Toprağın bereketine inanarak seracılığa başladı
- 09:01 21 Mayıs 2020
- Yaşam
HAKKARİ - Çukurca’ya bağlı Narlı köyünde yaşayan Emine Erdal, toprağın verdiği bereketten dolayı seracılıkla uğraştıklarını ve bununla hem ailesinin hem de köyün meyve ve sebze ihtiyacını karşıladıklarını söyledi.
Hakkari’nin Çukurca ilçesine bağlı Narlı köyünde Emine Erdal (55), kızları ile kurdukları serada hem kendilerinin hem de köyün sebze ve meyve ihtiyacını karşılarken aynı zamanda geçimlerini de sağlıyor. Kızlarıyla birlikte uzun geçen kış mevsimine karşı alternatif olarak seracılık ile uğraşan Emine, bir sera ile başladığı işinde şu an 3 sera işletiyor.
‘Köyde her şeyi bulmak mümkün’
Köyde yaşayan ve köy yaşamına dikkat çeken Emine, yaşamının köye bağlı olduğunu ifade ediyor. Emine, “Köyde istediğin her şeyi bulmak mümkün oluyor. Köyde herhangi bir işin olmasa dahi bir şekilde yaşamını sürdürebiliyorsun. Bundan dolayı köy yaşamı daima özeldir. Köyün toprağı bereketli ve zengin oluyor. Yeter ki toprakla ilgilenmesini bilmelisin. Toprağı kaderine terk etmediğin sürece ve toprakla yaşamasını bildiğiniz sürece asla sorun yaşamazsın” diyor.
‘1 seradan 3 seraya çıktık’
Hakkari’de yaz mevsiminin geç geldiğini belirten Emine, her yerde kışın 3 ay olduğunu fakat Hakkari’de bunun 6 ay sürdüğünü kaydediyor. Emine, kışın uzunluğundan baharı göremediklerini söyleyerek, “Uzun kışlardan dolayı kızlarımla bir alternatif yaratıp serada sebze ve meyve yetiştirmeye başladık. İlk olarak bir sera ile başladık. Daha sonra baktık ki toprağımız bereketli ve verimli 2 sera daha yaptık. Sebzesinden tutun da meyvesine kadar her türlü şey yetiştirdik. Farklı olan durum ise ürünlerimiz kış aylarında daha hızlı yetişiyor. Fazla olanları hem evde bırakıyoruz hem komşulara dağıtıyoruz hem de satıp geçimimizi sağlıyoruz. Bir yandan da köyde kimin fideye ihtiyacı olursa veriyoruz yani bir köyün fide ihtiyacını karşılıyoruz. Beş yıldır bu işi yapıyorum ve verim alıyorum. Köyde sera kurduktan sonra birçok kadın da sebze ekimine başladı. Amacımız gelecekte köyde bu sebze türlerini arttırmak. Bu şekilde her türlü sebze ve meyveyi ekmek istiyoruz” diye ifade ediyor.
‘Köy yaşamının kıymetini anlamamız gerekir’
Emine son olarak şu önerilerde bulunuyor: “Herkes günlerini boşa geçireceğine toprakla uğraşsın. İnsanlar köye ve köy yaşamına alışırsa köysüz yapamaz. Özellikle kadınların toprakla farklı bir bağı var. Ne toprak kadınsız olur nede kadın topraksız olur. Toprak bereketini kadından alır çünkü kadın toprakla nasıl ilgileneceğini bilir. Bir diğer şey ise toprak insanları iyileştirir ve şu an var olan hastalıklardan kurtulmanın tek yolu köy yaşamıdır. Bundan dolayı hepimizin bu hastalıklardan ders çıkarıp köylerin kıymetini anlamamız gerekir. Böylece kendimizi daha iyi hissederiz. Sağlığımız yerine gelir.”