'Kaybedenlerden hesabı kimliğime sahip çıkarak sordum'
- 09:02 22 Şubat 2018
- Yaşam
Beritan Canözer
DİYARBAKIR - Eşi 1990'lı yıllarda kaybedilen Nezire Baran, toplum ve devlet baskısına karşı tek başına ayakta kaldı. "Katillerden intikamımı kimliğine sahip çıkarak aldım" diyen Nezire'nin en büyük destekçisi de kızı oldu.
Diyarbakır'ın Çınar ilçesine bağlı Aktepe köyünde yaşayan Ömer Önen, 1994 yılında hayvanlarını otlamaya çıkardıktan sonra bir daha kendisinden haber alınamadı. Ailesinin tüm başvuruları cevapsız kalırken eşi Nezire Baran 24 yıldır mücadelesini sürdürüyor. Hiçbir şeyin kendileri için kolay ilerlemediğini söyleyen Nezire, mücadele etmekten hiç vazgeçmiyor. 90'lı yıllardaki binlerce kayıp hikayesinden birini yaşayan Nezire, hastalığı nedeniyle oğlunu da kaybedince Diyarbakır'a göç ediyor.
Kızıyla birlikte göç eden Nezire için kadın olarak daha zorlu bir yaşam mücadelesi başlıyor. En başta toplumun önyargılarına karşı duran Nezire, bir yandan da bir bir devlet kurumlarına giderek eşinin akıbetini soruyor. Yıllarca cevap alamayan Nezire, kimliğine, kadın mücadelesine daha çok sarılıyor.
'Toplumun baskısına aldırış etmedim'
Eril zihniyetin öğretilmiş yargıları nedeniyle "yapamam, yaşayamam, çocuklarıma bakamam" diye endişeye kapılan Nezire, şu notları düşüyor yaşam mücadelesine: "Anladım ki en iyi ben bakarmışım. Kadın olduğum için çok laf işittim ama aldırış etmedim. Direndim, savaştım ve bir kadının tek başına ayakları üzerinde durabileceğini yaşayarak öğrendim. Köy yaşamından uzaklaşmak en ağır olanıydı ama ona da zamanla alıştım. Toplumun baskısına aldırış etmedim. Kendi yaşamımı kendim ördüm, kimseden destek de beklemedim. Eşimi katledenlerden ancak kendi ayaklarım üzerinde durup, kimliğime sahip çıkarak intikam alabilirdim."
'Kızım mücadeleyi devraldı'
Eşinin JİTEM ve Hizbullah tarafından katledildiğini vurgulayan Nezire, yetkililerin bunu bilmesine rağmen sessiz kaldığını ifade etti. Nezire, "Beni hayata bağlayan ve bana güç veren en önemli şey kızımdı. Babası kaybedildiğinde daha çok küçüktü. Şimdi o da babasının akıbetini o soruyor. Üzerinden yıllar geçmesine rağmen vazgeçmedi, hala başvurular yapıyoruz. Dünyanın sonu da gelse biz kayıplarımızdan vazgeçmeyeceğiz. Onları bizden alanları da unutmayacağız. Kürtlere karşı duydukları nefret her vahşeti yaptırdı onlara. Aslında bu nefret de değil, Kürt halkından korkuyorlar" sözlerine yer verdi.
'Birlik olursak kazanırız'
Her hafta Koşuyolu Parkı'nda yaptıkları oturma eyleminin OHAL nedeniyle yasaklanmasının altında da bu korkunun yattığının altını çizen Nezire, "Bu zulmü biz kabul etsek torunlarımız kabul etmeyecek. Bizi ne tutuklayarak ne de öldürerek bitiremeyecekler. Ulusal birliğimizi gerçekleştirirsek kazanacağız" dedi.