DEM Parti Kongresi: Kürtlerin kazanımlarına göz koyan her hesap Amed’den döner
- 10:23 21 Temmuz 2024
- Siyaset
AMED – DEM Parti Amed İl Örgütü’nün 2’nci Olağan Kongresinde konuşan DEM Parti Sözcüsü Ayşegül Doğan, “Erbil’in kazanımına göz diken Kobanê’ye de göz dikendir. O yüzden Kürt güçleri bir olmalıdır. Aksi sefalettir. Kürtlerin kazanımlarına göz koyan her hesap önce Amed’den döner. ” dedi.
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Amed İl Örgütü’nün 2’nci Olağan Kongresi, “Örgütlü toplumla özgür geleceğe” şiarıyla Peyas (Kayapınar) ilçesinde bir düğün salonunda gerçekleştirildi. Kongreye Demokratik Bölgeler Partisi (DBP), DEM Parti Sözcüsü Ayşegül Doğan ile partinin milletvekilleri, Tevgera Jinen Azad (TJA), DEM Parti belediye eşbaşkanları, kentteki kurum ve kuruluş temsilcileri ile yüzlerce kişi katıldı. Kongrenin gerçekleştirildiği salona “Dem dema tekoşîna jinan e”, “Ma xoverodayişe zindanan birûmet selamî kene”, “Zimanê Kurdî mifteya azadiya gelê Kurd e” yazılı pankartlar asıldı.
Kongre özgürlük ve demokrasi mücadelesinde yaşamını yitirenlerin anısına saygı duruşu ve “Şehîd namirin” sloganlarıyla başladı. Salonda sık sık “Bijî berxwedana zindanan”, “Bê Serok jiyan nabe” ve “Jin jiyan azadî” sloganları atıldı.
Kongrede ilk olarak konuşan DEM Parti Amed İl Eşbaşkanı Abbas Şahin, PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerinde uygulanan tecride dikkat çekti.
'Sadece Sayın Abdullah Öcalan çözüm buldu’
Ardından konuşan DBP Eş Genel Başkanı Keskin Bayındır, kongrelerini Pirsûs’ta (Suruç) DAİŞ tarafından bombalı saldırıda katledilen 33 kişiye adadığını söyledi. Keskin, 30 yıldır cezaevinde kaldıktan sonra tedavi için gittiği Finlandiya’da yaşamının yitiren Mehmet Ali Yaşa’yı da anarak sürdürdüğü konuşmasında, cezaevlerindeki direnişi selamladı. Kürt halkı üzerinde 100 yıldır kirli politika yürütüldüğünü dile getiren Keskin, “21’inci yüzyılda biliyoruz ki bütün güçler Orta Doğu ve özelde Kurdistan’da toplanmış. Orta Doğu ve Kurdistan’ın kaderini yeniden yazmak istiyorlar. Burada Orta Doğu ve Kurdistan için bir çözüm üretemediler. Biliyoruz ki Orta Doğu’da çözümün çaresi Abdullah Öcalan’ın yol ve yöntemleridir. 21’inci yüzyılda bundan başka çare yok. Barış, kardeşlik, demokratik yollarla ancak bu sorun çözülür” dedi.
‘Amed Kurdistan’dır’
Keskin’den sonra “Amed Kurdistan’dır” diyerek konuşmasına başlayan DEM Parti Sözcüsü Ayşegül Doğan, “Amed’de konuşmak kimse için kolay değil. Ne biz siyasetçiler için ne iktidar için kolay, ne ülkeyi yönetenler ne de muhalefet partileri için. Amed’de konuşmak ateşten gömlek giymek gibidir. Çünkü Amed tarihiyle, direnişiyle vardır. Bu gömleği doğru giymek istersek ısıtır da ısıtır. Ama bunu yanlış giyersek yakar da yakar. ‘Kürt meselesinin çözümü Amed’den geçer’ diyen kaç bakan oldu. Kaç bakan sözcüsü ‘Demokrasinin yolu Amed’den geçer’ dedi. İsimlerini hatırlıyor musunuz? İsimlerini hatırlamıyorsunuz ama yaptıklarını hatırlıyorsunuz. Onlarca yıldır söylüyorlar, ‘biz yaparız, biz çözeriz, en iyi biz biliriz, en çok biz kardeşiz, en çok biz dilinizi savunuruz’ dediler de dediler. Bazılarının isimlerini hatırlamıyoruz, ne oldu? Sandığa gömüldünüz. Cumhurbaşkanı Erdoğan da buraya geldi, en görkemlisinden en az görkemlisine kadar. ‘Amed’de çok iyi karşılandık, Amed bizi yalnız bıraktı’ dediği zamanlar da oldu. Erdoğan ‘Bir yumuşama dönemi başlatmak istiyoruz’ diyor. Belli ki Kürtleri bunda görmüyor. Bunu görseydi bugün Diyarbakır’daki kongrede zindan direnişleri selamlanmaz, oradan çıkanlar karşılanırdı. Oradan çıkmalarını sağlayan mücadele selamlanırdı. Tecrit hatırlatılmazdı. Sayın Öcalan’a dönük boykotta olan tutukluların aileleri, elleri yüreğinde burada beklemezlerdi. İnsanlar 40 derece sıcakta Hakkari’de, Diyarbakır’da, Cizre, Batman, Mêrdîn’de belediyeler önünde kayyım nöbeti tutmak zorunda kalmazdı” dedi.
