Büşra Turan

 

WAN - Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin ve 27 yıldır süren komplonun son bulmasını isteyen kadınlar, Meclis’te kurulan komisyonun İmralı’ya giderek görüşme yapması çağrısında bulunarak, “Onun özgürlüğü olmazsa bizim de özgürlüğümüz olmaz” dedi.

 

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın, uluslararası güçlerin iş birliğiyle 9 Ekim 1998 tarihinde Suriye’den çıkartılmasıyla başlayan uluslararası komplo 27 yılı geride bırakırken, komplo bugün ise İmralı Cezaevi’nde tecrit politikasıyla devam ediyor.

 

Barış Anneleri, siyasi partiler ve toplumun farklı kesimleri, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan ile barış ve diyalog yollarının açılmasını talep ediyor. Meclis’te kurulan komisyonun İmralı’ya gidip görüşme gerçekleştirmesini isteyen kadınlar, hem hasta tutsakların durumuna dikkat çekiyor hem de Abdullah Öcalan özgürleşmeden kadınların, kadınlar özgürleşmeden de toplumun özgürleşemeyeceğine işaret ediyor.

 

‘Meclis’teki komisyonun İmralı’ya gitmesi gerekiyor’

 

Barış Annesi Gozel Erdemli, 27 yıldır Abdullah Öcalan üzerinde bir komplo olduğunu belirterek, bunun son bulmasını istediklerini söyledi. Gozel Erdemli, “Biz barış ve kardeşlik istiyoruz, başlayan sürecin devam etmesini talep ediyoruz. Meclis’te kurulan komisyonun kardeşlik ve barış temeli üzerinde çalışmalarını sürdürmesini ve komisyonun İmralı’ya giderek Sayın Abdullah Öcalan ile barış için görüşme gerçekleştirmesini istiyoruz” dedi.

 

‘Önderlik karanlığı aydınlığa çevirdi’

 

Barış Annesi Asya Özlü de diğer bütün dünya halkları gibi Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın Kürt halkının arasında olmasını istediklerini belirterek, “Sayın Abdullah Öcalan bu süreci önümüze koydu ve bütün dünya bu süreci kabul ediyor. Bizim için Önderlik karanlığı bu süreçle aydınlığa çevirdi. Bizim de bu sürece sahip çıkıp adım atmamız lazım. Kürt halkı olarak üstümüze düşeni yaptık, Sayın Abdullah Öcalan’ın şartlarını kabul ediyoruz. Türk devletinin de üzerine düşeni yapması gerekir. Artık yeter, ölümle bir yere varamayız; ne onlar ölsün ne biz. Barışın gerçekleşmesini, Abdullah Öcalan’ın özgürlüğünü istiyoruz. Onun özgürlüğü olmazsa bizim de özgürlüğümüz olmaz” şeklinde konuştu.

 

‘Türk anneleri de bizim gibi barış istesin’

 

Cezaevlerindeki tutsakların cezalarını doldurmalarına rağmen tahliye edilmediğini de vurgulayan Asya Özlü, hasta tutsakların ölüm döşeğinde olmasına rağmen bırakılmadığını ifade etti. Asya Özlü, “Artık yeter, Türk çocukları da bizim çocuklarımız. Türk anneleri de bizim gibi barış istesin, bizimle el ele verip bu sürece sahip çıksın. Maalesef onlar henüz bir adım atmış değil, artık kabul etsinler, barış adımını atsınlar. Komplonun son bulmasını istiyoruz. Bugün de dünyanın birçok yerinde Sayın Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü için eylemler gerçekleştirilecek, biz de buradayız. Onurlu bir barış ve özgürlük istiyoruz” ifadesine yer verdi.

 

‘Özgürlük için Amed’den Ankara’ya yürüdüm’

 

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan üzerindeki komployla yıllardır adeta bir iç savaş hali yaşandığını dile getiren Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Payizava (Gürpınar) İlçe Yönetimi’nden Seçkin Tunç ise bu komplonun sona ermesini istediklerini vurguladı. Seçkin Tunç, “Evlatları toprağa düşen anneler ağlıyor. Yüzyılların açtığı bu savaş kapılarını artık kapatmak, bu komplonun kaldırılmasını ve son bulmasını istiyoruz. Müzakere yollarının açılmasını, demokratik bir toplumun inşası için adımlar atılmasını talep ediyoruz. Sayın Abdullah Öcalan’ın da dediği gibi, kadınlar özgürleşmeden toplum özgürleşmez. Biz kadınlar ve anneler, toplumun özgürleşmesi için alanlardayız. Amed’den Ankara’ya yürüdüm; biz artık annelerin ağlamasını ve evlatların toprağa düşmesini istemiyoruz. Her iki taraf için barış istiyoruz; komplonun kaldırılmasını ve müzakere yollarının açılmasını istiyoruz” sözlerini kullandı.