Mardin'de zor şartlarda yaşayan Êzidî kadınlar dayanışma bekliyor
- 09:05 11 Kasım 2018
- Yaşam
MARDİN - Midyat'taki AFAD kampından çıkarılan ve can güvenlikleri gerekçesiyle Arapların olduğu kamplara yerleşmeyi kabul etmeyen Êzidîler, şehir merkezi ve ilçelerde kiraladıkları evlerde büyük zorluklarla karşı karşıya. "Cennetimiz" diye tanımladıkları Şengal'e dönemeyen kadınlar, "Buradaki insanlardan bize destek olmalarını bekliyoruz" çağrısında bulundu.
İçişleri Bakanlığı'na bağlı Göç İdaresi Genel Müdürlüğü bir süre önce Antep, Adıyaman ve Mardin'de bulunan 5 mülteci kampını boşaltarak, mültecilerin büyük çoğunluğunu Hatay, Kilis ve Urfa'da bulunan farklı kamplara yerleştirdi. Kapatılan kamplar arasında yer alan ve Birleşmiş Milletlere (BM) bağlı olan Mardin'in Midyat ilçesindeki kampta bulunan Êzidîler, Araplarla aynı kampa yerleştirilip hayatlarını tehlikeye gireceğini düşünerek farklı kamplara yerleşmek yerine kent merkezi ve bağlı ilçelerine yerleşmeyi tercih etti. Ancak buralarda da kadınları büyük zorluklar karşıladı.
'Arapların olduğu kamplarda yaşamayı kabul etmedik'
Kamptan çıkarıldıktan sonra şehir merkezine yerleşenlerden Semira Cemil, Şengal'e DAİŞ saldırmadan önce güzel bir hayat sürdüklerini ancak sonrasında adeta cehenneme döndüğünü dile getirdi. Semira, "73. Fermandan sonra çaresizce Şengal'den kaçmak zorunda kaldık. Şengal'den uzaklaştıktan sonra çoğu kez aç ve susuz kaldık. Daha sonra Zaxo'ya ulaştık burada çadırlarda kaldık. Yönümüzü Midyat kampına çevirdik ve bir yıl orda kaldık. Midyat kampından çıkararak Arapların olduğu kamplara yerleştirmek istediler. Êzidîler bunu kabul etmeyerek şehir merkezine ve ilçelere yerleşmeye başladı" dedi.
'Şengal'e cennetimize dönmek istiyoruz'
"Bizi Arapların olduğu kamplara göndereceklerini öğrendiğimizde gitmek istemedik çünkü biliyorduk ki eğer gidersek hayatımız tehlikeye girecekti" diyen Semira, şöyle devam etti: "Biz de iki çocuğumla elimizdeki parayla ev kiraladık fakat ekonomik olarak çok sıkıntı çekiyoruz. Çocuklarım küçük olduğu için dışarıda bir işte çalışamıyorum. Süryani dernekleri bize yardım ediyor ama yetmiyor. Evin kirası, yiyecek ve diğer giderler yüzünden yetiştiremiyoruz. Eşimle aramızdaki problemler yüzünden ayrıldık ve bir çocuğumu alıp Avrupa'ya gitti. Ben de iki çocuğumla yaşam mücadelesi veriyorum. Hayatlarımız Şengal'de güzeldi şimdi ise cehenneme döndü. Biz Êzidîler Şengal'e cennetimize dönmek istiyoruz."
'İnsanlardan duyarlılık bekliyoruz'
Nurhan Yusuf Ahmet de, Şengal'de hayatlarının çok güzel olduğunu ve orda mutlu bir şekilde yaşadıklarını hatırlatarak, bugün ise kendi topraklarına dönemediklerini dile getirdi. Sadece dayanışma ve yardımlarla yaşamlarını idame ettirdiklerini ifade eden Nurhan, "İnsanların sesimizi duymalarını ve duyarlılık göstermelerini bekliyoruz" diye konuştu.
DAİŞ saldırısından kaçan bir diğer Êzidî kadın Gûlan Alyas ise, kamptan ayrıldıktan sonra ev kiralayarak yaşamaya başladıklarını dile getirdi. 5 kişi bir odada yaşadıklarını söyleyen Gûlan, "Üç tane çocuğum var, yaşam şartlarımız çok zor. Artık Rojava'ya da gidemeyiz. Çünkü oraya da saldırılar var. Bir kez daha savaş görmek istemiyoruz" ifadelerini kullandı.