‘Amed unutmaz’
Normalleşmenin diğer adıyla iktidarın isteği dışında bazılarını muhalefete zorlamak olduğuna değinen Ayşegül, “Bunu görüyoruz. Bizim gündemimiz zindan, tecrit, solumuzda kayyım, sağımızda tecrit, karşımızda kadınlar, geleceği savunmak bizim gündemimiz. O yüzden iç politikada, dış politikada normalleşme arayanlara sesleniyoruz. Bize normalizasyonun sinyallerini gösterin, yeni hesaplar yapmayın. Yaptığınız hesaplar tarih de şahittir ki Kürtlerin varlık mücadelelerine çarpar, geri döner size. Türkiye’ye, buraya gelip konuşup, konuştuklarını, verdiği sözleri yerine getiren siyasetçileri hatırlatır. Burada konuşmak, burada söz vermek kolay değil. Burada söz verdiğinizde Amed bunun takipçisi olur ve hesabını sorar. Amed itaat etmez, diz çökmez, taviz vermez. Onlarca yıldır vermedi, bugünde vermez” sözlerini kullandı.
‘Bu ateşi harlamaya kalkışmayın’
Hizbullahçıların “Ağababalarınızı öldürdük, onların yerini bilmiyorsunuz” sözlerine atıfta bulunarak, bu sözlerin sahiplerine seslenen Ayşegül, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Bu ateşi harlamaya kalkışmayın, bu ateşi harlayacak olanlar bu ateşte yanar. Kimse buradan cımbızlayıp DEM Parti Sözcüsü tehdit etti demesin. Bu tehdit değil. Hiç kimse bu saatten sonra Kürtleri kolay kolay karşı karşıya getiremeyecektir. Bir takım güçlere sırtlarını dayadılar demesinler diye paragraf açıyorum. Kadınlar gençler, buna izin vermez. Orada 30 kilometre, burada 40 kilometre derinlik arayanlara bu arayışa sessiz duranlara da Amed’den beraber seslenelim. 30-40 kilometrede derinlik aramaktan vazgeçin. Bunlar denendi, yeni yöntemler değil. Başka iktidarlarda denedi, isimleri hatırlanmıyor, tabelaları dahi kalmadı. Siz ‘İmralı Ada Hapishanesi’nde Sayın Öcalan ile görüşmeler başlatıp iyi olan şeyleri yapmak durumundayız dediniz’ ve yaptınız. O yüzden ne Şam, ne Erbil ne de başka yerler güvenlikçi politikalarla yol alacağınızı sanmayın.
‘Siyasetimizin özü inançtır’
Kürtlerin, Türklerin diğer halklarla birlikte yaşadığı yerlerde yeni bir savaş ittifakına kimse heveslenmemeli. Bu sanıldığı kadar kolay olamaz. Bombalardan, SİHA, İHA’lardan daha güçlü irademiz var. Bu da kadın irademiz, gençlik irademiz var ve siyaset irademizdir. Bizim siyasetimizin özü inançtır, vazgeçmemektir. Suriye’de Esad’da yapılacak görüşmeler yanlıştan geri dönülse, dünü yeniden düşündüğünüzde, geçen onlarca yılı yeniden muhasebe edip baktığınızda; eşzamanlı farklı başlangıç noktaları yapabiliriz. PYD ile de görüşebilirsiniz. SGDF diyor ki ‘biz Türkiye için tehdit oluşturmuyoruz, Türkiye dahil olmak isteyen görüşmek isteyen herkesle görüşmeye hazırız. Buradan soruyoruz niye tutulmuyor bu el.
