Surp Digin’de kadın emeğiyle örülen yaşam
- 09:02 21 Ocak 2021
- Yaşam
Dilan Babat-Hikmet Tunç
VAN - Köy yaşamını zorluklarına rağmen sevdiğini söyleyen Surp Digin Mahallesi’nde bahçe ekimi yaparak geçimini sağlayan Safiye, yaz aylarında ise mahalledeki diğer kadınlarla beraber yaylalara gidip ot topluyarak kış mevsimine hazırlık yapıyor.
Kış mevsiminin uzun ve sert geçtiği Van’ın Çatak ilçesine bağlı Elmacı ( Surp Digin ) Mahallesi’nde kadınlar, yaz mevsiminde bahçe ekimi ile elde ettikleri ürünler ve hayvancılık ile geçimlerini sağlıyor. Kış mevsiminin yarattığı olumsuz koşulların yanı sıra devlet baskısına da maruz bırakılan Elmacı Mahallesindeki kadınlar, ilçe merkezine göç etmek zorunda kalmış olsalar da yardımlaşma ve dayanışmayı devam ettiriyor.
‘Daha önce geçim kaynağım hayvancılıktı’
Çatak’ın Işınlı (Arkanis) Mahallesi’nden göç eden ve toprağını bırakmak istemediği için köyüne yakın olan Surp Digin’e yerleşen Safiye Alataş (53), “Benim yaşamım bu dağların arasında geçiyor” diyor. Daha önce geçim kaynağının hayvancılık olduğunu kaydeden Safiye, “Yaz aylarında koyunlarımı alır en yakın dağlara götürerek burada otlatırdım. Onlardan elde ettiğim sütten peynir, yoğurt yaparak geçimimi sağlıyordum. Oğlumun düğününü yapmak için koyunlarımı satmak zorunda kaldım. Şu an geçim kaynağım yaptığım el işlemelerim. Yün çorap yapıyorum, yazma yapıyorum. Yaptığım çorapların masrafı 20 TL, satışı is 25 TL. İnsanların da parası yok ve biz de bu şekilde geçinebiliyoruz. İnsanların burada geçim kaynağı balıkçılık ve hayvancılık. Bahar aylarının gelmesi ile birlikte insanlar hayvanlarını yaylalara götürüp otlatıyor. Sonra onlardan elde ettikleri süt ve peyniri satıyor” diye belirtiyor.
‘Bahar aylarında kadınlarla birlikte yaylara çıkıyoruz’
Yaz mevsiminde kadınların yaylalara giderek siyabu, mende, kerenk gibi otları topladıklarını ifade eden Safiye, bu otları kış mevsimi için kuruttuklarını söylüyor. Safiye, “Koyunlarım olduğunda gayet hayatım iyiydi. Geçim kaynağım o hayvanlardı ama sattıktan sonra doğru düzgün bir geçim kaynağım olmadı. Çok iyi geçinmen için bir çocuğun işi olması lazım ama maalesef çalışacak bir iş yok” diyor.
‘Köy yaşamını seviyorum’
Köy yaşamını, zorluklarına rağmen sevdiğini ifade eden Safiye, “Şimdi şehir hayatı mı buradaki hayat mı deseniz ben buradaki hayatı daha çok seviyorum. Havası temiz herkes birbirini tanıyor. Çok zor durumda bile olsak el uzatanlarımızın olduğunu biliyoruz. Bu yüzden ben burada doğdum ölene kadar da buradan bir yere gitmem” diye vurguluyor.