VAN - Göç ettirildikleri kentlerin mahalle aralarında hayvancılık yapmak zorunda bırakılan yurttaşlar, havaların ısınmasıyla yaylalara çıkmaya hazırlanıyor.

 

Uzun kış aylarının ardından geçimini hayvancılıkla sağlayan yurttaşlar, yaylalara gitmek için hazırlıklara başladı. Çoğu 90’lı yıllarda boşaltılan köylerden göç eden yurttaşlar, hayvancılığı bulundukları mahallelerde zor koşullarda da olsa sürdürüyor. Hem doğayla buluşmak hem de tek geçim kaynakları olan hayvancılığı sürdürmek için yaylaya çıkanlar, bütün yazı da burada geçiriyor. 

 

Kalan samanlar çuvallarda depolanıyor

 

Van’ın Edremit ilçesine bağlı Köyiçi Mahallesi’nde ikamet eden yurttaşlar, mevsimlik ahırlarda koyunlarını besliyor ancak ekonomik kriz nedeniyle yem, saman almakta zorluk çekiyor. Havaların ısınmasıyla birlikte mahalle aralarında yeşeren otlarla koyunlar beslenirken bir taraftan da idareli olarak kullandıkları samanı yaylalara götürmek için çuvallara dolduruyor. 

 

Yaylalarda havanın bozmasına karşı da önlem alınarak, yorgan, çadır gibi eşyalar da taşınmaya hazır hale getiriliyor. Köyiçi Mahallesi’nde yaşayan yaylacılar, genel olarak Çatak ilçesine bağlı ve en az 4 saat süren Daldaz (Türeş) köyü yaylalarına gitmek için hazırlanıyor. 

 

‘İhtiyaçlar eksiksiz depolanmalı’

 

Gıdadan, barınma ihtiyacına kadar uzun bir süre dönmeyecek şekilde hazırlandıklarını belirten Mecbure Aral, “Koyun sağmak için ihtiyaç olan büyük kazanlar, örtüler, hurçlar hazırlıyorken, diğer taraftan ise kendi barınmamız için çadır, gıda ihtiyaçlarını topluyoruz” dedi. “Yaylaya gitmek bir sonraki kış mevsimi için hazırlık yapmak demek” diyen Mecbure, bunun için ise süt bidonları, peynir için kaplar gibi ihtiyaçları da bulundurduklarını söyledi. 

 

‘Elimizi çabuk tutmamız gerekir’

 

Sadece süt ürünleri için değil ayrıca tüketilebilecek otların salamurası ve kurutmalık içinde karlar erir erime köye gittiklerini belirten Hezni Komi de şunları dile getirdi: “Yaylaya gider gitmez pancar topluyoruz. Çünkü pancarın belirli bir zamanı var. Elimizi çabuk tutmazsak otlar büyüdükten sonra istediğimiz şekilde yararlanamayız. Birçok ot daha yeşermeye başlarken toplanması gerekir. “

 

‘Kış hazırlığını da yapıyoruz’ 

 

20 yıldır hayvancılıkla uğraştıklarını kaydeden Fehime Kiye ise, “Kış aylarında koyunlarımızı mahallede bulunan ahırlarda besliyoruz. Şehirde yaşam koşulları çok zor. Geçimimizi sağlamanın en iyi yolu hayvancılık. Köyde hayvancılık dışında birçok iş yapıyoruz. Kış hazırlığı için kaysı, elma kurutuyoruz” dedi. 

 

‘Göç olmasaydı ekonomik kriz bu kadar yayılmazdı’

 

Devletin göçertme politikalarından kaynaklı mahalleye sıkıştıklarına isyan eden Türkan Bozkurt ise “Devlet bizi göç ettirerek, tek geçim kaynağımız olan hayvancılığı da bitirmeye çalıştı. Köylerimizden göç etmemiş olsaydık bu kadar zorlanmazdık. Ekonomik kriz bizi bu kadar etkilemezdi. Ama bizler bu dayatmalara karşı her yıl yasaklansa da yaylacılıktan vazgeçmiyoruz. Bu yıl da yine her yıl olduğu gibi köylerimizin yaylasına çıkacağız” ifadelerini kullandı.