Abdullah Öcalan: Süreç Barış Annelerimize de görev ve sorumluluk yüklüyor

  • 11:38 18 Ekim 2025
  • Güncel
AMED - Barış Anneleri’nin gerçekleştirdiği konferansa mektup gönderen Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan, “Ben, en çok annemden öğrendim. Hayatın gerçeğini, sabrı ama en çok da onurlu dik duruşu… Bu onur ve dik duruşun sahibi olan Barış Anneleri’ni selamlıyorum” dedi. 
 
Barış Anneleri Meclisi, 12 yılın ardından “Dayîk pêşengên civaka demokratîk û aşîtîyek mayînde ne” şiarıyla 3’üncü konferansını ÇandAmed Kongre ve Kültür Merkezi’nde gerçekleştiriyor. Konferansa Barış Anneleri’nin yanı sıra Tevgera Jinên Azad (TJA), Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM) il, ilçe örgütleri ve belediye eşbaşkanları, DEM vekilleri, DEM Parti Sözcüsü Ayşegül Doğan, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) il ve ilçe örgütleri ile sivil toplum kuruluşları katıldı.
 
İki gün sürecek konferansın yapıldığı salona, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın posterleri, yaşamını yitiren Barış Anneleri ile katledilen kadınların fotoğraflarının yanı sıra flamaları asıldı.
 
Konferansta Barış Anneleri’nin mücadelesini konu alan sinevizyon gösterimi yapıldı.
 
Sonrasında Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın gönderdiği mesaj okundu. Mesajda şu ifadelere yer verildi: “Ben, en çok annemden öğrendim. Hayatın gerçeğini, sabrı ama en çok da onurlu dik duruşu… Bu onur ve dik duruşun sahibi olan Barış Annelerini selamlıyor, konferansınıza başarılar diliyorum.
 
Kadınlar nasıl istiyorsa öyle yaşamalı ama özgür yaşama da cesaret etmeleri gerekir. Kadınlara saygımın bir gereği olarak ‘özgürlük düşüncede başlamalı’ ilkesini esas aldım.
 
Barış mücadelesinin en ön saflarında yer alan ve yaşamı savunan Barış Anneleri olarak her zaman barış ve özgürlük mücadelemizin en ön saflarında yer aldınız. Tabii ki anneler olarak mücadelemizdeki yeriniz tartışılmazdır. Ancak geleneksel toplumun kadına dayattığı ‘anne olmak, eş olmak’ durumunu aşmanın önemli olduğuna inanıyorum. Sizler annelik kimliğinizin yanında aynı zamanda özgür kadın kimliği ve bilincinizle mücadele etmelisiniz.
 
İlk anacıl toplumun çıktığı bu coğrafya, aynı zamanda ilk toplumsal sorun ve çelişkilerin de çıktığı mekândır. İlk toplumsal sorun ve çelişki, kadının köleleştirilmesi ile başlamıştır. Kadının köleleştirilmesi ile toplumun köleleştirilmesi at başı gider. Bilinenin aksine köleleşme, devletin ortaya çıkması ile değil, kadının köleleştirilmesi ile başlamıştır. Gelişen bu çelişki ve toplumsal sorun, bugün yaşadığımız sorunların kaynağını oluşturmaktadır.
 
Bu sorunsallıktan çıkmanın yolu, demokratik komünal bir yaşamı hep birlikte inşa etmektir.
27 Şubat’ta başlattığımız Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı, kadın hareketine, Barış Annelerine de görev ve sorumluluk yüklüyor. Yeni bir dönem başlıyor. Demokratik komünal sisteme dayalı sosyalist bir yaşamı örgütlemek barış ile mümkün olacaktır. Bu vesileyle tüm Barış Annelerimizi selamlıyor, çalışmalarında başarılar diliyorum.
 
Abdullah Öcalan.”