MARDİN - Kuzey ve Doğu Suriye'ye 9 Ekim tarihinde başlatılan operasyonların ardından bombaların hedefi olan Nusaybin ilçesinde evinin önüne düşen havan topu parçasının omzuna gelmesi nedeniyle yaralanan Sinem Atay, "Ben ne bu yarayı ne de o günleri unutmam"  dediği olayın üzerinden iki ay geçmesine rağmen sol kolunu kullanmakta zorluk çekiyor. 

 

Türkiye’nin Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik 9 Ekim tarihinde başlattığı ve ateşkese rağmen hala süren saldırılarda, ilk günlerde saldırıların yoğun olarak yaşandığı Qamişlo-Nusaybin hattında Nusaybin'e düşen havan topları sonucunda 12 kişi hayatını kaybetmiş 50'den fazla yurttaş da yaralanmıştı. Olayın üzerinden iki ay geçti. Nusaybinliler, hayatı normal akışına döndürmeye çalışırken, düşen havan topları nedeniyle yaralanan yurttaşların tedavisi de devam ediyor. 9 Ekim akşamı sınıra yakın Kışla Mahallesi’nde bulunan evinin önünde oturduğu esnada düşen havan topunun patlaması sonucu yaralanan Sinem Atay (57) patlama da omzundan yaralandı. Uzun bir tedavi süreci geçiren Sinem yaralandığı sol kolunu kullanmakta zorluk çekiyor.

 

‘Omzuma gelen parça yüzünden sol kolumu kullanamıyorum'

 

Patlamanın ardından sol kolunu neredeyse hiç kullanamadığını söyleyen Sinem, "Eskiden su içebiliyordum yemek yiyebiliyordum. Şimdi bardak almaya çalıştığımda bile elim titriyor. Titrediği için bardağı bile tutamıyorum. Bir şey yapmak istediğimde elim engel oluyor ve titriyor. O gün havan topu direk aramıza düştü. Parçaları benim omzuma geldi ama o etkiyle düşünce kolumun hepsi zarar gördü. Ben omzum koptu sandım. Tedavi hala devam ediyor. Biz yaralandık ama ölen insanlar oldu. Biz o günleri asla unutmayız. Bu savaş, katliam daha kaç defa başımızdan geçecek" diyerek hayata geçirilen savaş politikalarına tepkisini dile getirdi.

 

'Havanların nereden geldiğini iyi gördük'

 

Sinem'in oğlu Saim Atay ise,  "Bu havan topu yukarı taraftan geldi. Suriye'den geldi diyorlar ama o tarafta Suriye yok bu tarafta var. Yani Rojava bu tarafta ama bomba başka yerden geldi. Hepimiz kapının önünde oturuyorduk geldi ortamıza düştü. Bana bir şey olmadı ama annem ve dört kişi daha yaralandı. Bir tane de değil iki tane atıldı. O günlerde Suriye tarafından buraya tek bir kurşun bile gelmedi. Oranın hepsi bizim akrabamız bizim kanımız bize nasıl ateş eder ki?" diye sordu.