Tecridi unutmuyoruz
Sayın Barzani ve Sayın Talabani’nin buradaki karşılanma şekillerini unutmuyoruz. Biz bu yapılanları unutmuyoruz. Ama aynı zamanda Sayın Abdullah Öcalan’ı da unutmuyoruz, ona 99’dan beri yapılan tecridi de unutmuyoruz. Erbil’in kazanımına göz diken Kobanê’ye de göz dikendir. O yüzden Kürt güçleri bir olmalıdır. Aksi sefalettir. Bu sefalete, bu yıkıma son verecek olan şey en başında Kürtlerin kendi birliklerini sağlayabilmeleridir. Parçalayarak çoğalamıyoruz, yan yana gelerek çoğalabiliyoruz. Biz buradan Ankara’ya yaptığımız çağrıyı Erbil, Bağdat, Şam’a da yapıyoruz. Kürtlerin kazanımlarına göz koyan her hesap önce Amed’den döner. Amed’den döneceğinden eminiz.
Kayyım dönemi bitti
Son olarak ise sürekli bana sorulan kayyım konusu. Bir yandan endişe ile takip ediliyor. Kayyım atanacak mı atanmayacak mı? Ankara kayyımla mı devam edecek yoksa halk iradesine saygıyla mı devam edecek. Buradan ben de soruyorum sizin adınıza. Ey Ankara 2019 hesaplarını yapıyorsan, biz buna karşı tedbirliyiz. Biz artık kayyım rejimini 31 Mart’ta sandığa Kurdistan, Türkiye halkları olarak gömdük. Kayyım rejimi bitti. Diyarbakır ilinin milletvekilinin sesini Bağlar eski kayyımı olan Hüseyin Beyoğlu’na ‘dizo’ dediği için kısabilirsiniz ama Amed’de de kayyımlar için ‘dizo’, ‘usulsüz’ diyor. Bu sözünü ettiğimiz kişi her sabah ne yazık ki Erdoğan’ın fotoğrafına bakarak işe başlıyor. Sadakat ve liyakatin ne olduğunu gördük. Kayyım hesabı yapanlara da bir dönem daha kayyım gelecek diyenlere de söylüyoruz biz hiçbir zaman kayyıma, kayyım atanmasına izin vermeyeceğiz. Böyle hesaplar yapmayın. Siz böyle direndiğinizi sürece, siz kendi işbirliğinizi sağladığınız sürece kimse Diyarbakır halkının iradesine kayyım atayamaz. Kayyımları siz gönderdiniz, kayyım dönemi bitti. Direnişe devam edin.”
‘Biz biriz’
Ayşegül’ün ardından Barış Anneleri adına konuşan Kudret Eryılmaz, “Bu kongre barışa ve özgürlüklere vesile olsun. Zindanlarda direnenleri selamlıyoruz. Bugün yaşanan sorunlarda zarar görenler annelerdir. Annelerin adına sesleniyoruz, biz biriz biz biriz biz biriz” dedi.
Tutsaklar: İmralı merkezli tecridi kıracağız
Kongrede ayrıca tutsakların gönderdiği mesaj okundu. DEM Parti Amed Milletvekili Ceylan Akça Cupolo’nun okuduğu mesaj şöyle: “Değerli divan ve kongreye katılan tüm yoldaşlarımıza sevgi, saygı ve başarı dileklerimizi iletiyoruz. İçinden geçtiğimiz bu tarihi süreçte özelde cezaevlerine genelde ise Türkiye’ye yayılan İmralı merkezli tecridi toplumsal mücadele ve örgütlü mücadelemiz ve halkımızla kıracağımızın sözünü veriyoruz. Zindan direniş geleneğimizin çizgisinde ‘tarihin çöp sepetine’ atacağımıza, buradan halkımıza ve partimize söz veriyoruz. Bu temelde selam sevgi ve saygılarımızı gönderiyoruz.”
Eşbaşkanlar belirlendi
Konuşmaların ardından mali ve faaliyet raporlarının okunmasına geçildi. Tek listeyle gidilen seçimlerde DEM Parti Amed İl Eşbaşkanlığına Gülşen Özer ve Abbas Şahin seçildi.