XARPÊT - Dilara Günana’nın faili Volkan Kaplan’ın yargılandığı davanın duruşması, ileri bir tarihe ertelendi. 

 

Xarpêt (Elazığ) merkeze bağlı Sedeftepe köyünde 4 Mayıs 2024 tarihinde kaybolan ve 8 gün sonra gömülü halde bulunan 25 yaşındaki Dilara Günana'nın faili Volkan Kaplan’ın yargılandığı davanın ikinci duruşması Elazığ 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Duruşmaya, “Kasten öldürme” suçundan tutuklu yargılanan fail, “Suça iştirak” suçundan tutuksuz yargılanan anne ve babasının yanı sıra katledilen Dilara Günana’nın anne, babası ve avukatları katıldı. Elazığ Kadın Platformu ise duruşmaya izleyici olarak katıldı.

 

Kimlik tespitinin ardından duruşmada konuşan Dilara Günana’nın babası Fevzi Günana, kaybolmadan önce konuştuğu kızının Volkan Kaplan’ın ailesiyle birlikte olduğunu söylediğini belirtti. Failin katliamı tek başına gerçekleştiremeyeceğini dile getiren Fevzi Günana, sorumluların cezalandırılmasını talep etti. Ardından konuşan anne Zeycan Günana, failin ailesiyle birlikte kızını katlettiğini belirterek, sorumluların cezalandırılmasını istedi.

 

‘Planlı işlendi’

 

Ailenin avukatları da yaptıkları savunmada, dinlenen tanıkların beyanlarını kabul etmediklerini belirterek, “Suça iştirak” suçundan yargılanan aile bireylerinin de tutuklu yargılanmasını talep etti.

 

Duruşma, dinlenmeyen tanıkların dinlenmesi için 5 Kasım’a ertelendi.

 

Kadın Platformu’dan açıklama

 

Duruşma sonrası Elazığ Kadın Platformu adliye önünde açıklama yaptı. “Dilara için adalet”, “Koruma, aklama, yargıla, 6284 uygula”, “Kadın cinayetleri politiktir” ve “Hayatlarımız değil patriarkal yıkılsın” dövizleri taşıyan kadınlar, “Kadın cinayetleri politiktir” ve “Susmuyoruz, korkmuyoruz itaat etmiyoruz” sloganları attı. Açıklamada ilk olarak konuşan avukat Kader Arat, gerçekler ortaya çıkana kadar davanın takipçisi olacaklarını vurguladı.

 

‘Hepimizin meselesi’

 

Platform Sözcüsü Esin Coşkun, “Dilara'nın başına gelenler yalnızca onun değil, hepimizin meselesidir. Adalet sağlanmadığında, cezalar caydırıcı olmadığında şiddet yeniden ve yeniden erkekler tarafından üretilmeye devam ediyor” dedi. Kadın katliamlarının politik olduğunun altını çizen Esin Coşkun,  katledilen bütün kadınlar için adalet istediklerini ifade ederek, şöyle devam etti: “Yalnızca Dilara için değil yaşam hakkı ellerinden alınan tüm kadınlar için buradayız. Dilara'nın hayallerini, umutlarını, yarım kalan yaşam hakkını yok sayamayız. Onun için tek bir talebimiz var; gerçek adalet. Failin hak ettiği en ağır cezayı alması, hiçbir indirimin uygulanmaması ve adaletin yerini bulması yalnızca Dilara'nın ailesi için değil, bu ülkedeki tüm kadınların geleceği için hayati bir öneme sahiptir. Buradan bir kez daha yineliyoruz; biz kadınlar birbirimizin hayatını, hayallerini ve adalet arayışını sahipleniyoruz. Dilara'yı ve mücadelesini unutmayın. Unutturmayacağız. Onun için tüm kadınlar için yaşam hakkı için adalet istiyoruz.”

 

Açıklama, sloganlarla son buldu.