Roj Hozan

 

QAMIŞLO - Baharın renkleri ile süslenen ve kominal yaşamın hakim olduğu Tirbespi'nin Maşoq köyü, doğal güzelliği ile göz dolduruyor. Köy sakinleri,  “Kürdistan aşkımızı Maşoq’ta yaşatıyoruz” diyor. 

 

Kuzey ve Doğu Suriye'de bahar yüzünü göstermeye başlarken, köyler açan çiçeklerin güzelliğiyle rengarenk oldu. Kominal yaşamın hakim olduğu Qamişlo kantonuna bağlı Tirbespi'nin Maşoq köyü baharın gelişiyle birlikte daha da güzelleşti. Yaklaşık 147 ailenin yaşadığı Maşoq köyü adını aşk öykülerinden alıyor. Rivayete göre iki aşık bu köyün toprakları üzerinde kavuşmuş ve o günden sonra da köyün adına Maşoq denilmiş.

 

Doğal bir güzellik

 

Maşoq köyü ayrıca tepelerinin yüksekliği ve çeşmelerinin uzunluğu ile tanınan bir köy. Doğasının güzelliği ve insanlarının alçakgönüllü oluşu köye daha güçlü bir anlam katıyor. Köydeki evlerin çoğu kerpiçten ve siyah taşlardan inşa edilmiş.  

 

‘Bu köyde çok güzel bir yaşam sürdüm’

 

Konuştuğumuz köy sakinlerinden 74 yaşındaki Şemsa Hecî Mehmûd, Maşoq köyünde dünyaya gelmiş.  “Bu köyde çok güzel bir yaşam sürdüm” diyen Şemsa, “Çocukken annelerimiz bize köyde yaşayan insanların bir yeryüzü cennetinde yaşıyormuş gibi olduklarını söylerdi. Büyüyene kadar bu anlamlı konuşmaların önemini anlayamıyorduk. Köyümüz çok güzel, havası temiz, çeşmelerimiz berrak ve toprağımız zengindir. Bu köy yaşamın içerisinden bir gün bile çıkmak istemedik. İnsanın gezip görmek isteyeceği her türlü güzellik var köyümüzde. Yeni neslin de bu güzelliklerin farkında olması gerekiyor. Köy yaşamı, toprağın aşkına dönüş, insanların sevgi ve bağlılığıdır" sözleri ile köy yaşantısını anlatıyor. 

 

Maziye özlem…

 

Sabahın ilk ışıkları ile birlikte hayvanlarını otlatmaya götürdüklerini ve açık alanda yürüyüş yaptıklarını söyleyen Şemsa, "Yorulmadık demiyoruz ama o günlerin güzel bir tadı vardı" diyerek maziye olan özlemini dile getiriyor. Buğday, pamuk hasat dönemlerine ait hikayeleri olduğunu aktaran Şemsa, büyük bir aşk ve coşku ile sevgi halaylarına tutuştuklarının da altını çiziyor.  Şemsa, köy sakinlerinin birbirlerini sormada çok duyarlı olduklarını ve iyi ile kötü günde birbirlerinin yanında olduklarını ifade ediyor. Kadınların birbiriyle dayanışma ve fikir alış verişi içerisinde olduklarına dikkat çeken Şemsa, şimdiye kadar birçok gelenek ve göreneklerinin değişmediğini de vurguluyor. Şemsa, "Toprağımızın üzüntüsü yüreğimizi yakıyor. Yükümüz ağırdı ama yaşamımız da güzeldi" diye ekliyor. 

 

'Kürdistan aşkımızı Maşoq köyünde yaşatıyoruz'

 

Kürt özgürlük mücadelesi ile tanışmasına da değinen Şemsa, “Köydeki emeğin yanında, Kürdistan aşkımızı Maşoq’ta yaşatıyorduk. Önder Apo'nun fikirlerinden çok etkilendim. Hepimiz büyük yaştaki kadınlar olmamıza karşın Önder Apo'nun sözlerinden yaşam tecrübesi ediniyorduk. Köyümüzün içinde örgütleniyorduk. O dönemlerde büyük bir korku vardı. Rejim her gün evlerimizi basıyor, çocuklarımızı tutukluyordu ama hiçbir zaman irademiz kırılmadı. Biz davamızın doğruluğu ve haklılığından emindik ve bugün emeklerimizin sonucunu bu topraklarda görüyoruz. Kürdistan’a sahip çıkacak bir nesil yetiştirdik ve yarattık. Şimdi de bu rol onların omuzlarında” sözleri ile yaşanmışlıklarını ve geleceğe olan umudunu anlatıyor. 

 

‘Burada doğmuş gibiyim’

 

65 yaşındaki Selîma Ibrahîm,  Mardin’in Nusaybin ilçesine bağlı Meran köyünden olan dünyaya gelir. Selîma, evlendikten sonra Maşoq köyüne yerleşmiş. Burada dolu dolu bir yaşam sürdürdüğünü ve kendi köyü olarak görüp burada doğmuş gibi hissettiğini söyleyen Selîma, eski günlerin çok bereketli olduğunu kaydediyor.  Selîma, devamında “Rojava devriminin başlaması üzerine çocuklarımı vatanımızı korumak için gönderdim. Bunun sonucunda oğlum şehit düştü ve ben onunla gurur duyuyorum, başım dik. Biraz üzüntülü olabilirim fakat devrimin başarısını gördükçe acılarımı vatanımın başarısıyla aşıyorum. Birçok güzellik ve kötü gün geçirdim. Vatanımın huzurlu kalmasını istiyorum. Köyümüzün toprağında yaşayacağız ve yaşadığımız sürece ondan güç alacağız" şeklinde konuşuyor.