AMED - Silêmanî’de katledilen gazeteciler Gülistan Tara ve Hêro Bahadîn için TJA öncülüğünde gerçekleştirilen açıklamada konuşan DEM Parti İl Eşbaşkan Yardımcısı Necla Korkmaz, tüm baskılara rağmen her koşulda hakikatin sesinin açığa çıkacağını vurguladı.

 

Güney Kurdistan’ın Silêmanî kentine bağlı Seyîdsadık ilçesinde 23 Ağustos’ta Türkiye tarafından gerçekleştirilen saldırıda katledilen gazeteciler Gülistan Tara ve Hêro Bahadîn için Amed’de Tevgera Jinen Azad öncülüğünde Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Amed İl Örgütü önünde açıklama gerçekleştirildi. “Dengê çapemeniya azad naye qutkirin” pankartının açıldığı açıklamaya DEM Parti ve Demokratik Bölgeler Partisi (DBP), sivil toplum örgütü temsilcileri ile birçok yurttaş katıldı.

 

‘Katliamlar bu halkın kaderi değil’

 

Eylemde ilk olarak konuşan DBP Amed İl Eşbaşkanı Sultan Yaray, sistemin Kürt’e dönük saldırılarını her alanda sürdürdüğüne dikkat çekerek, “Özgür basına dönük bu saldırıları lanetliyoruz. Katliam ve saldırılar bu halkın kaderi değil. Hiçbir koşulda bunu kabul etmeyeceğiz.  21’inci yüzyılda Kürtlere karşı yapılan bu düşmanlık politikaları kabul edilemez” ifadelerini kullandı.

 

‘KDP bu suçlara ortak olmaktan vazgeçmeli’

 

Ardından DEM Parti Amed İl Eşbaşkan Yardımcısı Necla Korkmaz basın metnini okudu. Necla, AKP-MHP iktidarının dünya siyasetine entegre olamadığı için saldırı politikalarıyla algı yaratıp Neo-Osmanlıcılık hayallerini gerçekleştirmek istediğini dile getirirken, “Kürt düşmanı AKP-MHP rejimi sömürgeci ve yayılmacı politikaları ile Kürt halkının dört parçada kendi statüsüyle birlikte yaşama politikasına karşılık, Kürdistan Federe Bölgesi yönetimi ile ortak yaşam inşasını ortadan kaldırma politikası ortaya koyuyor. Kürdistan halkı bunu asla kabul etmemiştir, etmeyecektir. KDP bu suçlara ortak olmaktan derhal vazgeçmelidir” dedi.

 

‘Her koşulda hakikatin sesi açığa çıkacak’

 

Yapılan saldırıların Kürt halkına ve kadın kazanımlarına yönelik olduğunu ifade eden Necla, şöyle konuştu: “Kadın düşmanı AKP-MHP rejiminin Kürdistan’ın dört parçasında Kürt halkına ve kazanımlarına yönelik bu saldırılarla aynı zamanda kadın kazanımlarını hedeflediğini çok iyi biliyoruz. Gazeteci Nagihan Akarsel yoldaşımız bu saldırılar sonucu Süleymaniye’de katledilmişti. Gazetecilere yönelik bu saldırının hedefi özgür basının sesini kısmak ve Kürdistan’da süren savaş suçlarının dünya kamuoyuna ulaşmasını engellemektir. Ama bilinmelidir ki hakikatin izini süren özgür basın emekçileri, arkadaşlarının kalemini yerde bırakmayacak, her koşulda hakikatin sesi açığa çıkacak. Bütün Kürdistan halkının başı sağ olsun! Tüm kadınları, halkımızı ve demokratik kamuoyunu soykırıma karşı tutum almaya davet ediyoruz.”

 

Açıklama oturma eylemi ile “Jin jiyan azadî” ve “Özgür basın susturulamaz” sloganları ile son buldu.