Kolektif emeğin üretime dönüştüğü Sak’ta yaşam

  • 09:03 2 Kasım 2023
  • Yaşam
 
Zelal Tunç 
 
WAN -  Dört bir  yanı yüksek dağlarla çevrili Sak köyünde yılın tüm zamanını çalışarak geçiren kadınlar, ağır iş yükünü ise kolektif emeğe dönüştürerek üstesinden gelebiliyorlar. Temel geçim kaynakları arasında süt ürünleri, bal ve cevizden oluşan köyde üretimin her bir aşaması kadınların ellerinden geçiyor.
  
Wan’ın Şax (Çatak) ilçesine bağlı 5 kilometre uzaklıkta bulunan Kaçid köyünün bir mezrası olan Sak, dört bir yanı dağlarla çevrili yaklaşık 100 haneden oluşan bir köy. Keskin virajlarla, engebeli yolunu yürürken veya araçla gittiğinde her an düşecekmişsin gibi yükseldikçe nefesinin kesildiği hissini uyandırıyor. Köye doğru ilerlerken yolun her iki yanında sıraya girmiş irili ufaklı yemyeşil ceviz ağaçlarının geçenleri selamlıyormuş izlenimine kapılıyorsun. Köye vardığında ise insan müdahalesiyle arşınlanan topraktan oluşturulan düzlüklerden aşağıya doğru baktığında etrafı dağlarla çevrili derin bir vadinin koynuna saklanmış etrafı yemyeşil Botan çayına akan suyun sesiyle huzurun buluşması karşılıyor bizi. 
 
İki gözlü ve iki katlı evler
 
Köylülerin tam olarak tarihini bilmediği, ancak dedelerinin dedelerinden burada yaşadıklarını öğreniyoruz. Çoğu kerpiç ve dağ eteklerinden koparılan, toplanan siyah grimsi taşlardan yapılan, iki göz veya tek gözden oluşan evleri gözümüze çarpıyor. Neredeyse tamamının altta ahırı olan ve iki kattan oluşan yaşam alanlarına gidiyoruz. Alt katta ahırın olmasının iki nedeni var. bunlardan biri, çetin geçen kış mevsiminden dolayı, diğeri ise zeminden tasarruf etmek.
 
Evlerin kapıları birbirine bakıyor 
 
Başlangıçta sadece bir ailenin olduğu ve zamanla nüfusun artması ile 100 civarında haneye ulaşan köyde evlerin bir diğer özelliği ise yan yana ve kapıların genelde birbirine bakması şeklinde dizayn edilmiş olması. Dar sokakları, hayvan ve insanların geçebileceği şekilde düzenlenmiş, herhangi bir araç sokaklara giremiyor. Evlerin adeta üst üste olduğu görünümünü veren köyde, bir evden başka bir eve giderken, topraktan, taştan ve eski tekerleklerden oluşturulan merdivenler kullanılıyor. 
 
Dört mevsim kadının emeğiyle geçiniyorlar
 
Köyde geçim kaynakları arasında bal, ceviz ve küçükbaş hayvancılığı öne çıkarken, erkekler ise işsizlikten dolayı yılın büyük bir zamanın kentlere giderek inşaatlarda çalışarak geçiyor. Neredeyse emeğin tamamı, yılın dört mevsiminde gün doğumu ile çalışmaya başlayan kadınların omuzlarında. 
 
En verimli aylar 
 
Üretimin ağır yükünü kolektif emekle bölüştüren Sak’ta kadınlardan Makbule Semo, sabah namazının ardından hazırladığı kahvaltından sonra koyunlarıyla ilgileniyor. Kış hazırlığını Bahar aylarında yaptığını söyleyen Makbule, “Bahar ayları en verimli aylardır. Ay içinde mezraya bağlı zozanlara gidiyoruz. Günü birlik gittiğimiz yaylalarda peynire koymak için pancar topluyoruz” diyor. 
 
Bahar ayları iş yükünün en ağır olduğu dönem
 
En fazla işin olduğu bahar aylarında günde iki kez sağdıkları koyunların sonbahar yaklaştıkça sütten kesilmeye başladığını dile getiren Makbule, “Baharda elde ettiğimiz süt miktarı daha fazla olduğundan dolayı kış için peynir ihtiyacını karşılıyoruz. Fazla sütü ise Wan’da isteyen akrabalarımıza, dostlarımıza satıyoruz” diye belirtiyor. 
 
Birlikte çalışıp birlikte dinleniyorlar
 
Koyunlardan elde ettikleri süt ile yoğurt, peynir, tereyağı yaptıklarını ifade eden Makbule, köyde çalışmanın zor olduğunu ancak bu çalışmayı kadınlarla ortaklaşarak yaptıklarında zorluğun da azaldığını paylaşıyor. Makbule, “Birlikte çalıştığımız ve sırayla işleri bitirdikten sonra yine birlikte dinleniyoruz” cümlesini kullanıyor. 
 
Okul  sezonuyla birlikte iş yükü ikiye katlanıyor
“Köyde oturtacak zamanımız olmuyor” diyen Nejla Semo ise, hayvancılık ve tarımla uğraştığını söylüyor. Temel ihtiyaçlarının birçoğunu kendilerinin karşıladığını kaydeden Nejla, köyde temel geçim kaynaklarından biri olan cevizden de bu yıl istedikleri verimi almadıklarını belirtiyor. Köy işlerinin çok yorucu olduğunu ifade eden Nejla, çocukların kahvaltısı, okul sezonu vesaire gibi işlerle de uğraştığını sözlerine ekliyor. 
 
‘İhtiyacımızı karşılayamıyoruz’
 
Ekonomik krizden dolayı emeklerinin mali anlamda hiçbir karşılığının olmadığına işaret eden Nejla, “Köyde süt, sebze, bal ihtiyacı dışında diğer ürünleri, başka ürünlerle değiştirerek ihtiyacımızı karşılıyoruz. Ama satmaya çalıştığımız ürünler ile torbasını 600 TL’den aldığımız una karşılık ihtiyacımızı karşılayamıyoruz” diyerek, ekonomik krizden dolayı yaşadıklarına dikkat çekiyor. 
 
Kar yağışından dolayı ulaşım uzun süre kapalı
 
Kış mevsiminin oldukça soğuk ve kar yağışıyla geçtiği Sak’ta ulaşımın da uzun süre kapalı kaldığına ve elektrik kesintisinin de sık sık yaşandığına değinen Nejla, “Bundan kaynaklı kış boyunca tüketeceğimiz un, yağ, şeker ve temel ihtiyaçları fazlaca almak durumunda kalıyoruz. Köy yaşamı güzel ancak iş yükümüz oldukça ağır” diyor.