Falun Dafa yöneticisi: Zulmün devam ettiğini anlatmak istiyoruz
- 09:06 20 Ekim 2019
- Yaşam
Safiye Alağaş
İSTANBUL - Çin’de yasaklanan “Falun Dafa” uygulayıcılarına yapılanları Türkiye’de daha fazla insana anlatmak istediklerini söyleyen Falun Dafa Türkiye Derneği Yöneticisi Demet Gökoğlu, “Falun Dafa’nın insana ne kadar faydası olduğunu, ne kadar yüksek bir ahlak geliştirdiğini anlatmak istiyoruz” dedi.
“Falun Dafa” diğer adıyla “Falun Gong”, spesifik egzersizlerle vücudun geliştirilmesi ile gerçekleştirilen bir meditasyon yöntemi. Çin’de milyonlarca Falun Dafa uygulayıcısı var. Ancak bu uygulama Çin’de 20 sene önce yasaklandı. Uygulayıcıları ise tutuklanıyor. Falun Dafa uygulayıcıları tutuklanıp hapisteki üyelerinin öldürülüp canlı organ ticareti yapıldığı iddia ediliyor. Son 20 senede Falun Dafa üyelerinin organ nakline zorlandığına ilişkin açık deliller olduğu zaman zaman açıklanıyor. İnsan hakları aktivistleri ve akademisyenler tarafından ise bu yöndeki iddialar reddediliyor.
‘Devlet bir dönem destekledi daha sonra yasakladı’
Falun Dafa Türkiye Derneği Yönetim Kurulu üyesi Demet Gökoğlu, Falun Dafa’nın zihin ve beden sağlığı için yapılan bir meditasyon sistemi olduğunu söyledi. Bu meditasyonun doğruluk, merhamet ve hoşgörüyü içerdiğini dile getiren Demet, “5 takım egzersizi bulunuyor. 4’ü ayakta yapılır, bir tanesi oturularak yapılır. Türkiye’de daha önce görmediğimiz bir yöntemdir. Falun Dafa 1992 yılında Çin’de Usta Li Hongzhi tarafından halka tanıtıldı. Aynı zamanda son ustasıdır. Çin kökenli bir uygulamadır. Çin’de açıklandıktan sonra çok popüler oldu. 1999 yılına kadar Çin’de devlet tarafından desteklendi. Çeşitli testlerle insan sağlığına olan faydası bilimsel olarak onaylandı. Hücre yenilediği, bağışıklık sistemini güçlendirdiği biliniyor. İnsanlara fayda sağladığı için 4 yaşından itibaren her yaş grubu bu uygulamayı yapmaya başlar” dedi.
Bu uygulamanın zamanla bütün dünyaya yayıldığının altını çizen Demet, “Fakat 1999 yılında o zamanın Çin Devlet Başkanı Jiang Zemin, tarafından çok hızlı büyüyen bir topluluk olduğu için yasaklandı. Yasaklandıktan sonra karalama kampanyası başlatıldı. Daha sonra da uygulamayı yapan insanları toplama kamplarına aldılar. 25 Nisan 1999’da ilk tutuklama başladı. İlk işkencelerin ve zulmün başladığı tarih ise 20 Temmuz 1999’dur. Bizler burada hem bu zulmün hala devam ettiğini insanlara anlatmak istiyoruz hem de Falun Dafa’nın insana ne kadar faydası olduğunu, ne kadar yüksek bir ahlak geliştirdiğini anlatmak istiyoruz” diye konuştu.
Çin hükümetinin 20 yıldır Falun Dafa uygulayıcılarına yönelik canlı organ ticareti yaptığını ifade eden Demet, şöyle devam etti: “20 yıldır dünyanın her yerinden ülkeler bu canlı organ ticaretinin bilincindeler. Durdurmak için ülkeler kendi içerisinde çeşitli yasalar çıkardılar. Davalar açıldı. Çıkarılan yasalar şu yönde oldu. Menşei belli olmayan organların tedavisini kendi ülkelerinde kabul etmiyorlar. Bu ülkeler Almanya, İtalya, Çekya, İsrail, İspanya, bu ülkelerin dışında şu anda başvuran başka ülkeler de var. Bizim amacımız kendi ülkemizde de menşei belli olmayan organların kullanımının durdurulması ve Falun Dafa uygulamasının insan sağlığına ne kadar iyi geldiğini anlatmak. Bu uygulama dünyanın her yerinde ücretsiz. Daha fazla insana ulaştırmak istiyoruz. Çin’deki bu zulmün durması, toplama kamplarının kapatılmasını istiyoruz. Çünkü Çin’de bu uygulamayı yapan kişiler toplama kampında hala tutuyorlar.”
