Özel savaş uygulamalarına tanıklıklarını atölyelerde anlatıyorlar
- 09:02 6 Ağustos 2024
- Güncel
Şehriban Aslan
AMED - TJA ve DBP Kadın Meclisi özel savaş politikalarına dönük atölyeler gerçekleştirirken, atölyelerde özel savaşın yakın tanıkları olan kadınlar yaşadıklarını ve gördüklerini anlatarak gerçekliği bir kez daha gözler önüne seriyor. DBP Kadın Meclisi Sözcüsü Berivan Bahçeci, çarpıcı detayların çıktığı atölyeleri raporlaştıracaklarını kaydetti.
Kurdistan’ın her kentinde devlet eliyle yürütülen özel savaş politikaları her geçen gün halkın yaşamına daha fazla müdahale şeklinde kendini gösteriyor. Bir taraftan özel savaş sürerken, diğer yandan Kürt kadınlar öncülüğünde bilinçlendirme yöntemleri de geliştiriliyor. Tevgera Jinên Azad (TJA) ve Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Kadın Meclisi’nin Kurdistan’da özel savaş politikalarına dair düzenlediği ve kadınların bir araya geldiği atölyeler de bunlardan biri. Yapılan atölyelere katılan kadınların anlatımları, özel savaşın boyutlarını daha net şekilde gösteriyor.
Özel savaşın tanıkları anlattı
TJA ve DBP Kadın Meclisi’nin Amed’in Sûr ilçesinde gerçekleştirdiği bir atölyesine katılan kadınların özel savaşa dair tanıklıkları dikkat çekici. Bu atölyeye katılan kadınlardan biri gözlemlerini şöyle aktarıyor: “Sûr’da bulunan metruk evler var, sadece metruk evler değil normal evleri de kiralayıp genç kadınları getirip fuhuş yaptırıyorlar. Sokakların köşe başlarında polislerin gençlerin eline nasıl uyuşturucu madde verip sattırdıklarını görüyoruz. Geceleri Sûr sokakları Texas’a dönmüş. Çünkü silah sesleri susmuyor. Kendi yakınlarımız, gençlerimiz madde bağımlısı, ne yapacağımızı bilmiyoruz. Şikâyet ettiğimizde sonraki gün serbest bırakılıyorlar hiçbir şey yapılmadan. Eskiden buralar böyle değildi, her yer tertemizdi. Kimsenin madde kullandığını sattığını dahi göremezdin ama şimdi devlet eliyle bilerek gençlerimiz bu hale getiriliyor.”
‘Polise şikayet ettik hedef haline geldik’
Yenişehir ilçesinde takip ettiğimiz benzer bir atölyedeki anlatımlar ise özel savaş uygulamalarının devlet eliyle nasıl desteklendiğini gösteriyor. Burada da konuşan kadınlardan biri, yaşadıklarını şöyle paylaşıyor: “Madde bağımlısı olup sürekli rahatsız edenler vardı. Silah sesleri geldi, sokağımızda fuhuş yapılıyordu. Karşı çıktık fakat işe yaramadı. Biz de polise şikâyet ettik fakat bir süre sonra polis sokağa gelip onları aradığımız numara ile ‘Şu numaranın sahibi bizi aramışsın şikâyet etmişsin. Çık bakalım tam olarak ne dedin bize’ dedi. Orada bizi teşhir etti. Hedef haline getirildiğimiz için evimizin pencereleri, kapıları kırıldı. Evimize hırsız gibi girilip eşyalarımız hem çalındı hem de parçalandı. Bir daha şikâyet etmedik çünkü anında hedef haline getiriliyorduk. Devlet bir çözüm getirmiyor tam aksine hedef gösterdiler bizi ama mahallelerde hala fuhuş, madde satıcılığı, içiciliği devam ediyor. Bunların da Kürt kimliğimizden ötürü yapıldığını biliyoruz.”
Kadınlar, güvenlikleri nedeniyle isimlerini ve görüntülerini vermezken, atölyelerde her bir kadının görüşünü ve deneyimini aktarması, her kadının özel savaşa maruz kalması ya da tanık olması, bu politikanın ne kadar yaygın olduğunu da gösteriyor. Atölyelere katılan, kadınları ve önerilerini dinleyenlerden DBP Kadın Meclisi Sözcüsü Berivan Bahçeci, atölyeleri yapma amaçlarını ve nasıl geçtiğini anlattı.
‘Özelde Kürt gençleri üzerinde uygulanıyor’
Özel savaş politikalarının özellikle son dönemlerde Kurdistan üzerinde büyük etki yarattığını söyleyen Berivan, “Bu politikalar kendilerini zihnen var etmeye çalışan politikalardır. İnsanların fark etmediği noktada sessizce tüm topluma, bireylere yayılmaya çalışılan politikadır. Özelde Kürt gençleri üzerinde genelde de Kurdistan ve Türkiye sahasında da çok yaygın bir şekilde kendisini var etmeye çalışıyor. Bunu örneklendirirsek Mûş’ta katledilen Fatma Altınmakas, intihara sürüklenen İpek Er ve kaybettirilen Gülistan Doku’nun durumlarına bakıldığında çok net bir şekilde özel savaş politikaları diyebiliriz” dedi.
