Şiddete karşı yeni bir yaşam örüyor

  • 09:01 13 Şubat 2021
  • Yaşam
 Aynur Aslan
 
VAN - Çocuk yaşta evlendirilen Hanife Güzel, evli olduğu erkek tarafından yılarca sistematik şiddet ve işkenceye maruz kalıyor. Feodal topluma yüz çevirerek yeni bir yaşamın duvarlarını ören Hanife, “Kadın özgürse toplum özgürdür” diyor.
 
Kadınlara dayatılan toplumsal roller ve yaşamın her alanında kendini gösteren erkek zihniyeti kadınları evlilik adı altında sistematik şiddete itiyor. Kadınlar bu rollere karşı büyük bir mücadele ile cevap verirken, evlilik adı altında şiddete maruz kalan kadınlar ise kadın mücadelesinin içinde yer alarak dayatılan yaşama karşı tepkilerini gösteriyor. Hakkari’nin Çukurca ilçesinde çocuk yaşta evlendirilen Hanife Güzel (40) de bu kadınlardan biri.
 
‘Kimse bana ne işkence gördüğümü sormadı’
 
Hanife, 14 yıl boyunca evli olduğu erkeğin sistematik şiddetine maruz kaldığını dile getiriyor. Şiddete daha fazla katlanamayan Hanife, boşanmaya karar verirken, diğer yandan da ailesinin sert tutumuna karşı kararlı duruşundan ise vazgeçmediğini ifade ediyor. Hanife ilk boşanma kararını aldığında yaşadıklarını şu şekilde anlatıyor: “Boşanmaya karar verdiğimde bulunduğum toplumda bir ilki yapmıştım ve bunun üzerine benim ölüm fermanım verilmiş, beni öldürme planları yapılıyordu. Boşandıktan sonra benim için ‘Hanife bir daha Çukurca’ya gelemez, Hanife boşandığı için ölümü hak etti , Hanife bizim başımızı öne eğdi’ gibi söylemler başladı.14 yıl boyunca işkence gören Hanife’ye kimse ‘Sen neden bu kaçışı seçtin’, ‘Ne işkenceler gördün’ diye sormadı. Ben 14 yıl boyunca onun elinde işkence çektim.” 
 
’300 esnaf erkeğin içinde tek kadın esnaf oldum’
 
14 yılık zorlu hayatı geride bırakarak yeni bir hayata başlangıç yapmak için 2007 yılında Van’a taşınarak burada bir işe giren Hanife, yeni hayatının ilk işinin verdiği heyecanı şu sözlerle ifade ediyor: “İlk olarak bir mağaza da çalışmaya başladım.  Daha sonra bir telefon dükkanına ortak oldum. Ondan sonra Van Büyük Halk Pazarı’nda 500 TL ile bir dükkân kiralayarak orada ürün satmaya başladım. Van Halk Pazarı’nın ilk kadın esnafı ben oldum. Yaklaşık 300 erkek esnafın içinde bir kadın bendim. Birçok zorluk yaşadım.  Bütün zorluklara rağmen savaştım.  Benden sonra kadınlarda o pazarda esnaflık yapmaya başladı ve orada kadının da esnaflık yapabildiğini gösterdik. 500 TL ile açtığım dükkânla çocuklarımı okuttum, temel ihtiyaçlarımı karşıladım. İlk çalışmaya başladığım zaman çok duygulanmıştım.  Özgüvenimi kazanmıştım. Bir erkeğin arkasına sığınmadan kedi başıma çalışa biliyordum.  Aldığım paranın bir önemi yoktu. Eğer bir ekonomik gücüm olsaydı onca zaman işkenceye katlanmazdım. Şiddette maruz kalan birçok kadın ‘nereye giderim, kim bana iş verir’ diyor. Bir erkeğin arkasına sığınarak kendilerini hiçleştirmemeliler. Kendine değer vermeli.”
 
‘Emlakçılık erkek işi değil’
 
Yaşadığı zorluklara karşı mücadeleden geri durmayan Hanife, pazarda yaptığı esnaflığın yanı sıra “Emlak işi sadece erkek işi değildir” diyerek emlak dükkanı açmaya karar veriyor. Emlak işine girmesinin sebeplerinden birinin ev ararken erkek emlakçıların tacizine maruz kalması olduğunu belirten Hanife, konuşmasına şöyle devam ediyor: “Ev almak istedim. Van’da ki bütün emlakçılar erkek. O süreçte emlakçıların tavrı beni çok rahatsız etti. Ben dedim ki; benim gibi yüzbinlerce kadın var.  Buraya okumaya gelen, çalışmaya gelen, yerleşen kadınlar var ve bu kadınların hepsi bu zihniyetle mi karşılaşıyor. Bunun üzerine bir emlak ofisi açmaya karar verdim. Ofisimi tutum belgelerimi çıkardım ve şu an da emlakçılık yapıyorum. Emlakçılık bir erkek işi değil. Bu algıları kırmak gerekiyor artık. Bir kadın sıva yapabilir,  boya yapabilir. Hata bir kadın daha da güzel yapabilir. Tır şoförü kadın var, boyacı kadın var, sıvacı kadın var. Bu algıyı kırmak biz kadınların elinde. Kadınlar olarak bütün iş alanlarında yer almalıyız. Kadının işi evde oturmak,  çocuk bakmak değil. Kadın isterse evdeki işi de dışardaki işi de yapar. Kadın kendi gücünün bilincinde olsa her konuda erkekten daha güçlüdür.”
 
‘Birlik olursak sistemi yıkarız'
 
Boşanmış kadının toplum tarafından dışlandığını söyleyen Hanife, “Duruşumdan taviz vermedim. Ben baktım ki herkes beni öldürmek istiyor. Dedim ki kendime ‘ ben öleceğime onlar ölsün’ ve benim güçlü duruşum onları öldürdü. Çok çalıştım çabaladım. Onların karşısında güçlü durdum ve onlar o gücü yıkamadı. Çok istedim, çok direndim ve başardım. Benim ölüm fermanımı verenler şimdi bana saygı duyar, para dahi talep ederler. Bu nedenle kadınlar kendine güvenmeli. Gelin birlikte olalım hep birlikte gücümüzü gösterelim. Son süreçte kadına yönelik şiddet, kadın katliamları çoğaldı ve bu erkek eliyle yapılıyor. Bir kadına yönelik şiddet bütün kadınlara yapılmış oluyor. Bu nedenle birlik olmamız lazım. Kadına karşı olan iktidarı yıkmakta kadının elinde. Kadın özgürse bir toplum özgürdür” diye belirtiyor. 
 
Hanife son olarak, kadını ötekileştiren erk sisteme karşı kadınları birlikte mücadele etme çağrısında bulunuyor.