WAN - Colemêrg’de fuhuş ve uyuşturucu çetesini teşhir ettiği haberinden dolayı hakkında soruşturma başlatılan Gazeteci Rabia Önver, “Özel savaş iktidar eliyle uygulanıyor ve yaygınlaştırılıyor. İktidar Özgür Basın’dan korktuğu için sürekli hedef haline getiriyor” dedi.

 

Kürdistan’da uzun yıllardır yürütülen özel savaş politikaları, 2016 yılından sonra daha fazla artarak devam etti. Özel savaşın en yaygın ve gözle görülür hali ise uyuşturucu kullanımı ve fuhşun artışı. Bu politikaların devlet eliyle yaygınlaştırıldığı tespit edilirken, buna karşı en çok kadınlar mücadele ediyor.

 

Ajansımız muhabiri Rabia Önver, “Colemêrg’de Özel Savaş” başlığıyla yaptığı dosya haberde Colemêrg’de kadınları fuhuş ve uyuşturucuya zorlayan bir çeteyi teşhir ettiği için hakkında soruşturma başlatılarak evine baskın yapılmıştı. Hakkari Adliyesi’nde ifadesi alınmamış hakkında herhangi bir ‘yakalama’ kararı çıkarılmadığı söylenen Rabia, bir gün sonra ifadeye çağrıldı. Van Emniyet Müdürlüğü’nde ifadesi alınan Rabia hakkında “halka yanıltıcı bilgi yayma” iddiasıyla soruşturma başlatıldı.

 

Rabia, yaptığı haberle beraber hedef alınmasına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. 

 

Rabia, Colemêrg ve ilçelerinde 2016 özyönetim direnişlerinden sonra özel savaş politikalarının daha da arttığına işaret ederek, “Fuhuş ve uyuşturucu kullanımının yanı sıra, şüpheli kadın ölümleri ve intihar vakalarında artışı yaşanıyor. Aslında bunlar birebir iktidar eliyle yaygınlaştırıldı. Özel savaş politikaları şu an sadece Colemêrg ve ilçelerinde değil, Türkiye ve Kürdistan kentlerinde de yoğun bir şekilde uygulanıyor” dedi. 

 

‘Kim bunlar?’

 

Colemêrg’de yaşadığını ve yıllardır orada muhabirlik yaptığını belirten Rabia, yürütülen özel savaş politikalarına birebir şahit olduğuna değinerek, “Yaptığım ‘Colemêrg’de Özel Savaş’ dosya haberiyle birlikte hakkımda bir soruşturma başlatıldı. Hakkımda soruşturma başlatılmasının temel sebebi, uyuşturucu ve fuhuş çetesinde yer alan kişileri teşhir etmemdi. Peki, kim bunlar? İktidarın kendisi. Askerinden uzmanına, savcısından korucusuna, AKP yöneticilerine kadar hepsi bu çetede yer aldığı için hakkımda bu soruşturma başlatıldı” şeklinde konuştu.

 

‘Özgür Basın hedef alınıyor’

 

Baskılarla esas yapılmak istenenin, Özgür Basın’ın sesini kısmak olduğunu ifade eden Rabia, “Uyuşturucu, fuhuş gibi haberleri teşhir ettiği için Özgür Basın hedef alınıyor ve sesi kısılmaya çalışılıyor. Bu soruşturma kapsamında öncelikle evim basıldı, hakkımda yakalama kararı çıkarıldığı söylendi. Bununla beraber dijital materyallerime el konulması kararı da vardı. Ben baskın sırasında şehir dışında olduğum için evde değildim ve dijital materyallerim de evde değildi. Evime yapılan baskın sonrası avukatlarım dosyanın içeriğini öğrenmek ve ifade vermeye gitmem için savcılığa başvuruda bulundular. Fakat savcılık hakkımda yakalama kararının olmadığını, böyle bir kararı hiç vermediklerini belirtti. Ardından ifademin alınmayacağı da söylendi. Ben meslektaşlarım ve avukatlarımla Colemêrg Adliyesi’ne ifade vermeye gittiğimde ise savcılık beni kabul etmeyerek ifademin alınmayacağını, gerekirse kendilerinin belirlediği bir tarihte ifademi alacaklarını söylediler” diye konuştu.

