Hiçbir güç kararlı iradeyi kıramaz: Elbet Efrîn’e döneceğiz
- 09:10 14 Aralık 2018
- Yaşam
Sozda Oremar
ŞEHBA - Efrîn’e dönük saldırılara karşı direnen eşlerini kaybeden kadınlar, çocuklarıyla birlikte göç ettikleri Şehba’da topraklarına geri dönme umuduyla yaşıyor. Tüm yaşananlara rağmen dillerinden mücadeleyi düşürmeyen kadınlar, “Kimse Efrîn üzerine hayal kurmasın. Hiç kimse özgürlük için karar vermiş kadının iradesini kıramaz. Efrîn'in özgürlüğünü görmek için mücadele vereceğiz” dedi.
Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) ve ona bağlı grupların 20 Ocak itibari ile Efrîn ve ilçelerine dönük başlattığı saldırılar sırasında yüzlerce kişi yaşamını yitirdi. Saldırılar sonrası Şehba Bölgesi'ne göç etmek zorunda kalan kadınların çoğu eşlerini saldırılara karşı direndikleri sırada kaybetti. "Bir halkın varlığı direnişi ile mümkündür" tezinin temsilcisi olan bu kadınlar, şimdi çocuklarıyla mücadelelerini sürdürüyor.
3 çocuğu olan Selwa Mihemed, saldırılar sırasında eşini kaybeden kadınlardan sadece biri. Selwa, yaşadıklarına ilişkin şu ifadelerde bulundu: "Şehit Lokman'ın eşi olarak başı dik ve gururlu bir kadınım. 3 çocuğumu bu kutsal yol üzerinde büyüteceğim. Eşim her zaman şunu diyordu; 'babalarımız bizim için bir şey yapmadılar ancak ben çocuklarıma özgür bir gelecek vaat etmek için mücadele edeceğim.' Eşime sözüm var çocuklarım Heval, Ronahi ve Rojbin, onun açtığı yolda büyüyecek.”
‘Kimse Efrîn üzerine hayal kurmasın’
Hiç bir zaman özgür yaşam felsefesinden uzaklaşmayacaklarını söyleyen Selwa, "Eşim çağın direnişinde şehit düştü. Şehadetini ilk duyduğumda bir kadın olarak asla zayıf düşmedim tam tersine gurur duyarak daha da güçlendim. Hem eşimi hem de kardeşimi kaybettim. Erdoğan demesin ki; ‘çocukları öksüz bıraktım.’ Şunu iyi bilsin ki toprağımız şehit anaları, eşleri, kardeşleri ve çocuklarıyla özgürleşecektir. Zafer bizimdir. Efrîn çocuklarımızındır kimse Efrîn üzerine hayal kurmasın. Efrîn Efrînlilerindir" diye konuştu.
‘Kimse özgürlük için karar vermiş bir iradeyi kıramaz’
Efrîn'e yönelik saldırıda eşini kaybeden Şervin Hisèn, "Her türlü ağır silahla halkın gözünü korkutacağını zannederek vahşice Efrîn'e saldırı yapıldı. Ancak bu teknikle ne gözümüzü korkuttular ne de bizi yenilgiye uğrattılar. Biz direnişimizle başardık, onların barbarlığı ise direnişimiz karşısında yenildi" ifadelerini kullandı.
Özgürlükleri için bedel verdiklerini ve vermeye devam ettiklerini ifade eden Şervin, eşini de bu uğurda kaybettiğini sözlerine ekledi. Şervin, "Eşimin şahadeti ile hiç bir zaman moralsiz olmadım tam tersine güç alarak Abdullah Öcalan'ın ideoloji ve felsefesinde derinleşerek kendimizi eğittiğimiz için zayıf düşmeyeceğiz. Rıfat deyince aklıma sevgi, onur, dürüstlük; Şehit Rifat deyince aklıma yurtseverlik, ideolojisine bağlı biri olarak geliyor. Hiç kimse özgürlük için karar vermiş kadının iradesini kıramaz. Ben eşimin şahadeti ile gurur duyuyorum. Bir buçuk yaşındaki kızım Caner'i babasının kutsal yolunda eğiterek büyüteceğim. Abdullah Öcalan'ın ve Efrîn'in özgürlüğünü görmek için mücadele vereceğiz. Bu sözümüzün arkasında olacağız” dedi.
