TJA: Sayın Öcalan'a yönelik nefret dillini kabul etmiyoruz

  • 09:13 8 Ocak 2025
  • Güncel
 
 
AMED - TJA, bazı medya kuruluşlarının PKK lideri Abdullah Öcalan’a yönelik yaklaşımlarını eleştirerek, nefret diline karşı barış, özgürlük ve eşitlik söyleminin güçlendirilmesi gerektiğini ifade etti.
 
Tevgere Jinên Azad (TJA) 28 Aralık 2024 tarihinde PKK Lideri Abdullah Öcalan ile yapılan görüşmenin ardından kamuoyunda ve medyada yoğun tartışmaların yaşandığını, ancak bazı medya organlarının gerçeklikle bağdaşmayan, ciddiyetten uzak, konun ağırlığına ve gazetecilik mesleğinden beklenen ahlaki-etik düzeye denk düşmeyen yaklaşımların olmasına tepki gösterdi.  
 
Türkiye’nin yüzyıllık siyasi tarihine damgasını vuran, halkların bu uğurda büyük bedeller ödendiği Kürt sorunun barışçıl yollarla çözülme çabasının her zaman olduğu gibi bugünde savaştan nemalananların hedefinde olduğu belirtilen açıklamada, “Ancak Sayın Abdullah Öcalan dün olduğu gibi bugün de Kürt sorununun barışçıl yollarla çözülebilmesinin kilit aktörü konumundadır. 26 yıldır İmralı’da ağır tecrit ve işkence koşullarında bulunmasına rağmen halkların eşitliği, özgürlüğü ve barışın sağlanması için yoğun bir çabanın içerisinde olmuştur. Sayın Abdullah Öcalan, Kürt halkı için direnişe ve barışa adanmış bir ömrün sembolüdür ve Kürt halkı kendi özgürlüğünü Sayın Öcalan’ın özgürlüğünde görmektedir. Bundandır ki kalıcı bir barış için Sayın Öcalan’ın sağlık, güvenlik, özgürlük koşullarının ve Kürt halkı başta olmak üzere Türkiye ve Kürdistan halkları ile temasının sağlanması halkların temel talebi haline gelmiştir” denildi.  
 
‘Sayın Öcalan bir arada yaşamın güvencesidir’
 
PKK Lideri Abdullah Öcalan’a dönük bazı medya kuruluşlarının yaklaşımlarının, kadınlar açısından kabul edilemez olduğu vurgulanan açıklamada, “Bir kısım medya ve medya mensuplarının Sayın Öcalan’ın bu rolünü görmek yerine ciddiyetsiz yaklaşımlar içine girmesi çözümsüzlüğün, savaşın ve nefretin dilini kullanmaları halkımız, biz kadınlar açısından kabul edilemezdir. Bilinçli bir şekilde yürütülen, cinsiyetçiliğin ve milliyetçiliğin etkisinde savaşı besleyen bu dil, kadın özgürlük mücadelemizin her zaman karşısında durduğu, mücadele sebebi olarak gördüğü zihniyetin dilidir. Sayın Öcalan sadece Kürtlerin değil Orta Doğu halklarının eşit ve özgür yurttaşlık temelinde bir arada yaşamasının güvencesidir. Kadın özgürlük mücadelesini, Kürt halk mücadelesi ile iç içe yoğurmuş, jin jiyan azadî felsefesi ile Orta Doğu halklarının umudunu yeşertmiştir. Kadın sorununu temel sorunu olarak görmüş, kadın özgürlüğünü yaşamı ve mücadelesinin temel taşı yapmıştır. Özgür eş yaşam fikriyatı ve ahlaki politik toplum paradigması ile erkek egemen yapı ve kurumlar karşısında yeni bir yaşamın inşacısı olmuştur.  50 yılı aşan mücadelesinde, kadının xwebûnlaşması, iradesini, öz gücünü açığa çıkarması için erkek egemen zihniyet ve kurumlarla ciddi bir mücadele içerisinde olmuştur” sözlerine yer verildi.  
 
Eşitlik dilini yükseltme çağrısı 
 
Açıklamanın son kısmında şu ifadelere yer verildi: “Bu temelde, başta özgürlük ve eşitlik mücadelesi yürüten kadın hareketleri olmak üzere bütün demokrasi güçlerini Türkiye, Kürdistan halkları ve kadınlar açısından böylesine hayati bir sorunu ele alırken söz konusu çevrelerin cinsiyetçiliğe ve milliyetçiliğe dayanan nefret dili karşısında barışın, özgürlüğün ve eşitliğini dilini yükseltmeye çağırıyoruz.”