İki hasta tutsak annesi Nazime: 30 yıldır biz barış dedikçe onlar ‘savaş’ diyor

  • 09:07 18 Nisan 2020
  • Yaşam
DİYARBAKIR - Cezaevinde iki hasta tutsak çocuğu bulunan Nazime Yürek, infaz yasasında siyasi tutsakların kapsam dışı bırakılmasına tepki göstererek, “Kimse çocuklarımızın durumu için bir şey yapmıyor. Artık bu ölümleri, bu operasyonları durdursunlar. Biz anneler cezaevi kapılarının açılmasını istiyoruz" diye seslendi.
 
Büyük tartışmalar yaratmasının ardından AKP-MHP oylarıyla Meclis Genel Kurulu'ndan onanarak yasallaşan 3'üncü Yargı Paketi'ne ilişkin tepkiler sürüyor. Siyasi tutsakları kapsam dışı bırakarak 90 bin adli hükümlünün tahliyesini öngören yasa, ayırımcı bir politika izlediği dolayısıyla başta siyasi muhalifler olmak üzere, birçok kişi ve kurum tarafından da eleştiri almaya devam ediyor. Özellikle siyasi tutsak yakınları ve ailelerinin gösterdiği tepki bu yasanın kabul edilemezliğini ortaya koyuyor. Bakanlık tarafından 3 hükümlünün koronavirüs sebebi ile yaşamını yitirdiğinin açıklanmasının ardından, gözler bir kez daha cezaevlerindeki siyasi tutsaklara ve risk grubunda yer alan hasta tutsaklara çevrildi.
 
Bu duruma tepki gösterenlerden biri de 2 çocuğu hasta tutsaklar listesinde yer alan Nazime Yürek. Çocuklarından Ahmet Yürek Kocaeli Kandıra F Tipi Kapalı Cezaevi’nde ve diğer oğlu Ertan Yürek ise Kayseri Bünyan T Tipi Kapalı Cezaevi’nde bulunan Nazime, yeni yasa paketine ilişkin tepkilerini dile getirdi. 
 
'Olan yine fakir fukaraya oluyor'
 
Biri 22 diğeri 9 yıldır tutsak olan çocuklarının ikisinin de hasta olduğunu söyleyen Nazime, şu ifadeleri kullandı: "Oğlum Kenan müebbet hapis cezası aldı ve 22 yıldır cezaevinde. Şuan Kandıra Cezaevi’nde tutulan Kenan hasta tutsak. Kenan'ın kalp, koah, sarılık, eklem romatizması gibi birçok hastalığı var. Ertan ise 16 yıl ceza aldı ve 9 yıldır cezaevinde. Şu anda Kayseri Bünyan cezaevinde bulunuyor. Ertan'da şeker hastası ve boyun fıtığı var. Çok güçsüz ve kuvvetsiz düşüyor. Sürekli titriyor, eline bir tepsi aldığında bile düşüyor. Şu anda da koronavirüs var. Ve yine güçlü olan kendini bir şekilde kurtarabiliyor, kaçabiliyor. Olan yine fakir fukaraya oluyor. Cezaevinde 28 yılını doldurup çıkması gereken tutsaklar da bırakılmıyor. Bizler bu hastalıktan ötürü bir an önce hasta tutsaklarımızın serbest bırakılmasını istiyoruz. Kenan'ımın da Ertan'ımın da bırakılmasını istiyorum."
 
'Herkese eşit davranılsın'
 
Annelerin gözlerinin yollarda çocuklarını bekler olduklarını söyleyen Nazime, çıkan yasanın tüm annelerin umudunu kırdığını belirterek, "Her zaman olduğu gibi bu sefer de umduğumuz gibi olmadı. Çocuklarımız yine içerde kaldı. Devlet yine kandırdı bizi. Uyuşturucu satıcıları, katiller, hırsızlar her kötü şeyi yapmış olan binlerce adli çıkacak ama bizim siyasi tutsaklarımız yine içerde kalacaklar. Biz sadece bizim çocuklarımız çıksın demiyoruz. Biz herkese eşit davranılsın, bizim çocuklarımız da diğerleri gibi bu yasadan faydalansın, çıksın istiyoruz. Onlar sadece dillerini ve topraklarını savundular, başka hiçbir şey yapmadı. Onların da bu paketten faydalanmasını istiyoruz. Zaten cezaevi idaresi tutsakları virüsten korumak için bir şey yapmıyor. Görüşler yok, her şey yasak. İmkanları olmadığı için korunamıyorlar. Sabunları bile bir sürü parayla veriyorlar. Bu koşullar altında cezaevinde kalamazlar. Hasta tutsaklar başta olmak üzere, siyasi tutsaklar derhal serbest bırakılmalılar. Kalan cezalarını evlerinde bitirsinler" sözlerine yer verdi. 
 
'30 yıldır biz barış dedikçe onlar savaş diyor'
 
"Anneler de sevinsin artık" diye konuşan Nazime,"30 yıldır biz barış dedikçe onlar ‘savaş’ diyor. Biz kardeşlik diyoruz, onlar savaş çıkarıyor. Biz birliktelik diyoruz, onlar savaş başlatıyor. Artık yeter, hiçbir anne yüreği dayanmıyor. Annelerin gözü televizyonlarda, gelecek acı haberde. Daha nereye kadar anneler televizyon başında çocuklarından gelecek kötü haberi bekleyecek? Dünyadaki tüm devlet yetkililerine, Adalet Bakanı'na, Cumhurbaşkanı'na sesleniyorum, hepsi birlik olup barış ve kardeşlikten söz etsinler. Genel bir af çıksın da bizim çocuklarımız da çıksın. Yıllardır bir çözüm istiyoruz ama biz barış dedikçe onlar çocuklarımızı katletti. Biz barıştan söz ettikçe onlar köylerimizi yakıp yıktılar. Dünyadaki tüm bakanların gözleri çıkar, menfaatte. Kimse çocuklarımızın durumu için bir şey yapmıyor. Onların yeterince parası, pulu, malı var. Artık bu ölümleri, bu operasyonları durdursunlar. Biz anneler cezaevi kapılarının açılmasını istiyoruz."