Weranşar’da halklar buluştu: İki taraf empati kurmalı

  • 18:17 17 Aralık 2025
  • Güncel
RIHA – Weranşar’da gerçekleşen “Barış ve Demokratik Toplum” buluşmasında, tarafların empati kurması gerektiğine dikkat çekilirken, entegrasyon tartışmalarına dair ise  “Entegrasyon iki tarafın bütünleşmesidir” vurgusu yapıldı.
 
Demokratik Kurumlar Platformu (DEKUP) öncülüğünde Kürdistan’ın 22 merkezinde planlanan “Barış ve Demokratik Toplum Buluşmaları” kapsamında Riha’nın Weranşar ilçesinde Weranşar Belediyesi konferans salonunda halk toplantısı gerçekleştirildi.
 
Salona Abdullah Öcalan’ın fotoğrafının bulunduğu “Bê serok jiyan nabe” ile “Barış yolu Kürdistan’dan geçer”, “Hevî zindî dibe azadî nezîk dibe” ve “Kürt halkını yokluktan var eden Önderliğe selam olsun” pankartları asılırken, İmralı Cezaevi’nde bir süre kalan Çetin Arkaş, Tevgera Jinên Azad (TJA) aktivisti Ayla Akat Ata ve Asrın Hukuk Bürosu avukatlarından Raziye Öztürk’ün katıldığı buluşmada Kürtler, Araplar ve Ezîdiler başta olmak üzere binlerce kişi sık sık “Bijî Serok Apo”, “Şehit namirin”, “Bê serok jiyan nabe”, “Jin, Jiyan, Azadî” ve “Bijî berxwedana zindanan” sloganları attı.
 
‘Halk, Başkanı muhatap olarak belirledi'
 
“İmralı’nın kapıları açılmalı” diyen Raziye Öztürk, bu süreçte yapılan görüşmelerde, Abdullah Öcalan’ın, “bilsinler ki fiziki olarak aranızda olamasam da ben onlarlayım” sözünü söyledi. Raziye Öztürk, “Başkan Öcalan’a yönelik 26 yıl boyunca bir tecrit vardı. Buna paralel olarak tüm Kürt halkı üzerinde bir tecrit durumu vardı. Başkan değişen tüm hayat koşullarına karşı bize her zaman bir perspektif bir çözüm olanağı sundu. 93’ten bu yana çözüm için pratik ve teorik güce sahip olduğunu çok kez dile getirdi. Halk, Başkanı muhatap olarak görüyor. Sayın Öcalan Kürtlerin varlık olarak artık tanındığın ancak bunun yanı sıra hukuksal olarak tanınması gerektiğini belirtti. Bunun için toplumsal sözleşmeye ihtiyaç var. Başkan bir ağaç metoforu sundu. Bir ağacı düşünün ve hastadır. Siz onun dallarını iyileştirmeye bakıyorsunuz ancak ben gövdesini nasıl iyileştiririm ona bakıyorum” diye yaşanan duruma dair değerlendirmede  bulundu.
 
 ‘Zaman, icraat zamanıdır’
 
27 Şubat’tan bu yana birçok halk toplantısı gerçekleştirdiklerine dikkat çeken Ayla Akat Ata, şunları söyledi: “Rojava’nın hemen yanı başındayız. Bugün ki süreci değerlendirebilmemiz için oraya bakmamız lazım. Şengal’de halkımız örgütsüz olduğu için DAİŞ oraya girdi, kadınlar pazarlarda satıldı. Örgütsüz toplum yok olmaya mahkumdur. Kobanê’de halk büyük direndi. Bizler sınırda birlikte direndik, karşı tarafı selamladık. Süreç ne kadar zalim olursa olsun. Kürtlere dayatılan sınırların ne kadar anlamsız olduğunu gördük. Rojava’da örgütlü kadın gerçekliğini çok iyi gördük. Brezilya’da katıldığımız bir programda, Kürt kadının örgütlülüğünün esas alındığını söyledi. Her annemizin, babamızın ve gençlerin bir hikayesi var. Ama yaşadığımız acılar bizi bir araya getiriyor. 4 Ocak’ta ben buradayım diyebiliriz, gelin hep beraber 4 Ocak’ta Amed’te olalım. Pratik adımlar atılınca, süreç anlam bulacaktır. Zaman icraat zamanıdır.”
 
‘Entegrasyon iki tarafın bütünleşmesidir’
 
“Önder Apo’nun selamlarını getirdim” diyen Çetin Arkaş, “Çok değerli mücadele arkadaşlarımızı yitirdik. Hepsini saygıyla anıyorum. 1980’lerde Amed Zindanı’nda yaşananlar vahşetti. Ancak onun yanında büyük bir direniş de vardı. 90’larda Kürtler kendi topraklarından sürüldüler. Tarihte yaşanan acılardan ders çıkaralım. Kürtler sürgün edildiler, zindana girdiler, öldüler vazgeçmediler. Bundan sonra da vazgeçmeyeceklerdir. Biz kendimize güveniyoruz. Artık Kürt varlığı inkar edilemez bir duruma geldi ve siyaset yapmak istiyoruz. Önder Apo’nun ısrarı da bu yönlüdür. Önder Apo demokratik entegrasyondan bahsediyor. Bu tek taraflı olmamalı, iki tarafın bütünleşmesidir. Biz güzelliği ve insanlığı yarıştıralım. Kürtler kimsenin tarlasına el uzatmıyor. Kendi haklarını istiyor” diye konuştu.
 
 
‘Her iki taraf empati kurmak zorunda’
 
Yaşanmışlıklardan ders çıkarılması gerektiğini ifade eden Çetin Arkaş, devamında şunları söyledi: “Tüm anaların acılarını yürekten paylaşıyorum. Her iki taraf empati kurmak zorunda. Kürt halkının hassasiyetleri göz önünde bulundurulmalıdır. Terörsüz Türkiye kavramından vazgeçin bu bizi incitiyor. Barışacaksak bazı şeyleri dikkate almak zorundayız. PKK fesih edildi, silah yakıldı. Ama halkımızın sorunları var. Bunu göz önünde bulundurmak durumundayız. Halkın onurunu çiğneyecek dilden uzak durulmalıdır. Önder Apo ‘Yaşam olacaksa özgür olacak’ diyor. Barış olacaksa kayyımlar geri çekilsin, Kürt halkının hakları tanınsın. Güzel şeyler de oluyor. Bunu görmek gerekir.”
 
Halk buluşması soru-cevap şeklinde son buldu.