'Son nefesime kadar direneceğim'
Yine saldırıda eşini kaybeden 3 çocuk annesi Besime Yusuf, "Şehit Demir, hiç bir zaman ‘çocuklarım var’ demedi çocukların özgür geleceği için mücadele verdi. Çağın direnişinde büyük bir inançla direnerek şehadete ulaştı. Ben de şehit eşi olarak eşime şu sözü veriyorum; nasıl ki sen özgürlük savaşçılarının yanında direnerek şehit düştün bende bu yoldan çocuklarımı büyüterek sana ve senin gibi nice şehitlerin izinde yürüyeceğim" diye belirtti.
'Hiçbir işgal kadının iradesini kıramaz'
Saldırılardan sonra “Berxwedan Kampı”na yerleşen Huriye Reşit Huseyin (50), her türlü zorluğa göğüs gerdiklerini dile getirdi. Huriye, şöyle devam etti: "Efrîn'e yapılan saldırı sonuna kadar insanlık dışı her türlü tekniğin kullanıldığı bir saldırıydı. Ancak biz onların uçak, tank ve toplarından korkmadık. Efrîn kadını çağın direnişinde bir yandan cephede direnirken, biz de savaşçılarımız için yemek yapıyorduk. Bir kez daha gördük ki hiç bir işgal kadının gücünü, direnişini ve iradesini kıramaz. Bedel verenlere layık olacağız. Şehit eşleri olarak kanımızın son damlasına kadar verilen mücadeleye layık olacağız. Bugün Berxwedan Kampı’nda direniyoruz. Başımız dik elbet Efrîn'e döneceğiz biliyoruz."
'Hepimiz yan yanayız'
Zelux Bilal ise, eşi yaşamını yitirdikten 4 gün sonra ikiz çocuklarını dünyaya getirdi. Sonrasında çocuklarıyla “Berxwedan Kampı”na yerleşen Zelux, güçlü duruşu ile kadınlara moral oluyor. Zelux, "Roni ve Nuri'yi büyüterek babalarının nasıl bir kahraman olduğunu anlatacağım. Bu şehadetle çocuklarımı yurtseverlik, toprak sevgisiyle büyüteceğim. Kimse sanmasın ki biz sahipsiziz. Şehit Aile Kurumu, bana, çocuklarıma ve tüm şehit ailelerine sahip çıkıyor. Hepimiz yan yanayız. Bu yüzden hiç bir zaman kendimizi yalnız hissetmedik. Düzenli olarak eğitimimizi görüyoruz. Önderliğimizi ve şehit gerçekliğini tanıyabilmek için kendimizi eğitiyoruz" dedi.
'Bir gün Efrîn'e döneceğiz umudu ile yaşıyoruz'
Fatma Heci de, şunları söyledi: "58 gün Türk uçakları ve ortakları köy, ilçe ve şehrimize saldırarak bizi yıldıracaklarını sandılar. Herkes iyi bilsin ki saldırılar karşısında zayıf düşen değil direnen halkız. Her gün saldırılar barbarlaşırken direnişimiz hat safhaya ulaştı. Efrîn'de nasıl direndiysek bugün de Berxwedan Kampı’nda da aynı coşkuyla direniyoruz. Halkımızın üzerinde kirli planların yapıldığının farkındayız. Onların kirli planları bizi davamızdan, direnişimizden, toprağımızdan uzaklaştıramaz. Başı dik Efrînimize döneceğiz. Çocuklarımla o umutla şuan kampta yaşıyoruz."