VAN - El işleriyle adeta sanat eserleri ortaya çıkaran doğuştan tek kolu olmayan Kerime Demir, toplumsal cinsiyet rollerine, ötekileştirmeye ve sosyal hakları verilmemesine rağmen üreterek tüm engelleri aşan bir kadın. 

 

Sosyal devlet ilkesi gereği her bir engelli bireyin haklarının güvence altına alınarak, tüm yaşam koşullarının oluşturulması gerekirken, günlük yaşamda otobüse dahi binemiyorlar. Her 10 kişiden birinin engelli olduğu Türkiye’de pozitif ayrımcılık bilinci zayıf olduğu için yollar, merdivenler, mekanlar ve ulaşım düzenlenirken ihtiyaçlar dikkate alınmıyor. Engelli kadınlar ise, iki kat daha zor koşullarda yaşamak zorunda kalıyor ancak bu koşullara rağmen tüm engelleri iradeleriyle aşıyorlar. 

 

Van’ın Tuşba ilçesine bağlı İskele mahallesinde yaşayan Kerime Demir (50), çorap, yazma ve hurç gibi birçok el işlemesi ürüne imza atıyor. Doğuştan tek kolu olmayan Kerime, yaşamı boyunca karşılaştığı tüm engelleri aşan bir kadın. 17 yaşında evlendirilen Kerime, yine çocuk yaşta anne oluyor. 11 çocuk doğuran Kerime’nin omuzlarına ev işi ve çocuk bakımı da yükleniyor. Bütün günü çalışmakla geçen Kerime, yarattığı kısıtlı zamanlarda el işlemeleri yapıyor. 

 

‘Günün yorgunluğunu birlikte el işleriyle atardık’ 

 

Daha önce Şırnak’ın Beytüşşebap ilçesine bağlı bir köyde yaşayan Kerime, 10 yıl önce Van’a yerleşiyor. Çorap, patik, yazma, hurç yapan Kerime, bunları Kürt kültürünün devamı olarak da görüp hiç vazgeçmiyor. “Geçmişte yaylalara giderdik, orada kadınlarla bir araya gelir yorgunluğumuzun üzerine en değerli saatleri birlikte el işleri yaparak geçirirdik. Kadınlarla birlikte klamlar eşiliğinde çoraplar, yazmalar ve farklı farklı el işleri yapardık” diye anlatıyor.  

 

‘Şu anda daha çok el işleri yapıyorum’

 

Artık daha fazla vaktinin olduğunu söyleyen Kerime, şöyle diyor: “Geçmişte vaktimiz olmadığı için adeta arkadaşlarımızla yarışa giriyorduk. Hemen ev işini bitirip çoraplarımızı yapalım diye. Fakat şimdi bulaşık makinası, çamaşır makinası olduğu için ve artık çocuklarım da büyüdüğü için hem rahatlıyorum hem de el işlerime daha çok yoğunlaşıyorum.”