Derya Ren

 

RIHA – Xelfetî’de kayyım atanmasına karşı direnişte olanlar, kayyımı kabul etmeyeceklerini belirterek, “Kayyım politikalarının halkta bir karşılığı yok” diyor. 

 

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) yönetimindeki Mêrdîn (Mardin), Êlih (Batman) ve Riha’nın (Urfa) Xelfetî  (Halfeti) beledilerine İçişleri Bakanlığı tarafından 4 Kasım’da kayyım atandı. Kayyım atanmasının ardından halk büyük bir direniş ile alanlara inerken, belediye eşbaşkanlarının yalnız olmadığı ve iradelerine sahip çıkılacağı mesajı veriliyor. 

 

Xelfetî’de iradelerini sahiplenen ve bunun için direnenler konuştu. 

 

‘Kadın mücadelesinden korkuluyor’

 

Kayyım politikalarına yabancı olmadıklarını ifade eden DEM Parti Dêrsim Milletvekili Ayten Kordu, “Kayyum politikaları 3 kezdir partimize karşı uygulanıyor. Halkın iradesini gasp etmeye çalışan bu politikaların yerelde halkımızda bir karşılığının olmadığını biliyoruz. Demokratik, ekolojik ve kadın özgürlükçü çizgide hizmet etmemizi engelliyor. Bu sitem en çok kadın mücadelesinden korkuyor, kadın üzerinden saldırı geliştiriyor. Çünkü bu sistemin tekçi, kadın düşmanı kimliği taşıyor. Kadın mücadelesinden korkuyor. Çünkü kadın özgürlüğü demek toplumsal özgürlük, halkların özgürlüğü demektir. Militarizme, savaşa, geliştirilmek istenen hem ulusal hem de uluslararası zihniyete karşı duruştur. Kadının toplumsal ve bütünsel yaklaşımından korkuluyor” diye konuştu.

 

‘3’lü darbe gerçekleştiriliyor’

 

Son süreçlerde en büyük direnişlere kadınların öncülük ettiğini ifade eden Ayten Kordu, atanan kayyımlarla kadın kazanımlarının hedef alınmaya çalışıldığına dikkat çekti. Ayten Kordu, “Kayyum siyaseti, kadına dönük geliştirilen bir siyasettir. Xelfetî Belediyesi halkların birlikte kurdukları bir belediyedir. Bunların hiçbirisi tesadüfi değil, soruşturma diye açılan şeylerin hepsi hukuksuzcadır. Türkiye’de Kürtlere yönelik bir hukuk yok. Hukuk bu tekçi sistemin, tekçi zihniyetin kendisine göre geliştiriliyor. O yüzden belediyelerde soruşturma adı altında, düzmece iddialarla kayyum atanmaya çalışılıyor. Gerçeğin bu olmadığını biz çok iyi biliyoruz. Gerçek şu ki sistem hem siyasal, yargı hem de güvenlik olarak üçlü bir darbe gerçekleştiriliyor. Bu tekçi zihniyetin kendisi yargıyı da ekonomiyi de siyaseti de bütün toplumsal mekanizmaları kendisine göre biçimlendiriyor” diye ekledi.

 

Jin jiyan azadî felsefesi

 

Belediyelere kayyım atanmasının ardından en çok sokaklarda kadınların olduğuna vurgu yapan Ayten Kordu, devamında şunları söyledi: “Çünkü belediyeler en çok kadınların yaşam alanları ile ilgili hizmet veriyor. Kayyum atandığında ilk önce kadın müdürlüklerine müdahale edildi. Bu sistemin kadın düşmanı politikaları var. Bu toplumda ilk eşitsizlikler kadınlar üzerinden kuruldu, devlet aklı da bunu çok iyi biliyor. Burada da görüyoruz en çok kadınlar var. Belediyeler halkın iradesiyle seçilen yerlerdir. Dolayısıyla hiç kimsenin oraya kayyum atamaya hakkı yok. Kendi kadın mücadelemizle beraber, toplumsal mücadele hattındayız. Dolayısıyla tüm bu tekçi, halklar ve kadın düşmanı anlayışa karşı bizler ‘jin jiyan azadî’ felsefesiyle her yerde mücadelemize devam edeceğiz. Her yerde yine ‘jin jiyan azadî’ demeye devam edeceğiz.” 

 

‘Kirli ellerini çeksinler’

 

Nöbet eyleminde olan İslim Yalçınkaya, “Kanımın son damlasına kadar direnmeye devam edeceğim. Zulüm ediyorlar. Sadece bize tek değil tüm Kürt halkına zulüm ediyorlar. Direneceğiz. Oğlum gözaltındayken işkenceye uğradı. Belediyelerimizi geri versinler. Kirli ellerini geri çeksinler. Biz kayyım istemiyoruz. Kendi başkanımızı istiyoruz. Çalışmalarımızla biz belediyeleri aldık. Yeter artık çektiğimiz. Türkiye’de genç bırakmadılar. Hepsi Yurtdışına gitmek zorunda kalıyor” ifadelerini kullandı. 

 

‘Belediye başkanlarımızı istiyoruz’

 

Seçimlerde çok çalıştıklarını ifade eden Hanım Yalçınkaya da, “Kayyım atanmasını kabul etmeyeceğiz. Biz kendi seçtiğimiz belediye başkanlarını istiyoruz. Xelfetî’de büyük farkla biz aldık. Bizler hep beraber kardeşçe yaşıyoruz. Neden kayyım atıyorlar?” diye sordu.