Barış Nöbeti: Kürtçeye saygı duyun!
- 14:48 2 Ağustos 2024
- Güncel
AMED - İHD Amed Şubesi'nin her ayın ilk Cuma günü gerçekleştirdiği “Barış Nöbeti”nin 24’üncüsünde Kürtçeye dönük artan baskı ve engellemelere dikkat çekilerek, Kürtçe hizmete saygı duyulması istendi.
İnsan Hakları Derneği (İHD) Amed Şubesi her ayın ilk Cuma günü gerçekleştirilen “Barış Nöbeti”nin 24’üncüsünü dernek binasında yaptı. Açıklamaya Adalet Nöbeti anneleri, Barış Anneleri Meclisi, Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD), 78’liler Dayanışma ve Araştırma Derneği’nin yanı sıra çok sayıda kişi katıldı.
Ortak basın metnini İHD Amed Şube Başkan Yardımcısı Suzan Mehmetoğlu okudu.
‘80’lerdeki işkence devam ediyor’
Suzan, toplumsal barışı hedef alan “hukuk dışı” uygulamaların yaşandığına dikkat çekti. Yazılan Kürtçe uyarıların silinmesini ve Kürtçe şarkı eşliğinde halay çekenlerin tutuklanmasını hatırlatan Suzan, “25 Temmuz’da Mersin’de halay çeken 9 kişinin tutuklandı, İstanbul, Aydın, Sêrt, Agirî ve Colemêrg’de halay eşliğinde söylenen sözler veya şarkı sözleri gerekçesiyle en az 53 yurttaş gözaltına alınırken, 29’u tutuklandı. Tutuklama gerekçesi hukuka aykırıdır. Mersin’de tutuklanan 9 yurttaş cezaevine götürülürken, ‘ölürüm Türkiye’m’ şarkısı ırkçı saikle dinletildi. 1980’li yıllarda Esat Oktay yönetimindeki Amed cezaevindeki Kürt tutsaklara uygulanan işkence ve devlet yaklaşımı devam ediyor” dedi.
Kürtçeye tahammülsüzlük
Kürt halkının anadilde hizmet almasını engelleme niteliğindeki Kürtçeye tahammülsüzlüğe değinen Suzan, “Seçmenlerin anadili olan ve günlük hayatta konuştukları Kürtçenin belediye çalışmalarında kullanılmasının engellenmesi kabul edilemez. Siyasi iktidarın iradesi ile ilişkilendirdiğimiz bu türden yargısal ve idari uygulamaları Kürtçeye karşı tahammülsüzlük olarak görmekte ve Türkiye’nin en önemli meselelerinden biri olarak değerlendirdiğimiz Kürt meselesinin çözümsüzlüğünü derinleştirdiğine inanmaktayız” şeklinde konuştu.
‘Kürtçe hizmete saygı duyulmalıdır’
Suzan son olarak, “İktidar, yargı ve idari makamlar anadil hakkını yok sayan bu yaklaşımlardan vazgeçmelidir. Türkiye’nin iç mevzuatında ve taraf olduğu uluslararası sözleşmelerde ifade özgürlüğü ile ilgili hükümlerini dikkate alma çağrısında bulunuyoruz. İvedi olarak kayyım uygulamasına son verilmelidir, yerel yönetimlerce sunulan Kürtçe hizmete saygı duyulmalıdır. Yurttaşların halay çekmek gibi davranışları suç olarak görülmemesini talep ediyoruz” sözlerine yer verdi.
Yapılan açıklamanın ardından bir araya gelenler Kürt diline dönük baskıları tartıştı.