Medya Üren

 

DİYARBAKIR - Şifa için ot toplayanların uğrak noktalarından olan Hevsel Bahçelerinde, ot toplama nedenleri arasına yoksulluk da eklendi. Yol parası olmadığı için Bağlar’dan Hevsel’e yürüyerek gelen Saadiye İtmer, “Yiyecek bir şey bulamadığımız için ot topluyoruz” diyor. 

 

Diyarbakır surlarıyla Dicle Nehri arasında uzanan Hevsel Bahçeleri güzelliği ile efsanelere, türkülere konu olurken, Mezopotamya bölgesindeki en eski tahıl ambarı olduğu söyleniyor. Hevsel’in özellikleri bununla da sınırlı değil. Surlardan başlayarak Hevsel bahçeleri boyunca geniş bir alanı kapsayan tarlalarda çok sayıda bitki türü ve ot yetişiyor.

 

İnsanlık tarihi kadar eski olan ot toplama geleneği her yıl baharın gelişiyle birlikte canlanıyor. Diyarbakırlıların da ot toplamak için tercihlerinin başında gelen Hevsel Bahçeleri bu otların bulunabildiği nadir  alanlardan biri. Hevsel’de ot toplayan Saadiye İlter ise şifa ya da sevdiği için değil zorunluluktan dolayı ot topladığını belirtiyor.

 

‘Yiyecek bir şey bulamadığımız için ot topluyoruz’

 

Gıda endüstrisinde yaşanan kirlenmeden dolayı son yıllarda doğal beslenmeye olan ilgi artarken, Bağlar ilçesinden Hevsel Bahçelerine ot toplamak için gelen Saadiye, “Yiyecek bir şey bulamadığımız için ot topluyoruz” dedi. Saadiye’ nin topladığı Ebegümeci(Tolik), protein ve C vitamini bakımından zengin bir antibiyotik olsa da bu vasfı ikinci planda kalıyor.

 

‘Beslenmekte zorlanıyoruz’

 

Pazara gittiğinde pahalılıktan dolayı bir şey alamadığını belirten Saadiye, "Dört yıldır buraya geliyorum. Yenilebilecek otları topluyoruz. Ne yapalım, gerçekten beslenmekte zorlanıyoruz. Çalışabilecek çocuğum yok. Eşim de yaşlı ve hasta, çalışamıyor. Ot toplamamı istemiyor ama ben yine de toplamaya geliyorum. Yemek için topluyorum, satabilecek kadar toplama gücüm yok. Benim de rahatsızlıklarım bulunduğu için her zaman gelemiyorum, dizlerim ağrıyor” şeklinde konuştu. 

 

Bağlar’dan Hevsel’e yürüyerek geliyor 

 

Yol parası olmadığı için Bağlar ilçesinden Hevsel’e yürüyerek gelip gitmek zorunda olduklarını söyleyen Saadiye, "Faturayı ödeyemediğimiz için evimizin elektriğini kestiler, ‘neden ödemiyorsunuz’ diyorlar. Ödeyecek paramız yok. Çocuklarım çalışsaydı kimseye minnet etmezdik. Çalışır ihtiyaçlarımızı karşılardık. Küçük bir torba un 300 lira olmuş. Nasıl geçinelim? Eşim merdiven silerken gözleri iyi görmediği için düşüp yaralandı” ifadelerini kullandı.