Hikmet Tunç/Dilan Babat 

 

VAN - İran'da baskı rejiminden kaçan Sofia Abdullahzade, her şeye rağmen bir gün kendi ülkesine dönmeyi bekliyor. Sofia, yemeklerinde, kıyafetlerinde yaşamının her anında kültürünü yaşatıyor. 

 

Kadın haklarını tanımayan baskıcı İran rejiminden kaçarak Van'a gelen mülteci kadınlardan biri Sofia Abdullahzade. Yaklaşık 3 yıl önce siyasi fikirlerinden kaynaklı İran'dan Van'a göç etmek zorunda kalan Sofia Abdullahzade, burada ülkesinin yemeklerini yaparak geçimini sağlıyor. Asıl mesleği muhasebecilik olan Sofia, Fars, Arapça, Kürtçe, İngilizce ve Türkçe dillerine hakim. 

 

Malzemeler İran'dan

 

Giydiği kıyafetlerden, yediği yemeklere kadar kültüründen ödün vermeyen Sofia, Van'da bulamadığı birçok malzemeyi annesi aracılığıyla İran'dan getirtiyor. Sofia, "Komşu olsak da bizim kültürümüz çok daha çeşitli. Eğer rejim kendi kültürümüzü yaşamamıza izin verseydi önemli değerlerimiz oldukça gelişirdi" diyor.

 

Çeşitli bitki türleri kadınların elinden sofralarda yerini alıyor

 

İran'ın ekolojik olarak da bin bir bitki çeşidi barındırdığını söyleyen Sofia, "Bu bitki çeşitlerinden hiçbirine Van'da rastlamadım.  Çiçek tohumlarından bile yemeğe kullanabileceğimiz otlar üretebiliyoruz.  Çiçeklerden elde ettiğimiz bir tohum var.  Bu tohuma bizler 'zaferan' diyoruz.  Zaferanı kuruttuğumuz zaman kırmızı bir renk alıyor. Bunu sıcak suda demlediğimiz zaman pirinç pilavı ve etin sosu olarak kullanıyoruz.  Hem kokusu hem tadı çok güzel oluyor.  Tadı hafif olduğu için de kimseyi rahatsız etmiyor. Pilav yaptığımız zaman ise lavaş ekmeğini pilav yapmadan önce altına bırakıyoruz.  Lavaş ekmeği ise tencerenin altında pişiyor ve onu da sofraya bırakıyoruz" diye anlatıyor. 

 

'Kendi ülkeme dönmek istiyorum'

 

Tüm zenginliklerin rejim tarafından yok edildiğini belirten Sofia, "İran'da bir dakika bile açık bir şekilde kapının önüne çıkmazsın.  Burada mülteci olduğumuz için dönüp yaşamıyoruz.  Kadınların açık olması kapalı olması kişiyi ilgilendiriyor. Benim en büyük hayalim tekrar toprağıma geri dönmek huzur içinde, özgür bir yaşamak" diyor.