Yıllarca eylemlerde ön saflarda olan Besna kadınları alanlara çağırıyor
- 09:17 7 Mart 2020
- Yaşam
VAN - Van’da birçok eylem ve etkinlikte en ön saflarda yer alan ve baskılara karşı yaşamı boyunca mücadele eden Besna Akdoğan, kadınları 8 Mart’ta da alanlarda olmaya çağırdı.
Özgürlük, demokrasi, eşitlik ve hak mücadelesinde ön saflarda hep kadınlar yer aldı. Van’da yaşayan Besna Akdoğan da (65) onlardan biri. Her Kürt kadını gibi hayatı göç ve mücadeleyle geçen Besna, 30 yıl önce devlet baskılarından kaynaklı Şırnak’ın Beytüşşebap ilçesinden Yüksekova’ya, oradan da Van’a göç etmek zorunda kalır. Van’da yapılan eylem ve etkinliklerde ön safları, tüm yıldırma politikalarına karşı ise alanları terk etmeyen Besna, kadınları 8 Mart alanlarına davet ediyor.
‘Van’da da devlet baskısı devam etti’
Yıllarca katıldığı eylemlerde sürekli şiddet ile karşı karşıya kaldığını aktaran Besna, kadınların daha fazla ses çıkarması gerektiğine işaret ediyor. Kadının hem erkek hem de devlet tarafından baskı altında tutulduğuna dikkat çeken Besna, “Devletten yana çok eziyet, cefa gördüm. Çocuklarım sürekli tutuklanıyordu. Bu nedenle İstanbul’a gitmek zorunda kaldılar. Van’a geldik burada arsa aldık, ev yaptık. Yine devletin baskıları devam etti. Her türlü işkenceyi uyguladılar. Her zaman halkımın yanındayım. Bunca şehit verdik hepsi bizim evladımız. Onların arkasındayız, bu davayı da bırakmayacağız” ifadelerini kullanıyor.
‘Kürt kadının var olduğunu dünyaya gösterelim’
Kürt mücadelesinde kadınların ön saflarda yer aldığını söyleyen Besna, bütün kadınların el ele vererek alanlara akması gerektiğini dile getiriyor. “Kürt kadınının var olduğunu dünyaya göstermeliyiz” diyen Besna, 8 Mart’ta da sokaklara çıkılması gerektiğine vurgu yapıyor. 8 Mart’ın kadınların erkekler ile “hesap günü” olduğu değerlendirmesini yapan Besna, “Bütün dünya kadınları ayaklanmalı. Sloganlar atmalıyız, coşkuyla kutlamalıyız. Son zamanlarda ne yazık ki kadınlar evden çıkmıyor, seslerini çıkarmıyor. Kadınlar her zaman bu davada en önde oldular. Şimdi de bütün yük kadının omuzlarında. Kadın kendini kandırmamalı, ayakları üzerinde durmalı. Kadın her şeyi yapabilir” diye konuşuyor.
‘Kadının elinin değdiği yer güzelleşir’
Kadınların özgürleşmek için daha fazla alanlarda olması gerektiğini ifade eden Besna, “Biz bu zamana kadara evlatlarımızı, canımızı, malımızı verdik. Devlet elinden dayak yedik, işkence gördük, hapis yattık. Kadın artık korkmasın. Kadın kendini özgürleştirsin, daha büyük adımlar atsın, daha çok özgürleşsin. Kadın sadece evinde değil her zaman her yerde özgür olsun. Kadın neye el atsa güzelleşir, çiçek açar, aydınlanır” sözlerini kullanıyor.
‘Beyaz tülbentlerimizden korkuyorlar’
“Devlet kadınlardan korkuyor” diyen Besna, son olarak da şunları söylüyor: “Polis beyaz tülbentlerimizden, fistanlarımızdan, sloganlarımızdan, konuşmamızdan korkuyor. Bize ‘beyaz tülbentleri çıkarın renkli takın’ diyorlar. Polis buraya geldiği zaman cesurca konuşuyoruz. Kadınların artık evlerinin dışına çıkması lazım. Gün içinde hiçbir şey yapmasalar bile en azından iki Barış Annesini ziyaret etmeliler. Buradan tüm kadınlara sesleniyorum 8 Mart’ta sokaklara akmalıyız.”