Zeynep Durgut

 

HAKKARİ - Havaların ısınmasıyla birlikte yaylalarda koyun ve keçi sağmaya çıkan Berivanlar, hayvancılığın geliştirilmesine destek verilmesini istiyor. 

 

Baharın gelişiyle doğa canlanırken kadınlar dağlardan bitki toplamaya, hayvanları yüksek yaylalara götürmeye başladı. Koyun ve keçileri sağma işini yapan berivanların zorlu yolculukları da bu günlerde başlıyor. Hakkari'nin İde köyünde 20 berivan, her sabah erken saatlerde uyanarak bazen yaya bazen de kiraladıkları araçlar ile yolculuk ediyor. Boş kova ve yiyeceklerini sırtlayan berivanlar, hazırlıklarını tamamladıktan sonra süt sağımına başlıyor. Her biri ortalama 20 ile 30 keçi ve koyun sağan berivanlar,  geçimlerini bu şekilde sağlamaya çalışıyor. 

 

'Başka bir köyden kendi köyümüze geliyoruz’ 

 

Çocukluğundan bu yana berivanlık yapan Hatice Akbay, “Köyümüz çok güzel ama köye geliş gidişlerde çok zorlanıyoruz. 21'inci yüzyılda yaşıyoruz ama hala ne yolumuz var ne de elektriğimiz var. Hayvancılığı iyi koşullarda yapmak için hiç bir imkanımız yok. Bugüne kadar yetkililer tarafından verilen hiçbir söz yerine getirilmedi. 90'larda köyümüz boşaltıldı, bizi başka bir köye yerleştirdiler. O köyden kendi köyümüze gelip keçi sağıyoruz. Sabahın en erken saatlerinde uyanırız, en engebeli yollarda köyümüze doğru yolculuğumuz başlar. Biz bu işi yapmazsak geçimimizi ne ile sağlayacağız? Ekonomik kriz nedeniyle çok zorlanıyoruz” dedi. 

 

'Bu yıl yaylalara geç çıktık’ 

 

Şükran Durgun ise, bu yıl havaların geç ısındığını bu nedenle yaylalara çıkmakta geç kaldıklarını belirterek, “Hala köyümüzün yollarında kar var. Yıllardır bu işi yapıyoruz. Hayvancılık olmazsa insanlar burada nasıl yaşayacaklar? Her işte olduğu gibi hayvancılıkta da bütün yük biz kadınların omuzlarında. Keçileri sağdıktan sonra o sütle peynir ve yoğurt yapıyoruz. Bu da oldukça zahmetli. Sadece peynir yapmak bir gününü alabiliyor. Peynir ve yoğurdu hem eve götürüyoruz hem de satarak geçimimizi sağlamaya çalışıyoruz” diye anlattı. 

 

'Bugüne kadar destek almadık’ 

 

Behice Dayan da uzun yıllardır hayvancılık yaptıklarını ancak bugüne kadar hiçbir yardım ve destek görmediklerini ifade ederek, ekonomik zorluklarını da şu sözlerle anlattı: “Eskiden hayvancılığı yoksul olanlar yapardı, şimdi 5 keçisi, koyunu olan köyün zengini olarak görülüyor. Her şey pahalı oldu artık. Tarım ve hayvancılık yoksa o toplumda üretim de olmaz. Hayvancılık güçlendirilmelidir. Bizler en zor şartlarda buraya geliyoruz. Ne elektriğimiz var ne yolumuz var. En tehlikeli yollardan geliyoruz.”