RAJIN: Gulistan ve Hêro’nun mücadelesi bizimdir

  • 09:44 22 Ağustos 2025
  • Güncel
 
HABER MERKEZİ - RAJIN, bir yıl önce Türk SİHA saldırısında hayatını kaybeden gazeteciler Gulistan Tara ve Hêro Bahadîn’i andı: “Kalemlerinden aldığımız güçle, mücadelelerini büyütmeye kararlıyız.”
 
Özgür basının öncü isimlerinden Gulistan Tara ve Hêro Bahadîn, 23 Ağustos 2024’te Güney Kürdistan’ın Silêmanî (Süleymaniye) kentinde Türkiye’ye ait insansız hava araçlarıyla hedef alınarak katledildi. 
RAJIN Koordinasyonu her iki gazetecinin katledilişinin birinci yıldönümünde yaptığı açıklama ile gazetecileri özlem ve minnetle anarak mücadelelerine bağlılıklarını yineledi.
 
RAJIN Koordinasyonu, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
 
"Savaş isteyenlerin, savaşla beslenenlerin ilk hedefi her zaman hakikat olmuştur. Özgür basının öncü kadınlarından Gulistan Tara ve Hêro Bahadîn, bundan bir yıl önce 23 Ağustos 2024 yılında Güney Kürdistan’da, Silêmanî’nin Seyîdsadiq ilçesinde Türkiye Cumhuriyeti devletine ait insansız hava uçakları tarafından içinde bulundukları aracın bombalanması sonucu şehit düştüler. RAJIN olarak Özgür Basın şehidi arkadaşlarımızı saygı, özlem ve minnetle anıyor, mücadelelerine bağlılığımızı bir kez daha yineliyoruz. Onlar hakikat arayışçıları olarak yolumuzu aydınlatan ışık oldular.
 
Hedef alınmaları tesadüf değil
 
Gulistan Tara, 2000 yılında başladığı özgür basın yolculuğunda Kürdistan’ın birçok alanında çalışmış, Kürt halkının ve kadınının sesi olmuş, kadına yönelik özel savaş politikalarını teşhir etmiş, işbirlikçiliği deşifre etmiş, yolsuzluğu, yoksulluğu, adaletsizliği işlemiş, yalanların perdesini yırtarak gerçekleri açığa çıkartmış, tarihe not düşmüş, özgürlük tutkunu olarak kendini halkının özgürlüğüne adamış, Özgür Basın devrimcisiydi. Hêro Bahadîn de, 27 yaşında Silêmanîli genç bir gazeteci olarak, Güney Kürdistan’daki kadınların dertlerini dinlemiş, yaşamlarını kayıt altına almış, gerçeğin, hakikatin ve adaletin izinden yürüyen heyecanlı, iddialı bir basın emekçisiydi. Hedef alınmaları tesadüf değildi. Araçta bulunanlar, özgür basın mensubu oldukları için hedef seçilmişlerdi. Çünkü faşizm, hakikati çarpıtarak, yok sayarak, kendini var eder.
 
Aydınlık, demokratik, özgür bir ortam ve toplum istemeyen kapitalist-erkek egemenlikli sistem, aydınlığı, yaşamı, kadını hedef alır, özgür basını susturmaya çalışır. Özgür Basın, despotik erkek egemenlikçi sistemlere karşı demokratik toplumun temel güvencelerinden biridir. Demokratik topluma ulaşmanın, halkı doğru bilgilendirmenin temel araçlarındandır. Özgür Basının hedef alınması, özgürlüğün, hakikatin, toplumun güvencelerinin hedef alınmasıdır.
 
Uluslararası güçlere çağrı
 
Buna rağmen tarih bize gösterdi ki, despot sistemlere karşı özgürlük arayışçıları da hep var olmuş, bayrağı devretmişlerdir. Dünya halen yaşanılabilir durumdaysa bunu bütün baskı, zulüm, soykırım saldırılarına rağmen direnenlerin, demokrasi ve özgürlük iddialarından vazgeçmeyen, bunun için bedel verenlerin mücadeleleri sayesindedir. Gulistan Tara ve Hêro Bahadîn yoldaşlarımız da bütün tehdit ve saldırılara karşı ipi göğüsleyerek gerçeğin, adaletin peşinden gitmiş, bütün tehdit ve saldırılara rağmen hakikat arayışlarından vazgeçmemişlerdir. Savaşın en yoğun yaşandığı dönemde hem Türkiye saldırılarını hem de Irak ve Federe Kürdistan’ın hükümet politikalarını teşhir etmiş, yalanların ve özel savaş politikalarının kirli perdesini yırtmıştır. Katledilme biçimleri ve şehadetleriyle de örtülmek istenen gerçekler bir kez daha açığa çıkmış, savaş kurallarının ihlali ve işbirlikçilik gözler önüne serilmiştir. Özgür Basın şehitlerimizin ortaya çıkardığı hakikat ışığında uluslararası güçleri sorumlulardan hesap sormaya çağırıyoruz.
 
Yarım kalan mücadelelerini büyüteceğiz
 
Özgür basın geleneğine yönelik böyle saldırılar ilk olmadığı gibi son da olmadı. Kürt halkının özgür sesi, basını olmak, Kürt halkının yaşadıklarını sadece duyurmak değil, yaşamak anlamına da geliyor. Gulistan Tara ve Hêro Bahadîn’in ardından, son bir yılda hem Güney Kürdistan’da hem Rojava’da gazeteciler katledildi. Buna rağmen hiçbirinin kalemi yerde kalmadı. Gurbetelli Ersöz, Nagihan Akarsel, Nûjiyan Erhan, Deniz Fıratlardan devraldıkları kalemi Cihan Bilginlere devreden Gulistan Tara ve Hêro Bahadîn’in ardılları olarak onların kaleminden yazacak, onların dilinden konuşacak, onların objektifinden bakacak, yarım kalan mücadelelerini büyüteceğiz. Onlardan aldığımız güç ve kararlılıkla, kadın özgürlük çizgisinde hayal ettikleri demokratik-özgür topluma ulaşma mücadelemizi kararlılıkla yürüteceğiz. Gulistan Tara ve Hêro Bahadîn yoldaşları bir kez daha sevgi, saygı ve minnetle anıyor, umutlarını yaşatacağımızın sözünü yineliyoruz."