Muhtar Sumru Benligül: Mahallelere asfalt değil sosyal projeler gerekli
- 09:02 18 Ağustos 2019
- Yaşam
Melike Aydın
İZMİR - Lalebey Mahallesi’nde kadın ve gençlerin yaşadığı sorunlara karşı yerel yönetimlere çağrı yapan muhtar Sumru Benligül, asfalt çalışmaları ve park yapmanın yanı sıra sosyal projeler ile kadınların ve gençlerin sorunlarına çözüm olunması gerektiğini söyledi.
İzmir’in Konak İlçesi Gürçeşme Semti Lale Mahallesi’nde üçüncü kez seçilen muhtar Sumru Benligül mahallede gençler arasında artan uyuşturucu kullanımı ve kadına yönelik şiddet, cinsiyetçilik gibi sorunlarla mücadele ediyor. Çalışmalarıyla mahalledeki kadın ve erkeklere güven veren 11 yıllık muhtar Sumru, kadınların ve gençlerin sorunlarının daha görünür olmasında yardımcı oluyor. Yerel ve merkezi yönetimlerin desteklerinin, mahalledeki sorunları çözme noktasında yetersiz kaldığına dikkat çeken Sumru, sorunlar ve çözüm yollarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
‘Kadınlar maruz kaldığı şiddete karşı susuyor'
Toplumun her kesiminde var olan cinsiyetçiliğin sorunların temel nedenlerinden biri olduğunu kaydeden Sumru, mahalledeki kadınların özellikle evli olduğu erkekler tarafından maruz bırakıldıkları şiddete ve tecavüze karşı sustuğunu dile getirdi. Bu suskunluğu, kadınların ekonomik özgürlüğü olmayışına bağlayan Sumru, mahalledeki emek sömürüsüne işaret etti. Sumru, ev eksenli çalışma koşullarının dönüştürülmesi gerektiğini vurgulayarak, “2009’dan itibaren işsizlik arttı. Mahallede boncuk işleyen kadın ve erkekler var. Perde kenarlarının metresi 5 ya da 10 liradan işleyip 20 ya da 30 liradan satılıyordu. Çok meşakkatli ve aracının kazandığı bir iş. Aracıyı aradan kaldırma çabalarım oldu. Fabrikalardan ve temizlik şirketlerinden işçi alımlarında öncelik talep ettim. Sosyal medyada paylaştık, sorduk. El işi, gözleme satışları için Pazar taleplerim var, ama bu işler ev kirası ve geçimi sağlayacak bir para getirmiyor” dedi.
'Tıbbi ve psikolojik destek merkezleri olmalı'
Yerel yönetimlerin asfalt çalışması, park ve bahçe düzenlemenin dışında sosyal projeler geliştirmesi gerekliliği üzerinde duran Sumru, kadınları evlerinden çıkarabilmek için özellikle müzelere geziler düzenlediğini söyledi. Kadınlar için yapılan semt merkezlerinin yetersiz ve sığ kaldığını ifade eden Sumru, “Semt merkezi istendi ama kadın dayanışma evi gibi bir şey olmasını istiyoruz, çünkü semt merkezlerinde kadını oyalamak adına yapılan şeyler var. Oysa kadınların kendi haklarını bilmesi tıbbi ve psikolojik destek alabileceği merkezleri de olması gerekir” diye belirtti.
‘Çare kısmında tıkanıyoruz’
Mahallenin en önemli sorunlarından birinin ise uyuşturucu ve madde kullanımı olduğunu kaydeden Sumru şunları dile getirdi: “Satıcı önce ücretsiz olarak maddeyi veriyor ardından borçlandırıyor. Ödemeyeceği için de satıcının torbacısı oluyor. Ben şahsen Yeşilyurt Devlet Hastanesi’ne birkaç kişiyi götürdüm. Tedavi edebilecek alanımız yok. Sadece şikayet ediyoruz. Çare kısmında tıkanıyoruz. Kurtarılmaya çalışan çocuk maddeye devam etti. Kurtulsun diye aile tarafından evlendirildi. Birkaç sene sonra eşini ardından çocuğunu evden kovdu. Ardından evi yaktı ve asla maddeden vazgeçmedi. 2 sene sonra annesine cinsel tacizden dolayı 10 yıl cezaevine girdi. Beni de suçluyor. Cezaevinden yeni çıkanlar, bizim mahallede oturanlar hikayeyi ondan dinlediği için evime gelerek beni tehdit ediyorlar.”
‘Hastane kapasiteleri arttırılmalı’
Ailelerin çocuklarının madde bağımlısı olduğunu söylemekte zorlandığını ifade eden Sumru, mahallelerde bu soruna yönelik merkezlerin kurulması, hastanelerde alan açılması gerektiğini kaydetti. Yeşilyurt’ta bulunan askeri hastanenin Yeşilyurt Devlet Hastanesi’ne ek bina olarak verilmesi yerine Alkol ve Uyuşturucu Madde Bağımlıları Tedavi ve Araştırma Merkezi’ne (AMATEM) bağlanmasını talep eden Sumru, “Ege Üniversitesi ve Yeşilyurt Hastaneleri var sadece. Yatak yok bu nedenle yine ilacı verip gönderiyorlar. Oysa o çocuk zaten bu ortamdan uzaklaşmak için hastanede yatmak istiyor. Üstelik verilen ilaçları reçetesiz şekilde madde niyetine satıyor. İstediği maddeyi yine alıyor” dedi.
‘Kadın ve gençler güçlendirilmeli’
Mahallenin bir diğer önemli sorunu olan kadınların maruz kaldığı cinsiyetçi yaklaşımlara ve şiddete de değinen Sumru, tüm bu sorunların karşısında kadın ve gençlerin güçlendirilmesinin gerekliliğinin altını çizdi. Sumru, kadın muhtar olarak mahalledeki cinsiyetçi kalıpları sarstığını kaydederek, mahallede ayıp olarak görülen kadınların araba kullanmasının önünü açtığını belirtti. Sumru, “Muhtar yaparsa bizim kız da yapar” denilmeye başlandığını ifade ederek, yapılması gerekenleri şu şekilde özetledi: “Erkekler de artık eşleri ve çocukları ile ilgili her sorunda gelebiliyor. Örneğin şizofreni ergenlerde yaygındır. Hem baskı ve yokluk var hem de örnek alacak bir yer yok. ‘Oku, okumuyorsan sanayiye gir’ deniyor. Bu baskıyla büyüyen gençler için semt merkezlerinde etkinlikler olmalı. Önce cesaretlendirip yalnız olmadığını hissettirmek, ardından maddi olarak güçlenmesi için ön ayak olmak gerekiyor. Psikiyatrist, psikolog ve gönüllü avukatlara ihtiyaç var. Kadın Sığınma Evleri’nin arttırılması gerekiyor. Kadınlar için işlevi olan bir telefon hattı kurulmalı.”
‘Biz çalışmaya hazırız’
Yerel yönetimlerin istihdam konusunda çözüm olabileceklerini aktaran Sumru, belediyenin mahallede çamaşırhane, aşevi gibi yerler açabileceğini, toprakla kadını buluşturabileceğini dile getirerek, “Kendimiz üretelim, kendimiz yiyelim. Biz çalışmaya hazırız” diye konuştu.