‘Para toplamak yasak’
Falun Dafa Derneği olarak para toplamanın yasak olduğunun altını çizen Demet, sadece derneği idame ettirmek için sınırlı sayıda üyelerinin olduğunu, fazla üyeyi kabul etmediklerini belirtti. Türkiye’de çeşitli aktivitelerle insanlara ulaştıklarını dile getiren Demet, “Zaten bizim kendimize ait bir yerimiz yok. Bir yerde toplanıp orada çalışma yapamıyoruz. Çünkü para toplamak yasak olduğu için belli bir çatı altında toplanamıyoruz. Fakat belediyelerin yardımı ile dışarıda etkinliklere katılabiliyoruz ya da dernek olarak bir yer seçiyoruz, etkinlik yapmak için başvuruyoruz. Halk ile o zaman temas edebiliyoruz. O zaman insanlar anlıyor, Çin’de hala canlı organ ticareti yapılıyor. 20 yıldır Avrupa’da insanların bu konuda nasıl araştırmalar yaptığını halka aktarıyoruz. Kendi ülkemizde ancak bu kadarını yapabiliyoruz. Bizler de gönüllüyüz. Keşke daha fazla şey yapabilsek” diye konuştu.
Falun Dafa’yı dinleyen ve kendileriyle birlikte egzersizlerini yapan kişilerin “huzurlu ve dingin” olduğunu söylediklerini aktaran Demet, “Zulmü duydukları zaman ise ilk defa duyduklarını söylüyorlar. Neler yapabileceklerini soruyorlar. İnsanlar bu zulmü duydukları zaman insanların tek yapacağı şey diğer insanlara duyurmak için sosyal medya hesaplarında paylaşmak. Biz daha fazla bir şey istemiyoruz. Başka insanlar bu zulmün varlığından haberdar olsun” dedi.
Demet kendileri ile www.falundafa.org adresinden iletişime geçilebileceğini belirtti.
Falun Dafa (Falun Gong) nedir?
Falun Dafa, (Falun Gong olarak da adlandırılır) uygulamanın Üstadı olan Bay Li Hongzhi tarafından kurulan Buda okuluna bağlı bir kişisel gelişim uygulamasıdır. Uygulamanın temeli, evrenin en yüksek nitelikleri olan Zhen-Shan-Ren'e (Doğruluk-Merhamet-Hoşgörü) asimile olmayı hedefleyen bir disiplindir. Bu yüce nitelikler tarafından yönlendirilen uygulama, kozmosun gelişiminde rol oynayan yasaların çoğunu temel almaktadır. Üstadı Bay Li'nin öğretileri, Falun Gong, Zhuan Falun, Falun Dafa'nın Büyük Tamamlanma Yolu, Daha İleri Yükselmeler İçin Esaslar ve Hong Yin'in (Büyük Mısralar) de aralarında bulunduğu bir dizi metinde yer alıyor. Bu ve diğer eserler otuz sekiz dile tercüme edilmiş ve dünya çapında yayınlanıyor.
Falun Dafa uygulamasının odak noktası, kişinin zihin ve düşüncelerini yâda Gong enerjisini arttırmanın anahtarı olarak sayılan "Xinxing"i geliştirmesi ile akıldır. Bir kişinin Gong yüksekliği onun Xinxing'i ile doğrudan orantılıdır. "Xinxing" kavramı, erdemin -De- (beyaz bir madde formu) ve karmanın (siyah bir madde şeklinde) dönüşümünü kapsar. Aynı zamanda sabır, muhakeme ve terk etme -sıradan insan arzularını ve takıntılarını terk etmeyi ve en çetin sınavlar karşısında tahammül göstermeyi içerir. Büyük kısmı düşünceye dayalıdır.
Falun Dafa da aynı zamanda spesifik egzersizlerin yapılması ile vücudun geliştirilmesi de gerçekleştirilir. Egzersizlerin amaçlarından biri, uygulayıcının Gong kuvvetini güçlendirerek, onun doğaüstü yeteneklerini ve enerji mekanizmalarını güçlendirir. Falun Dafa'nın egzersizleri fiziksel dönüşüm ve gelişim için gereklidir. Bunun gibi zihin ve bedeni kapsamlı şekilde geliştiren bir sistem hem kişisel gelişimi hem de egzersizleri gerektirir. Kişi sadece egzersizleri yapar ama xinxing'ini geliştirmekte başarısız ise Gong'u artmaz. Egzersizler manevi mükemmelliğe ulaşmak için ek bir yöntemdir.