Zabıtalar Aysel'in manav kulübesini panzer eşliğinde yıktı

  • 09:11 29 Ekim 2020
  • Yaşam
Safiye Alağaş
 
DİYARBAKIR - Kayapınar Belediyesi'ne bağlı Zabıta Müdürlüğü, Talaytepe Mahallesi Sosyal Konutlar’da yaşayan Aysel Taylan’ın tahtadan yaptığı manav kulübesini yıktı. Duruma tepki gösteren Aysel, "Bu adalet değil, ben bu adaleti istemiyorum" dedi. 
 
Diyarbakır'ın Kayapınar ilçesi’ne bağlı Talaytepe Mahallesi’nde bulunan Sosyal Konutlar'da yaşayan Aysel Taylan isimli kadın 7 ay önce eşi ile birlikte apartmanın önüne tahtalardan bir kulübe yaptı. Kulübede sebze ve meyve satan Aysel'in kulübesi, hakkında şikayet olduğu gerekçesiyle Kayapınar Zabıta Müdürlüğü tarafından panzer ve polisler eşliğinde yıktırıldı.  
 
'Zararım yoktu, faydam vardı'
 
Yaşananlara tepki gösteren Aysel, 5 çocuğu olduğunu ve geçimini bu manav üzerinden yaptığını belirtti. Eşinin şeker hastası olduğunu, bu nedenle çalışamadığını ifade eden Aysel, "Biz de 7 ay önce evimizin önünde tahtalardan kulübe yaptık. Kulübede sebze ve meyve satıyorduk. Ancak iki aydır ekonomik durumumuz olmadığı için kapalı duruyordu. 22 Ekim tarihinde zabıtalar buraya geldi. Bize 'Burası hakkında şikayet var. Burayı yıkacağız' dediler. Kimin neden şikayet ettiğini söylemediler. Neyden rahatsız olmuşlar bilmiyoruz. Bu mahallede bir sürü büfe var. Hepsi de izinsiz açılan büfelerdir. Neden bizden rahatsız olmuşlar? Neden yalnızca benim kulübemi yıktılar? Benim kimseye bir zararım yoktu. Bu mahallede pazar kurulmuyor. Yaşlı insanlar var. Salgından dolayı başka mahalleye pazara gidemiyorlar. Gelip benden alışveriş yapıyorlardı. Zararım değil faydam vardı bu mahalleye. Benim ekmeğimle neden oynadılar? Çocuklarıma kim bakacak?" diye sordu.
 
'Zabıta müdürlüğü beni başından savdı'
 
Zabıta müdürlüğüne konuşmak için gittiğini dile getiren Aysel, “Eşim hasta neden yıkıyorsunuz. Neyden dolayı şikayet etmişler” diye sorduğunu ve zabıta müdürlüğünün kendisiyle doğru düzgün konuşmadığını aktardı. Aysel, zabıtaların yalnızca “Kaymakamlığa şikayet etmişler. Şikayet var yıkacağız. Eşinin hasta olması benim sorunum değil. Gitsin çalışsın. Gidin sosyal yardım versin” diye karşılık verdiğini söyledi. Aysel, “Ben sosyale gidiyorum sosyal hiç bir şey yapmıyor. Sosyal 'eşin gençtir gitsin çalışsın' diyor. İş yok nerede çalışsın. Gitsin simit satsın diyorlar. Tamam bizde öyle yaptık. Geldik buraya tahtadan kulübe yaptık. Kimseye muhtaç olmadan yaşamaya çalışıyoruz. İki aydır açamıyoruz diye komşular gelip neden açmadığımızı soruyordu" dedi.
 
'Panzer eşliğinde gelip yıktılar'
 
Zabıtanın panzer ve polis eşliğinde gelip kulübeyi yıktığını belirten Aysel, "Kulübeye bir tekme vursan yıkılır. Ben mezarlığa gitmiştim. Çocuklarım aradı zabıtaların panzer ve polislerle birlikte gelip yıktığını söylediler. Sanki ev yıkıyorlarmış gibi gelmişler. Bu adalet değil, ben bu adaleti istemiyorum” sözleriyle tepkisini dile getirdi. 
 
'Mahalledeki kadınlar beni destekliyordu'
 
Kulübenin fotoğrafının çekilerek kaymakamlığa gönderildiğini dile getiren Aysel şöyle devam etti: "Ancak kaymakamlık bana hiçbir şey sormadı. 'Neden bu kulübeyi buraya kurmuşsun ne yapıyorsun' diye bir şey sormadı. Hemen yıkma kararı vermişler. Niye bana sormadılar? Ben kendim işletiyordum. Abim bana arabasıyla sebze ve meyveleri getiriyordu ben de satıyordum. Mahalledeki kadınlar da beni destekliyordu. Kadın olduğum için rahat rahat gelip alışveriş yapabiliyorlardı. Çocuklarımın ekmeğinin peşindeydim. Benim başka bir gelirim yok. Gelirim olsa evim olsa burada bir dakika yaşamazdım. Ama şu anda elimden hiç bir şey gelmiyor. Başka gücüm yok. Konteyner getirsem onu da alıp götürürler.”
 
'Çocuklarım EBA’ya giremiyor'
 
4 çocuğunun okula gittiğini belirten Aysel bir çocuğunun liseye başladığını ve yeni kıyafetler alınması gerektiğinin altını çizdi. Okullar açıldığından beri çocuklarının EBA’ya giremediğini anlatan Aysel, "Evde doğru düzgün bir telefon yok. Milli Eğitim’e, belediyeye ve Kızılay'a gittim 'Biz ne yapalım' diye cevap verdiler. Her gün öğretmen 'Çocuklar EBA’ya girsin' diye mesaj atıyor. Telefon veya bilgisayar yok ki EBA’ya girsin. Tablet dağıtılacak dediler. Ben de gittim Milli Eğitim’e sordum. Milli Eğitim 'biz okullara vereceğiz öğretmenler yoksul çocuklara dağıtacak' dedi. Öğretmelere sorduk öğretmen 'bize henüz bilgi verilmedi' dediler. 4 çocuğum için bir tablet de verilse razıyım" diye belirtti.  
 
Aysel son olarak, “Kadınlara mücadele etmesini ve kendi ayakları üzerinde durmalarını öğütlüyorlar. Ben durmaya çalışıyorum. Ama bırakmıyorlar ki. Elimden bu geliyordu. Bunu da bırakmadılar. Başka yapabileceğim bir iş yok. Şimdi nasıl yapacağımı bilmiyorum" diye konuştu.