüğünü kullandığı ve yaşam hakkı savunucusu olduğu için sınır dışı edilemez. GGM'de çoğu mültecilere ve göçmenlere olduğu gibi Nana'ya da yönelik insanlık dışı uygulamalar yaşanmıştır: Etik vegan olan Nana'nın beslenme hakkı engellenmiş, arkadaşlarının getirdiği gıda, kıyafet ve paraya el konulmuş ve ancak kamuoyundaki tepkiler sonrası kendisine 3 gün sonra verilmiştir, çıplak arama dayatılmış, avukatıyla görüşme hakkı gasp edilmiştir. Avukatı ve yakınlarına yanlış bilgiler verilmiş, zorla gönüllü geri dönüş formu imzalatılmaya çalışılmıştır" ifadelerini kullandı. 

 

Talepler

 

Tüm bu uygulamaların işkence yasağını ihlal anlamı taşıdığını belirten Maral Çölekoğlu, inisiyatifin taleplerini şu şekilde sıraladı: 

 

"* Nana hakkında yürütülen sınır dışı işlemleri derhal durdurulmalıdır.

 

* Kendisi serbest bırakılmalı ve güvenliği sağlanmalıdır.

 

* Avukatıyla kesintisiz görüşme hakkı, vegan beslenme ve hijyen hakkı ve sağlık hizmetlerine erişimi garanti altına alınmalıdır.

 

* Uluslararası koruma başvurusu yapabilmesi için gerekli süreçler işletilmelidir.

 

* Göç İdaresi Başkanlığı başta olmak üzere tüm ilgili kurumları, ulusal ve uluslararası hukuk kurallarına uymaya ve sorumluluklarını yerine getirmeye çağırıyoruz.

 

* Nana’nın hayatı risk altındadır. Derhal serbest bırakılmasını ve güvence altına alınmasını talep ediyoruz."

 

‘Nana tehdit edildi’

 

Açıklamaya katılan öğrenciler adına söz alan Metehan Kamaoğlu, "Nana, gözaltına alınmadan önce, 6 Ağustos günü evrak eksikliği gibi nedenlerle Göç İdaresi'nde bir sekreterliğe çağırılarak ajanlaştırma teklifinde bulunulmuş, sıra arkadaşları hakkında yalan ifade vermesi istenmiş. Bunu reddeden Nana, 'Bunu unutma' denerek tehdit edilmişti. Evet, bizler gençlik olarak Nana'ya yapılan bu saldırıyı unutmuyoruz, gençliğin iradesine yapılan bu saldırıyı kabul etmiyoruz" diye belirtti.

 

Mültecilerle dayanışma çağrısında bulunan DEM Parti Milletvekili Özgül Saki ise, "Geri gönderme merkezleri işkence merkezi haline geldi. Ve buraların kapıları kapalı, ziyaret taleplerimiz sudan sebeplerle kabul edilmiyor. Nana'nın yaşadıkları tüm göçmen-mültecilerin her birinin yaşadığı sistematik hale gelmiş bir politika. Bu politikayı bulunduğumuz her yerde teşhir etmeliyiz" diye konuştu.