‘Öğrencilerin yıllarını ve emeğini çalmaya hakkımız yok’
- 09:02 18 Mayıs 2020
- Yaşam
VAN - YKS’nin salgın tehdidinin tamamen bittiği zaman yapılması gerektiğini belirten Eğitim Sen üyesi Özgür Çelikkaleli, “Sınav günü sorun yaşanmaması ve öğrencilerin hazırlıklı olmaları için yönlendirdiğimiz sorulara yetkililer hala bir cevap vermedi. Öğrencilerin yıllarını ve emeğini çalmaya hakkımız yok” dedi.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Yükseköğretim Kurumları Sınavı'nın (YKS) 25-26 Temmuz tarihleri yerine, 27-28 Haziran'da yapılacağını duyurmuştu. Akabinde Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen) 8 Mayıs 2020 tarihinde imza kampanyası başlattı ve 17 bin 964 yurttaş imza atarak sınavların ertelenmesine destek verdi. Eğitim Sen Van Şubesi üyesi Özgür Çelikkaleli Kurt da koronavirüs salgını bitene kadar sınavların ertelenmesi gerektiğine işaret etti.
‘Pandemi sürecinde eğitimde eksiklikler yaşandı’
Salgın nedeniyle eğitimde ciddi eksikliklerin yaşandığını ifade eden Özgür, “Dünya değişiyor ama bizim çocuklarımız teknolojiyi sadece oyun oynarken görüyor. Bu süreç biraz bunları kırdı ama kesinlikle yeterli değildi. Çoğu öğrencinin internet sıkıntısı var. Kimisinin evinde televizyon yok. İnternetten yaptırdığımız dersler yetersiz kalıyor. Kimi köy okullarında öğretmenlerin kendi aralarında köy öğrencilerinden bir kaçına televizyon aldığını biliyoruz” dedi.
“Bu süreçte fırsat eşitsizliğinin yaşandığını gördük” ifadelerini kullanan Özgür, kimi öğrencinin özel ders imkanının olduğunu fakat birçok öğrencinin ise bir öğretmene ihtiyaç duyduğunu söyledi.
‘Tepkiler yok sayıldı’
Sınava hazırlanan öğrencilerin psikolojilerine de işaret eden Özgür, “Yarışa sokulmuş, bir sınava tabi tutulmuş bir nesil yetiştirmişiz. Bir anda temmuz ayında sınavların olduğu açıklanıyor. Ardından program yayılıyor bu haksızlıktır” diye konuştu. 2 buçuk milyondan fazla öğrencinin YKS’ye gireceğini hatırlatan Özgür, “Sadece tek yerden sınava karar verilmesi ve o öğrencilerin bir gece öncesi bir milyon tweet atmasına ve buna tepki göstermesine rağmen yok sayılması olumsuz etki yarattı. Erken tarihe ya da geç bir tarihe alınması belki bizler için çok anlam ifade etmez ama işsizliğin ve stresin yoğun olduğu bir ülkede bütün emeğin, hayallerin, ailenin, çocuğun tüm geleceğini bağladığı bir sınavı bu kadar rahat öteleyip ya da erkene alamazsınız. Bu doğru değil” vurgusu yaptı.
‘Sınav için yönlendirilen sorunlara hala cevap yok’
Öğrencilerin, “Ben artık çalışmayacağım, bırakacağım, zaten bir şey olmayacağım” gibi sözlerle kırılmalar yaşadıklarını dile getiren Özgür, şöyle konuştu: “Keşke böyle bir karar verilmeseydi. Çocuklar sınavdan daha çok sınav tarihine odaklanıyor. Maske ile sınava girilecek mi? Maske ve gözlük kullanan öğrenciler nasıl sınav olacak çünkü gözlükler buharlaşıyor maske ile birlikte takıldığında? Astım hastası bir sürü çocuk ne yapacak ya da çocuk o gün normal bir hastalığı vardır ve 38 derecenin üzerine çıktı ateşi, sınavdan çıkartılacak mı? Ne yapmayı düşünüyorsunuz? Hala bunlar için net kararlar alınmış değil, hala bu soru işaretlerine cevap yok, fakat sınav tarihi kesin belli.”
‘Aileler çocuklarına güvence arıyor’
Ailelerin de bu süreçte etkilendiğini belirten Özgür, “İşsizliğin had safhada olduğu bir ülke olmasından kaynaklı, aile çocuğu için bir güvence arıyor. Bütün hayallerini çocuğa bağlıyor. Ailelerde de ciddi hayal kırıklığı yaşanıyor. En fazla ailenin sözünü dinlemedikleri, aileye en çok ‘hayır’ diyen bir yaş grubu söz konusu. Aileler ‘Hocam ne yapabiliriz? Öğrenciniz ders çalışmıyor, dinlemiyor’ diye arıyor” ifadelerini kullandı.
‘Çocukların ve ailenin emeğini çalmaya hakkımız yok’
Pandemi sürecinde sınavların yapılmaması gerektiğini vurgulayan Özgür, “İkinci dalga yaşandığında çocuklara ne diyeceksiniz? Bu sefer de sınavın bir sonraki aya ertelendiği mi söylenecek? Her şey kontrol altına alındığı zaman ve halk sağlığı açısından sıkıntının bittiği dönemde sınavların yapılması gerekiyor, çocukların da daha rahat ve sağlıklı bir psikolojiyle hareket etmeleri ve doğru bir sonuç ortaya koyması için. Bu haliyle ortaya çıkacak sınav sonuçları çocukların gerçek performansı olmaz. Öğrencilerin yıllarını emeğini ve ailelerin emeğini çalmaya hakkımız yok. Onlara haksızlık etmememiz gerekiyor” diye konuştu.