90 yıl kimliksiz yaşayan İde varlığını ispatlamaya çalışıyor!
- 09:02 15 Ocak 2018
- Yaşam
Hikmet Tunç
VAN - Van’ın Edremit ilçesinde yaşayan İde Erol, kimliği olmadığı için 90 yıldır Türkiyeli olduğunu ispatlayamıyor. Geçirdiği felç nedeniyle 3 yıldır yatağa bağlı yaşayan İde ana, kimliği olmadığı için gittiği her hastaneden geri çevriliyor.
Kimliksizliği, "Olduğum söylenen kişi ile olduğumu bildiğim kişi arasındaki bir savaşın ortasında gibiyim” diyerek tanımlayan ABD’li düşünür Dr. Martin Harris’in bu sözleri 90 yıldır Türkiyeli olduğunu ispatlayamayan İde Erol'un traji komik öyküsünün bir özeti gibi. Van'ın Edremit ilçesine bağlı Süphan Mahallesi’nde ikamet eden 90 yaşındaki İde Erol, Türkiyeli olduğunu ispatlayamadığı için 90 yıldır kimliksiz yaşıyor. Uzun bir süre boyunca nüfus cüzdanına ihtiyaç duymadan yaşayan İde, sağlık sorunları baş gösterince büyük bir mağduriyetle karşı karşıya kaldı. Ömrünün son 11 yılını yatakta geçirmek zorunda kalan İde, hastaneye gittiğinde çoğu kez kimliği olmadığı gerekçesiyle muayene edilmeden evine gönderiliyor. Hiçbir sağlık güvencesi olmadığı için senet imzalatılarak muayene edilen İde, hastane ve ilaç masrafları nedeniyle biriken borçlarını da ödeyemiyor. Kesilen senetleri maddi yetersizliklerden dolayı ödeyemeyen ailesi İde'nin bezi, ilacını ve püresini dahi çoğu zaman karşılayamıyor.
Devlet dairesine hiç yolu düşmedi
Kimliksiz yaşayan İde'nin oğlunun eşi Meryem Erol, " İde annenin babası da, annesi de Çatak ilçesinde doğdu ve öldü. İde ana çocuk yaşta akrabasıyla evlendirilmiş. Ardından da akrabası olan erkek başka bir kadınla daha evlendirildi. İde iki eşten ilki oluyor. Resmi nikahı ikinci eş üzerine yapınca zaten İde'nin bütün çocukları da resmiyette diğer küçük eşin üzerinde kalıyor” dedi. İde’nin sağlık sorunları baş gösterene kadar devlet dairesine hiç yolunun düşmediğini söyleyen Meryem, “Hiç resmi dairelik bir işi olmadı. 90 yılık ömrünün son üç yılına kadar ihtiyaç kimliğe duymadan yaşayıp gitti" dedi.
‘Ekonomik durumumuz kötü’
Halen 2011 yılında meydana gelen Van depreminin izlerini taşıyan iki odalı toprak bir evde kalan İde ananın, evlendirildiği erkek öldükten sonra oğluyla yaşamaya başladığını söyleyen Meryem, İde ananın yaşının ilerlemesiyle birlikte ise sağlık sorunları yaşamaya başladığını belirtti. Meryem, "Eşim günü birlik çalışıyor. Çoğu zaman para bile kazanamıyor. Ekonomik durumumuz kötü ve dört çocuğum var. çocukların okul ihtiyacını bile gideremiyoruz” dedi.
‘İlaç bitmesin diye 3 günde bir vermek zorunda kalıyorum’
İde anaya hastalığından kaynaklı alınan püre tarzındaki yiyeceklerin dahi 800 TL olduğunu söyleyen Meryem, “Tansiyon ilaçları bitmesin diye de her gün vermem gereken ilacı iki günde üç günde bir vermek zorunda kalıyorum. Felçli olduğu için hiçbir ihtiyacını karşılayamıyor. Tuvalet ihtiyacını yine çok zor aldığımız bezlerle karşılıyor. Aslında doktorların söylediğine göre İde ananın mikrop kapmasın diye hijyenik ortamda kalması ve insanlarla temas etmemesi gerekiyor. Ama bunu sağlayacak imkanımız yok" dedi.
İde'yi Irak'ta kabul etmedi
"Bir türlü Türkiye vatandaşı olduğunu ispatlayamadığımız için kimlik çıkaramadık” diyen Meryem, “Buradaki nüfus müdürlüğü İde ananın Iraklı olduğu kanısına vardı. Eşim Irak'a da gitti. Irak'takiler de İde ananın kendilerine ait olmadığını belirtti. Özellikle sağlık sorunlarından dolayı sancıları tuttuğu zaman hastaneye götürdüğümüzde çok büyük bir mağduriyet yaşıyoruz. Duyarlı yurttaşların, yetkililerin yardımını bekliyoruz" çağrısında bulundu.