Öznur Değer

 

MÊRDÎN - Qoser ilçesine bağlı Hêşerî Mahallesi sakinleri yıllardır hastalık, çöp, koku saçan Çemê Hêşerî’ye çözüm bulunmasını bekliyor. 

 

Mêrdîn’in (Mardin) Qoser (Kızıltepe) ilçesine bağlı Hêşerî (Dikmen) Mahallesi’nde Çemê Hêşerî (Dikmen Deresi) olarak bilinen Şürtük Deresi, yıllardır temizlenmeyi bekliyor. Devlet Su İşleri’ne (DSİ) bağlı derenin temizliği için kayyım belediyesi sorumluluk almazken, mahalleliler ise yazları ayrı kışları ayrı sorun ve zorluklarla karşı karşıya kalıyor. Kışın derenin taşması sonucu tüm mahalle su altında kalıp maddi, manevi kayıp yaşarken, yazın ise kanalizasyon atıklarının dereye atılması sonucu oluşan çöp ve kötü koku nedeniyle mahalleliler çeşitli enfeksiyonel hastalıkla mücadele ediyor.

 

Köyün yıllardır bitmeyen dere çilesi

 

Köyün içinden geçen ve etrafı yerleşim alanlarıyla kaplanan derenin temizlenmemesi ve onarılmaması, gencinden yaşlısına, çocuğuna kadar tüm mahalleliye mikrop, enfeksiyon ve hastalık saçıyor. Kanalizasyon atığının dereye boşalması nedeniyle tüm mahalleyi kötü koku ve sinekler kaplarken, derenin yıllardır onarılması bekleniyor.

 

Derenin ihalesi GAP’a verilmiş

 

Derenin yaklaşık bir yıl önce DSİ tarafından GAP projesi kapsamında ihaleye verildiğini ve derenin tahliye kanalına dönüştürüleceğini belirten mahalle sakinleri, henüz bir onarım göremediklerini belirtti.

 

Dere hastalık üretiyor

 

Evi dere bitişiğinde bulunan ve yaz-kış derenin tüm olumsuzluklarını yaşayan Gül Dayan, derenin yazları ayrı kışları ise ayrı zararı dokunduğunu söyledi. Yazları derenin temizlenmemesi ve kanalizasyon atıklarının atılması sonucunda pis koku ve sinek oluştuğunu ifade eden Gül, derenin hastalık ürettiğini kaydetti. Kışın ise yağmurla birlikte derenin taşması sonucunda sel oluştuğunu dile getiren Gül, “Kışın bulutlu hava gördüğümüzde korkudan evden çıkamıyoruz. Yağmur yağdığında evimiz suyla doluyor. Hayvanlarımız yaşamını yitiriyor. Çok zorlanıyoruz” dedi.

 

‘Pis kokudan yaşayamıyoruz artık’

 

Köyün ve derenin bakıma ihtiyacı olduğunun altını çizen Gül, “Bakım yapmaları gerekiyor. Biz sel ile canımızla boğuşurken onlar bizimle resmen dalga geçiyor. Bir çözüm istiyoruz. Dereyi temizlesinler. Bu pis kokudan yaşayamıyoruz artık. Köyün tüm kanalizasyon gideri burnumuzda. Hastaneye gidiyorum, doktor enfeksiyonumun yüksek olduğunu söylüyor. Derenin yüzünden hepsi” şeklinde konuştu.

 

‘Hayvanlarımızı kaybettik devlet dalga geçer gibi 500 TL verdi’

 

Hayvanlarının sele kapılıp yaşamını yitirdiğini ifade eden Gül, “Bu kış çok sayıda hayvan kaybettik. Çok büyük zararlar görüyoruz. Kendimizce çözüm bulmaya çalışıyoruz ama çözüm olmuyor. Her yağmurda evi su basıyor. Çözüm istiyoruz artık. 10 koyunum ve onlarca hindi, tavuğum suya kapıldı, boğuldu. Hayvanlarımızı damlara çıkarmaya çalışıyoruz su bastığında ama yine de çözüm olmuyor. Geçtiğimiz kış onlarca hayvanımı kaybetmeme rağmen devlet destek sağlamadı bize. Su neredeyse boyumuza yetişiyor. Bahçemizi çimentoluyoruz sudan korumak için ama o da çözüm olmuyor. Devlet de hiçbir destekte bulunmuyor. O kadar hayvanımızı kaybettik bizimle dalga geçer gibi bize 500 TL verdiler” sözlerine yer verdi.

 

‘Çözüm istiyoruz’

 

Gül, tüm çocuklarının dereden kaynaklı hastalandığını vurgulayarak, “Birçoğumuzda böbrek rahatsızlığı başladı. Su basmadığı yıl yok. Yıllardır her kış bu sorunu yaşıyoruz. Artık çözüm istiyoruz. Derenin temizlenmesini istiyoruz. Daha fazla hastalanmak istemiyoruz. Bu kötü koku bitsin artık. Yağmur sesi duyduğumuzda yastığımızda rahatça yatmak istiyoruz. Derenin çimentolanması, genişletilmesi lazım. Çözüm istiyoruz” çağrısında bulundu.