‘Rengarenk Umutlar’dan çocuklar için çağrı
- 09:01 12 Ekim 2021
- Yaşam
Sema Çağlak
DİYARBAKIR - Rengârenk Umutlar Derneği’nin kurduğu “Oyuncak kütüphanesi” her yıl dijital medyada başlattığı kampanyalar ile yenileniyor. Bu yıl da kampanya başlatan dernek, herkese çocukların oyuncak hakkına ulaşması için destek verme çağrısı yaptı.
Diyarbakır’da çocuklara yönelik 2017 yılında kurulan Rengârenk Umutlar Derneği çeşitli etkinlikler gerçekleştiriyor. Daha çok psiko-sosyal faaliyetlere ağırlık veren dernek, şu sıralar “Tahir Elçi Oyuncak Kütüphanesi” kampanyasını yürütüyor. 4 yıl önce kurulan oyuncak kütüphanesi, her yıl dijital medya üzerinden başlattığı kampanyayla kütüphaneyi yeniliyor. Bu yıl da Eylül ayında başlatılan kampanya Ekim ayının sonuna kadar devam edecek. Derneğin Genel Koordinatörü olan Yeter Erel Tuma kampanya hakkında bilgi verdi.
‘Kimse çocuklara kulak asmadı’
Yeter, 4 yıl önce Rengârenk Umutlar Derneği kurulduğunda, dernekle eş zamanlı olarak oyuncak kütüphanesine başladıklarını söyledi. Yaşanan çatışmalarda çok fazla kayıpların olduğunu kaydeden Yeter insanların evlerini, eşyalarını, hatıralarını ve yaşadıkları alanları kaybettiklerini belirtti. Yeter, “Tabi bu yaşananlar yetişkinler için büyük bir acıdır. Ancak o dönemde hiç kimse çocuklara kulak vermedi. Onların sesi yine duyulmadı. O dönem çocuklar da oyuncak ve oyun alanlarını kaybetti. Savaşın en büyük tahribatı çocuklar üzerindeydi aslında. Bunu fark ettiğimiz anda çocukların oyuncak ve oyun alanına erişim meselesi bizim çalışma hedeflerimizden birini oluşturdu. Dolayısıyla 2017 yılında ‘oyuncak kütüphanesi’ açmaya karar verdik” dedi.
‘Sorumluluğu tamamen çocuklara devrediyoruz’
Çocuğun oyuna ve oyuncağa erişiminin bir hak meselesi olduğuna değinen Yeter, “Çocuğun hakkıyla buluşması meselesidir. Oyuncak kütüphanesinin adını Tahir Elçi olarak koyduk. Çünkü kütüphanenin açılışı sevgili Tahir Elçi’nin katledilişinin yıl dönümüne denk geldi. Bilindiği üzere Tahir Elçi de bir çocuk hakları aktvistiydi. Bu ismi vermek hem bizim hem de mahallede yaşayan kadınları çok mutlu etti. Oyuncak kütüphanesini dört yıldır işletiyoruz. Çocuklar dönüşümlü olarak birer hafta arayla oyuncakları alıyor. Aslında kayıt sistemi şeklinde gelişiyor. İlk kayıt zamanında ailenin gelişini önemsiyoruz ve ailenin de onayının olması gerekiyor. Sonraki süreçte çocuk tek başına gelip oyuncakları değiştirebiliyor. Yani sorumluluğu tamamen çocuğa devrediyoruz” sözlerine yer verdi.
‘Çocuklardan daha çok aileler mutlu’
Çocuk deyince akla sadece oyun ve oyuncak geldiğine vurgu yapan Yeter, bir yandan da dezavantajlaştırılan bölgede çocukların oyuncaklara erişiminin neredeyse yok denecek kadar az olduğunu söyledi. Yeter, “Mesela bu mahallede yaşayanlar sosyo-ekonomik olarak çok düşük gelirli aileler. Zaten çalışan kadın sayısı çok az. Çalışan erkekler de günübirlik işlerde çalışıyor ve kazandıkları parayla da ancak ailelerinin karnını doyurabiliyorlar. Oyuncak meselesi burada yaşayan aileler için bir lüks. Baktığın zaman çocuğun gelişiminin daha sağlıklı olabilmesi için hem oyun hem de oyuncağa çok ihtiyacı var. Dolayısıyla bu kütüphane çocuklardan daha çok aileleri daha çok mutlu ediyor. Aileler çocuklarının gözünün oyuncağa doyduğunu söylüyor” şeklinde konuştu.
‘Çocuklarda sorumluluk bilinci gelişti’
“Kütüphaneyi ilk açtığımız yıllarda oyuncağı alıp getirmeyen çocuklar vardı” diyen Yeter, “Oyuncaklar geri gelmediği gibi hırpalanmış şekilde de getirildiği oluyordu. Sonrasında çocuklar bilince ulaşınca daha dikkat etmeye başladılar. Mesela bizim oyuncak değişim günlerimiz Pazartesi ve Perşembe günleridir. Bir çocuğun bir karton dolusu oyuncakları alıp hızlıca koştuğunu gördüm. Ben de çocuğu takip ettim. Çocuğun bir harabe eve girdiğini gördüm, gidip bakınca çocuğun oyuncakları alıp mahallede bulunan başka çocuklarla oynadığını gördüm. Her ne kadar üye çocuklarımız olsa da aslında oyuncaklarımız çok daha fazla çocuğa ulaşıyor. Çocuklarda sonrasında, ‘şimdi ben bu oyuncağı geri götürürsem yeni bir oyuncak alabilirim’ düşüncesi gelişti” ifadelerine yer verdi.
‘Her yerden oyuncak gönderiliyor’
Yeter, kütüphaneyi genişletme çalışmalarına ilişkin şu bilgileri paylaştı: “Biz oyuncaklar için hiçbir fon merkezine başvurmadık. Çünkü buradaki kolektif dayanışmanın, emeğin çok önemli olduğunu düşünüyoruz. Burada yerelden, ülkeden hatta Avrupa’dan gelen oyuncaklarla asıl bir dayanışma ağı oluşturuyoruz. Herkesin sorumluluk almasını da çok önemsiyoruz. Bir çocuğun oyuncak hakkına erişmesi sadece ailenin görevi değil tüm yetişkinlerin sorumluluğudur. Bunlar bir yana bu çocuklar arasındaki paylaşımı da güçlendiriyor. Her yıl sosyal medyada yaptığımız ikinci el oyuncak kampanyasıyla kütüphanemizi yeniliyoruz. Ayrıca şiddeti içeren, cinsiyetçi olmayan oyuncakları kütüphanemize almamaya çok dikkat ediyoruz. Aynı zamanda çocukların oyuncak kütüphanesine dönük bisiklet talepleri vardı. Bisiklet kütüphanesi de kurduk. Oyuncak, kitap bisiklet kütüphanelerimiz var. Çocuklar tek üyelik sistemiyle üç kütüphaneden faydalanabiliyor. Kampanyamızın içeriğinde oyuncak, kitap ve bisiklet bağışı kabul ediyoruz. Destek vermek isteyen olursa afişteki adrese veya iletişim numaralarımıza ulaşabilirler. Dört yıldır bize destek veren destekçilerimiz var öncelikle onlara teşekkür ediyoruz. Bizimle birlikte bu değişimi sağladılar. Kocaman bir dayanışma ağı ördük.”