WAN - Kentin en işlek caddesinde bulunan Kent Meydanı’nın polis bariyerleri ile sarılması ve polis toplanma merkezi olmasına tepki gösteren DEM Parti Wan Milletvekili Gülcan Kaçmaz Sayyiğit, “Kent Meydanı’mız da barikatlar ve bariyerlerle gözaltına alınmış durumda” değerlendirmesini yaptı.

 

Wan'da Cumhuriyet Caddesi üzerinde bulunan Kent Meydanı halka kapatılmış vaziyette. Sadece valiliğin ve iktidarın etkinlikleri için kullanılan kent meydanı, iktidarın Kurdistan'daki özel savaş politikasını gözler önüne seriyor. Polisin toplanma merkezi haline gelen ve dört bir yanı barikatlarla çevrilen meydan, bütün halkı olumsuz etkiliyor. Kamusal alanda bulunan ancak kamu tarafından kullanımı yasaklanan Kent Meydanı’na dair geçtiğimiz günlerde Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Wan Milletvekili Gülcan Kaçmaz Sayyiğit de dijital medya hesabından bir paylaşım yaparak, duruma tepki gösterdi. Gülcan, Kent Meydanı’ndaki ablukaya dair ajansımıza konuştu.

 

‘Fiili bir olağanüstü hal uygulanıyor’

 

Wan’daki durumun yeni olmadığına ve 15 Temmuz 2016 darbe girişiminden sonra her yerde olağanüstü hal ilan edildiğine dikkat çeken Gülcan, 2016 yılından beri Wan’da eylem-etkinlik yasaklarının ilan edilmesine işaret ederek, “Fiili bir olağanüstü hal açığa çıkarılmış durumda” dedi. Wan’da insanların nefes alabileceği yerlerin az olduğunu belirten Gülcan, park ve bahçe sayısının az olduğuna ve bu alanların genişletilmesi gerektiğine değindi. Gülcan, “Şu an Kent Meydanı’nın aslında bulunduğu konum Wan’ın en merkezi noktası olduğu için bir araya gelme, buluşma, dinlenme noktasında çok merkezi bir alan ama maalesef Wan’daki bu Kent Meydanı uzun süredir polis bariyerleri ile çevrilmiş durumda. Hem polis bariyerleri ile çevrilmiş hem zırhlı araçların konumlandığı bir yer. Artık hem yurttaşlar hem de Wan esnafı bundan şikayetçi. Biz de tepki amaçlı paylaşımlarda bulunduk ve bunun üzerine çalışmalarımız da olacak. Bu konuda valilikten de bir açıklama bekliyoruz” ifadelerini kullandı.

 

‘En doğal hak gasp ediliyor’

 

Kent Meydanı’nın işlevsiz bir halde olduğunu ve sadece polislerin toplanma alanı olarak kullanıldığını vurgulayan Gülcan, “Aslında özelde kadın ve çocukların orada rahat bir şekilde birlikte zaman geçirebileceği de bir alan. Fakat sadece Kent Meydanı’nda değil, örneğin parklara baktığımız zaman oralarda da aynı durumla karşı karşıyayız. Her yer polis bariyerleri ile sarılı. Wan’da yaşayan halkın orada olması, orada bir araya gelmesi gerekirken ya da orada dinlenmesi gerekirken, bu gasp ediliyor. Biz buna karşıyız, buna tepkiliyiz. Kabul etmediğimiz, doğru bulmadığımız bu görüntünün kaldırılması gerektiğini düşünüyoruz” şeklinde konuştu.

 

‘Halka ‘Biz polis devletiyiz ve burada olacağız’ mesajı veriliyor’

 

Yaşanan durumla iktidarın olağanüstü hali bir şekilde sürdürdüğünü göstermeye çalıştığının altını çizen Gülcan, 31 Mart’ta Wan’da bulunan 14 belediyenin 14’ünü de DEM Parti’nin aldığını hatırlatarak, şunları söyledi: “Belediyeleri aldıktan sonra biraz daha nefes almamız gerekiyor. Çünkü belediyelerle birlikte demokratik yerel yönetimler, ekolojik, kadın özgürlükçü demokratik paradigma ile birlikte insanların bir araya gelebileceği, rahat nefes alabileceği ve kendini daha rahat hissettiği alanların oluşturulması gerekiyor. Çalışmalar da bu yönlü yürütülüyor. Aslında halka ‘Biz buradayız, biz polis devletiyiz ve burada olacağız’ demenin mesajı var. Bu mesajı da kesinlikle kabul etmiyoruz ve kınıyoruz. O yüzden en kısa süre içerisinde oradaki bariyerlerin kaldırılması ve Kent Meydanı’nın Wan’da yaşayan halka açılması gerekiyor. Kent Meydanı’mız da barikatlar ve bariyerlerle gözaltına alınmış durumda. Basın vesilesiyle tekrar söylüyoruz, Kent Meydanı’nı rahat bırakın, burası insanlar için, özellikle kadınlar ve çocuklar için, hayvanlar için bir araya gelinen, nefes alınan bir alan olsun.”