‘Botan’ı neden seçtik?’
Özel savaş politikalarına dönük atölyeler yapılarak kadınlarla bir araya geldiklerini kaydeden Berivan, “TJA kimliğimizle DBP Kadın Meclisi öncülüğünde bir atölye çalışması başlattık. Bunu Botan’dan başlattık, çünkü Botan’da daha ağırlıklı olarak uygulanıyor. Ekolojik açıdan, kültürel açıdan, dil açısından, taciz, tecavüz, fuhuş, madde bağımlılığı… Kürt’ün nefes aldığı her alana sirayet etmiş durumda Botan’da. Ayrıca Botan’da ateşlenen bir kıvılcım var ve yaşanan politikaların farkındalar. Orada üniformalı biri tarafından taciz edilen kadın için büyük tepki ortaya konulmuştu. Bunun örgütlenmesi gerekiyordu, özsavunma noktasında bu bilinci ortaya koymak gerekiyordu. Bundan kaynaklı Botan’ı seçtik” sözlerine yer verdi.
‘Özel savaşı birebir görüp yaşıyorlar’
Kadınlar ve siyasetin öncüleri olarak sürekli sahada olduklarını belirten Berivan, atölye çalışmalarıyla özel savaş politikalarını daha iyi gördüklerini ve şahitlik ettiklerini kaydetti. Berivan, “Kendi gördüklerimiz dışında aynı zamanda orada birebir yaşayan anneler ve kadınlardan dinliyoruz. Şahit oldukları çok fazla şey var. Taciz, tecavüz, üniformalıların gece yarısı sokak başlarında nasıl uyuşturucu sattırdıklarını, onları nasıl düşürmeye çalıştıklarını gördüklerini anlattılar. Bunları anlatırken aslında bir yandan da çözüm istiyorlar. Kendilerinin de ne yapabileceğini soruyorlar. Bunları gördüklerini, gençlerinin ellerinden gittiklerini ve artık çözüm istediklerini belirtiyorlar. Bunları görüp şikâyet ettiklerinde ise polisin sonraki gün bıraktıklarını söylediler. Kendi aile içindekilerini, çocuklarını, yakınlarını madde kullanmaktan polise şikâyet ettiklerini fakat yine hemen bırakıldıklarını anlattılar. Devletin buna dönük bir alternatif ya da önüne geçmek için bir şey yapmadığını söylediler. Kürtler üzerinde bir bütünen asimilasyon olduğunun da farkındalar ve son dönemlerde bunu çok derin yaşadıklarının farkındalar. Bunun en büyük örneğini geçtiğimiz gün madde bağımlısı olan bir genç insanları öldürdüğünde gördük. Bu özel savaş politikasının en net halidir” şeklinde konuştu.
‘Kürtlerden intikam alma duygusuyla yaklaşıyorlar’
Berivan, özel savaş politikasının bir diğer ayağının üniformalı şiddet olduğuna dikkat çekerken, “Sevgi adı altında, iyi bir hayat vadetme adı altında genç kadınları kandırarak kendine bağlamaya çalışıyorlar. Sonrasında Kürtlerden intikam duygusu şeklinde genç kadınlara yaklaşıyorlar. Bir toplumu var eden, dönüştüren bir noktada olduğu için kadınlar hedef alınıyor, yok sayılıyor ve iradesizleştirilmeye çalıştırılıyor. Yeri geldiğinde üniformalılar üzerinden yapılıyor, yeri geldiğinde de baba, abi ya da ailenin bir diğer ferdi üzerinden yapılıyor. Kişiler değişiyor ama zihniyet, yaklaşım kadını yok etme üzerinedir” vurgusunu yaptı.
Atölyelerin sonuçları raporlaştırılacak
Berivan, son olarak ise yaptıkları ve yapacakları atölyelere değinerek şu ifadelere yer verdi: “Özel savaş politikalarına ilişkin planlamalarımız devam ediyor. Kurdistan’ın bütün il ve ilçelerine birebir dokunmak ve farkındalığı yaratmak üzerine planlamalarımız var. Amed bölgesini neredeyse bitirdik, Serhat bölgesinde de devam edeceğiz. Kurdistan’ı bir bütünen bitirdikten sonra Türkiye sahasıyla planlama yapmayı hedefliyoruz. Daha sonra atölyelere katılan arkadaşların fikirlerini alıp bir rapor şeklinde yayınlamayı düşünüyoruz. Biz atölyeleri yaptık, bittik olmayacak. Oralarda bulunan, yaşayan kadın arkadaşlarımız devamını getirecektir. Bunları yaptıktan sonra genel bir çalıştay olur, konferans olur, belki farklı kadın yapılarıyla birlikte topluma daha çok nasıl farkındalığı yaratma üzerine planlamalar gündemimizde.”