 

‘Bunun hukuksuzca olduğunun farkındalar’

 

Colemêrg’den Wan’a döndüğünde Hakkari Emniyeti tarafından tekrar aranarak ifadeye çağrıldığını söyleyen Rabia, “Wan’da çalıştığım ve orada kaldığım için ifademi Wan’da vermek istediğimi söyledim. Bir hafta sonra ifade vermeye gittim. İfadeye gitmeden önce ise Van Emniyeti sürekli beni arayarak ‘Hakkari Emniyeti bizi sıkıştırıyor, artık ifade vermen lazım’ diyorlardı. İfadeye gideceğim gün ise sabah arayarak ifade vermezsem hakkımda yakalama kararı çıkarılacağını söylediler. Öğlen saatlerinde tekrar arayıp  ‘Bugün ifadeye gelme memurumuz yok, ilerleyen günlerde ifadeni alacağız’ şeklinde bir yaklaşım sergilediler. Bunun tamamen hukuksuz olduğunun aslında onlar da farkında. Onlar da aslında bu çetenin içinde kimler olduğunu çok iyi biliyorlar. Bunu bildikleri için dosyanın üstünü kapatmaya çalışıyorlar. İfadem alınmasın da konu kapansın ve kamuoyu bunu görmesin, duymasın, bilmesin durumuna getirmeye çalıştılar. Fakat biz ısrarla emniyete gittik, ifademi verdim ve işlemlerin ardından bir basın açıklaması da düzenledik” sözlerini kullandı.

 

‘Ayşegül’ün arkası sağlam, iktidar onu koruyor’

 

İfade vermesi gerekenin kendisi değil, Colemêrg’de uyuşturucu ve fuhuş çetesinin üyelerinin olduğunu kaydeden Rabia, “Ailelerin ısrarla şikayetçi olduğu Ayşegül Akdoğan ve beraberindekilerin ifadeye gitmesi gerekiyordu. Aileler Ayşegül Akdoğan’dan şikayetçi olmasına rağmen bir taraftan iktidar, bir taraftan da yargı mercileri Ayşegül’ü koruyor. Sebebi ise Ayşegül’ün babasının korucu gazisi, abisinin uzman çavuş olması. Ayşegül aslında bu yüzden korunuyor. Ayşegül darp ettiği, uyuşturucu kullanımına ve fuhşa zorladığı kadınlara ‘benim arkam güçlü, bana bir şey olmaz, siz kendini koruyun’  demişti. Haliyle biz de anlıyoruz nasıl korunduğunu, biz de bunun farkındayız. Benim evime baskın yapıldığı zaman Ayşegül fotoğrafımı paylaşarak ‘adalet yerini buldu’ şeklinde bir paylaşım yapmıştı. Bundan da anlıyoruz ki Ayşegül’ün arkası gerçekten sağlam, iktidar onu koruyor” diye belirtti.

 

‘Hem iktidara hem de Ayşegül’e karşı direniyorlar’

 

Rabia, ailelerin ona ulaşması üzerine çeteden haberdar olduğunu ve teşhir ettiğini dile getirdi. Ailelerin hem Ayşegül’den şikayetçi olmak hem de çocuklarını korumak için daha önce defalarca savcılığa başvurduğunu paylaşan Rabia, “Fakat bu başvurular yanıtsız kaldığı gibi ailelerle dalga geçildi. O aileler şu an Colemêrg’de kalmıyor, çünkü can güvenlikleri yok. Başka yerlere taşındılar fakat oralarda da emniyet tarafından defalarca aranarak Ayşegül’e yönelik şikayetlerini geri çekmeleri istendi. Ayşegül ve ailesinin değerli bir aile olduğunu, şikayetlerini geri çektikleri takdirde yardımcı olacaklarını söylediler. Aileler defalarca bu şekilde rahatsız edildi. Fakat aileler geri adım atmadı. Aileler çocuklarının yaşadıklarını başkaları yaşamasın diye mücadele ediyorlar. Hem iktidara hem de Ayşegül’e karşı direniyorlar. Bir sonuç almadıkları sürece geri adım atmayacaklarını belirtiyorlar” dedi.

 

‘Hakikatin izinde yürümeye devam edeceğiz’

 

İktidarın Özgür Basın’dan korktuğunu ifade eden Rabia, bunun nedeni olarak yapılan haberleri gösterdi. Rabia, “Bu yüzden sık sık arkadaşlarımızın yaptığı haberlerle hedef haline getirilerek, soruşturmalar açılıyor. Bizler tutuklansak da, gözaltına alınsak da şiddete ve baskılara maruz kalsak da her zaman hakikati yazmaya, hakikatin izinde yürümeye devam edeceğiz. İktidarın yürüttüğü özel savaş politikalarını teşhire devam edeceğiz” diye konuştu.