‘Kimsenin Şengal’e el uzatmasına için vermeyeceğiz’
- 09:06 28 Temmuz 2024
- Güncel
Bêrîvan Çiya
ŞENGAL - Bağdat’taki 3’üncü Irak Kadın Konferansı’na katılan kadınlar, bundan sonra kimsenin Şengal’e el uzatmasına izin vermeyeceklerinin altını çizdi.
Irak’ın başkenti Bağdat’ta Êzidî Kadın Özgürlük Hareketi (TAJÊ) öncülüğünde “Ortak mücadele ile kadın krımına karşı özsavunmanın sesi ol” şiarı ile gerçekleştirilen 3’üncü Irak Kadın Konferansı önemli kararlarla sonuçlandı.
Şengal’den konferansa katılan kadınlar konferansa ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
‘Cenazelerimiz kuyularda’
Konferansa katılan kadınlardan Zozan Sîmo, halkının sesi olmak için katıldığını belirterek “Fermanın yıl dönümüne yaklaşıyoruz. Fermanın üzerinden 10 yıl geçti. Bugün DAİŞ’in eline geçen Êzidî kadın ve çocukların haklarına sahip çıkıyoruz. Êzidîlere yönelik fermanın üzerinden 10 yıl geçti. Êzidîlerin başına gelenlere karşı herkes gözünü kulağını kapatıyor. Biz herkesin duyarlı olmasını istiyoruz. Êzidî toplumunun yaşadıklarına karşı gözünü kulağını açmalı. Haklarımızı istemeye mecburuz. Irak’a karşı tutumuzu göstermek durumundayız. Biz Irak’a karşı değiliz, çağrımız hükümetedir. Irak hükümeti yakınlarımızın cenazelerini toplu olarak kuyulara koymuş şimdi de birbirinizden ayrılın diyor. Bizler çocuklarımızın kemiklerini o kuyulardan çıkarmak istiyoruz. Biz de Irak’ın bir parçasıyız. Irak’ta bu ferman hangi halkın başına gelse şimdi onların hakları tanınmıştı. Ancak bizim için ölümden başka düşünülmüyor. Kemiklerimiz hala kuyularda. Biz ölümden ötesi yok diyoruz. Şimdiye kadar Şengal’in hakkı tanınmış değil, Şengal’i parçaladılar. ‘Êzidîleri katledeceğiz’ diyen çeteler bezi katletmek için geldi. Ancak biz bugüne kadar da haklarımızı istiyoruz. Kayıp kızlarımızı, kardeşlerimizi arıyoruz. Kemiklerimizi istiyoruz” dedi.
‘Êzidî kadınlara yardım için buradayım’
Iraklı Neîma Mecîd de, Êzidî kadınların desteklediğini belirterek şöyle dedi: “Biz bu yıl da geldik, her yıl bu konferansa katılıyoruz. Fermandan geçen Êzidî kadınlara destek olmak için buradayız. Bilindiği gibi Êzidî kadınlar acımasız bir şiddetle yüz yüze kaldı. Savaş ve fermandan dolayı göç etitrildiler, satıldılar, katledildiler, büyük acılar yaşadılar. DAİŞ çetelerinin elinde en büyük acıları yaşadılar. İnsanlığa en büyük zulmü yapan DAİŞ aynı şeyi Êzidîlere de yaptı. Bu yüzden de çalışmalarımızı yürütmemiz ve bu acıları unutmamamız gerek. Şengal ve Irak’ın diğer yerlerinde yaşanan acıları unutturmamak için büyük bir mücadele yürütmeliyiz.
‘Kimsenin Şengal’e dokunmasına izin vermeyelim’
Tewrê Hisên ise konferansa birçok ülkeden katılım olduğunu belirterek kendisinin de Şengal adına katıldığını ifade etti. Şengal’in başına çok şey geldiğini söyleyen Tewrê, şöyle dedi: “Kız ve erkek çocuklarımızın hepsi neredeyse ya tutuklu ya da kayıp. Onlardan haber alamıyoruz. Durumları nedir bilmiyoruz. Şimdiye kadar da toplu mezarlarımızı açıklamış değiller. Bu yüzden biz de gelmişiz. Şengal’in başına gelenleri herkes biliyor. Kız ve erkek çocuklarımızı tutuklayanlardan, annelerimizi götürenlerden hesap soracağız. Kıerkek çocuklarımızı katlettiler mezarları nerede bilmiyoruz. Şengal’in başına getirilenler cevapsız kalmaz. Kim dostumuz kim düşmanımız biliyoruz. Biz bu yüzden buraya geldik. Fermanın üzerinden 10 yıl geçti. Hala daha kemiklerimiz toplu mezarlarda ve kimse açıklamıyor. Şengal özgürleştikten sonra bize el uzattılar. Artık kimsenin Şengal’e saldırmasına izin vermeyeceğiz. Şengal şehitlerin kanı ile kuruldu. Bu yüzden ‘kimsenin Şengal bizimdir’ demesine izin vermeyeceğiz. Kimsenin elinin Şengal’e uzanmasına izin vermeyeceğiz. Tek bir kişi de kalsak saldırılara karşı duracağız. YBŞ’ye omuz vereceğiz, saldırı olduğunda biz de onların arkadaşlarıyız.”