
Kalê Spî: Direnişle kutsallaşan bir coğrafya
- 09:03 24 Ağustos 2025
- Yaşam
Nazlıcan Nujin Yıldız
MÛŞ - Doğada her şeyin bir anlamı, bir karşılığı vardır ve insanlar tarafından verilen bu anlamlar, kimi zaman yaşanmışlıklar kimi zaman da doğanın mucizesiyle hayat bulur. Kalê Spî’de yaşanan susuzluk üzerine, çeşmeden su yerine süt akması köy halkı için bir acıyken aynı yerde yaşamını yitiren PKK'lilerin ayrı bir acı ve anlamın hikayesini oluşturuyor.
Eski zamanlarda Mûş’un Gimgim (Varto) ilçesine bağlı Badan (Görgü) köyünde su sıkıntısı yaşanır. Köyün tek çeşmesi, bugün Kalê Spî olarak adlandırılan yerdedir. Bir gün, İbrahim adındaki dede, çay yapmak için kızını çeşmeye su almaya gönderir. Genç kadın su almaya gider ancak uzun süre eve gelmez. Annesi, babası endişelenir ve genç kadına bakmaya giderler. Genç kadın, çeşme başında ağlıyordur. Annesi, kızına neden ağladığını sorar. Genç kadın, çeşmeden su değil, süt aktığını söyler. Bu durumda bir keramet olduğu düşünülür ve bu nedenle çeşmenin aktığı yere “Kalê Spî” adı verilir. “Kal” İbrahim dedenin yaşlı olmasından, “spî” ise çeşmeden süt aktığından bu isim verilmiştir. Köydeki yurttaşlar bu olaydan sonra bu alanı ziyaret yeri olarak kullanmaya başlar.
Ancak köy halkının burayı ziyaret yerine dönüştürmesinin ve kutsal görmesinin bir nedeni daha vardır.
Kalê Spî’ye ayrı bir kutsallık atfedilir
Nisan 2016’da PKK’li bir grup, Badan köyüne gelir. Şafak vakti köyden çıkmaya karar veren PKK’liler, askerlerle karşı karşıya kalır. Bu sırada çatışma başlar. Çatışma esnasında iki gerilla yaralanır, iki gerilla yaşamını yitirir. Devrim isimli gerilla da yaralanır ancak izini kaybettirir. Yaralı olan iki gerilla, askerler tarafından tam da çeşmenin olduğu yerde, derenin yanındaki büyük ağaca bağlanarak askerler tarafından işkence edilir ve yaşamını yitirir. Devrim isimli gerilla ise yaralı bir şekilde askerler tarafından esir düşer. Yaşananların ardından köy halkı, gerillaların katledildiği yere ziyaretler gerçekleştirir. Hala köy halkı için “Kalê Spî” kutsal bir ziyaret yeridir.
Dere konuşuyor, biz dinliyoruz
Kalê Spî’nin hikayesini duymak ve akan dereyi, ziyaret yerini görmek için ilerlerken, köy halkının börtü, böcek, kuş, köpek ve diğer canlıların beslenmesi için ziyaret yerine yemekler bıraktığını fark ediyoruz. Yaşananları dinlerken bir yandan da gürül gürül akan derenin “Bunların tümüne ben, burada yeşeren bitkiler, ağaçlar şahit oldu” deyişini duyuyoruz. Akan su, derenin kenarındaki büyük kayalara konan kuşlar, rüzgarın etkisiyle sallanan yapraklar, yaşanan acılarla bütünleşmiş gibi bu acıları bize de hissettiriyor. Ancak köy halkının buraya atfettiği kutsallık da mücadeleyi ve iradeyi derinden hissetmemizi sağlıyor.
İşte Nisan 2016 tarihinden bu yana kutsal olan Kalê Spî’ye yeni bir kutsallık daha atfedilir. Bu kutsallık özgürlük ve direnişle harmanlanan eşsiz mücadelenin somut sembolü olur.