VAN - Yaz aylarında hasat ettikleri buğdayla kış hazırlıklarına başlayan Özalplı kadınlar, “Derede yıkadığımız buğdayları yiyecek ve ekilecek olarak ayırırız. Kışın hamur ve yemeklerimizin tümünü buğdaydan yapıyoruz” dedi.

 

Van'ın Özalp ilçesine bağlı Altınboğa (Kergez) köyünde kadınlar, yaz aylarında hasat edilen buğdayla kış hazırlıklarına başladı. Bu yıl büyük oranda yağışsız geçen Nisan ayı sonrası aşırı sıcakların etkisi ile hasadın erken başladığını belirten kadınlar, "Her yıl binlerce buğday tohumu ekiyoruz. Eğer ithal etmek yerine tarım üretimine önem verilse bütün Türkiye'yi doyuracak buğday ve toprağımız var" dedi. 

 

'Büyük emeklerle veriyoruz' 

 

Kış mevsiminde bütün yemeklerini buğdaydan yaptıklarını söyleyen Menice, "Özalp'ın toprakları tarıma çok elverişli. Bundan dolayı en iyi buğday burada yetişiyor. Buğday ekimi sonbahar aylarında başlar. Yaza doğru da hasadına başlarız. Ama bu yıl sıcak ve yağışsız havadan kaynaklı hasada erken başladık. Yaza doğru topladığımız buğdayı sabahın erken saatlerinde dere başında yıkamaya başlarız. Yiyecek ve ekilecek buğdayı ayırırız. Kışın hamur ve yemeklerimizin tümünü buğdaydan yapıyoruz. Büyük emek veriyoruz" diye anlattı. 

 

‘Üretimden rahatsız bir anlayışla karşı karşıyayız’

 

Eskiden buğdayı hem sattıklarını hem de kendilerine ayırabildiklerini dile getiren Menice, yanlış tarım politikaları nedeniyle satamaz duruma geldiklerine dikkat çekti. Menice, şöyle devam etti: "Her yıl milyonlarca buğday tohumu ekiyoruz. Ektiğimiz tohum tüm Türkiye'ye yetiyor ama ne yazık ki tarımsal ürünler hep ithal ediliyor. Devlet tarımın gelişimi için güçlü adımlar atmıyor ve yardımcı olmuyor. Devlet üretimi esas almaktan çok ithale teşvik ediyor. Devlet kolaya kaçıyor ve halkını böylelikle yoksullaştırıyor. Halk hayvancılıkla geçimini sağlıyor ama et ithal ediliyor. Bu bilinçli olarak yürütülen bir politikadır. Dışardan ithal ettiği et şarbon hastalığını beraberinde getirdi. Bu hastalık ülkenin tümüne yayılacaktır. Devlet halkını yoksullaştırıyor, dış güçleri de güçlendiriyor. Tarımsal üretimden rahatsız olan bir anlayış ile karşı karşıyayız."