‘Özgür basın şehitlerinin kalemini emanet alan bizler vazgeçemeyeceğiz’
- 09:02 26 Ağustos 2024
- Güncel
Rozerin Gültekin
İSTANBUL - Gazeteciler Gülistan Tara ve Hêro Bahadîn’in katletmesine tepki gösteren kadınlar, hakikatin özgür basın sayesinde ortaya çıktığını söyleyerek, örgütlenerek hesap soracaklarını söyledi.
Türkiye’nin 23 Ağustos günü Güney Kurdistan’ın Silêmanî kentinde gerçekleştirdiği saldırı ile gazeteciler Gülistan Tara ve Hêro Bahadîn’in katletmesine tepkiler sürüyor. Siyasi parti temsilcileri, gazeteciler, kadın örgütleri de Özgür Basın’ın susturulamayacağını dile getirerek, Gülistan ve Hêro’nun mücadelesini sürdüreceklerini söyledi.
Etkin Haber Ajansı (ETHA) Editörü Pınar Gayıp, katliamlara karşı hakikati yazmaktan vazgeçmeyeceklerini belirtirken, “İşgal saldırılarının aralıksız sürdüğü ve Kürt halkının üzerine bombaların yağdırıldığı Güney Kürdistan’da sömürgeci devlet, suçlarını ortaya çıkaran gazetecileri hedef almaktan geri durmuyor. Halka gerçekleri ulaştırmak adına bedel ödemekten geri adım atmayan gazetecilerin ölümsüzleşmesi, mesleğin ne denli zor ve bir o kadar da önemli olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. ‘90’lı yıllardan bu yana bombalı saldırıların, suikastların, kaybetmelerin ve işkencede katletmelerin hedefi olan Kürt basını, hiçbir saldırı karşısında yılmadan geleneğini sürdürüyor. Gerçekleri korkusuzca yazmaya devam ediyor. Bu nedenle, savaş suçlarının ortaya çıkmasını istemeyen Türk devleti ve KDP’nin saldırısında Kürt basını hedef alınıyor, ölümsüzleşiyor. Gülistan Tara ve Hêro Bahadîn şahsında özgür basın şehitlerinin kalemini emanet alan bizler, onların yolunda ideallerini ve cüretlerini kuşanarak ezilenlerin sesini duyurarak, ne pahasına olursa olsun gerçekleri yazma ısrarımızdan vazgeçmeyeceğiz” dedi.
‘7’den 70’e örgütlenerek hesap soracağız’
Özgür Basın ve özellikle kadın basın çalışanlarına yönelik yıllardır baskıların uygulandığını söyleyen TJA aktivisti Hanım Kurum da KDP’nin Türkiye ile ortaklaşmasıyla beraber Silêmanî’de 2 gazetecinin yaşamını yitirdiğini vurguladı. Hanım, “Devlet kadınlardan kaygı duyuyor. Arkadaşlarımızın şehadeti önünde saygıyla eğiliyoruz. Biz kadınlar olarak mücadelemizi devam ettireceğiz. Erkek zihniyeti karşısında duran kadındır. Kürt kadını örgütlendi, bunu da dünyaya gösterdi. Katliamlara karşı 7’den 70’e örgütlenerek hesap soracağız. Özgür basın susturulamaz. Yıllardır bir barış çağrısı gerçekleşiyor KDP’ye, ‘Artık bu yoldan dön’ diyoruz. KDP ne zamana kadar Türk devletinin arkasına sığınacak” diye sordu.
Saldırıların tekçi anlayışın bir sonucu olduğuna ve yıllardır yaşandığına dikkat çeken Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) İstanbul Kadın Meclisi Sözcüsü Aygül Sincar ise saldırıların ne Kürt halkının, ne kadınların ne de kadın gazetecilerin mücadelesini sindirebileceğinin altını çizdi. Aygül, şöyle konuştu: ”İşlenen savaş suçlarının, sivil katliamların örtülmesine izin vermeyeceğiz. Kadınlar bu ülkenin karanlığını ilk defa yaşamıyorlar. Kadınlar ve kadın gazeteciler her dönem olduğunu gibi bu karanlık dönemden de daha çok güçlenerek çıkacaktır. Bu coğrafyada kadın ve kadın gazeteci olmak demek beraberinde ölümü de kucaklamak demektir. Özgür Kürt Basını olmasaydı kamuoyunun Roboskî’den, Kemal Kurkut’tan, insan hakları ihlallerinden, Cizre bodrumlarımdan, Sûr’da yaşananlardan, her ay onlarca kadın cinayetinden, tecavüzlerinden, köy yakmalarından, yangınlardan, çatışmalardan, faili meçhullerden haberdar olamayacaktı.”