TJA’dan Xana Axpar ve Şemrex’e ziyaret
- 14:44 23 Haziran 2024
- Güncel
AMED – TJA, Xana Axpar ve Şemrex köylerinde çıkan yangında yaşamını yitirenlerin ailelerini ziyaret etti. Ziyaretin ardından yapılan açıklamada, “Hep birlikte yaralarımızı saracağız; bütün mekanizmalarımızla ve belediyelerimizle halkımızın yanında olacağız” denildi.
Tevgera Jinên Azad (TJA) öncülüğünde bir araya gelen kadınlar, Mêrdîn’in Şemrex (Mazıdağı) ve Amed’in Xana Axpar (Çınar) ilçelerine bağlı yangın çıkan köylere ziyaret gerçekleştirdi. Ziyarete TJA aktivistlerinin yanı sıra Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM) milletvekilleri, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Çiğdem Kılıçgün Uçar, siyasi parti temsilcileri, sivil toplum örgütleri, DEM Partili belediye eşbaşkanları, Kürt siyasetçiler Gültan Kışanak, Sebahat Tuncel ve yüzlerce kadın katıldı.
Kadınlar köylerde yangında yaşamını yitirenlerin yakınlarını ziyaret ederek baş sağlığı diledi. Son olarak 10 kişinin yaşamını yitirdiği Şemrex’in Kelekê (Yücebağ) köyüne geçen kadınlar, burada açıklama yaptı.
Açıklama öncesi köyü ziyaret eden Mardin Valisi ve AKP’lilere köylüler tarafından tepki gösterildi.
‘Tedbir alınmayınca felaket oluşuyor’
Kelekê köyünde konuşan TJA aktivisti Harika Peker, ailelerin yanında olmaya geldiklerini belirterek, “Bu doğa olayı değil, tedbirsizliktir. Tedbir alınmayınca felaket oluşuyor. Bu durum Kürdistan’da yürütülen özel savaş politikalarına bağlıdır. Bu politikalarla halkımız mağdur ediliyor. Kürtlerin doğası katlediliyor, talan ediliyor. Yangına bilerek müdahale edilmedi. Kürdistan’da bir şey olunca, Kürt ve Kürdistan söz konusu olunca herkes sessiz kalıyor. Bugün üç köyü ziyaret ettik. Kadınlar şunu söyledi; aylardır süren bir DEDAŞ zulmü var. Bu durumdan sorumlu olan vali ve DEDAŞ sorumluları derhal istifa etmelidir. Giden canların nedeni onlardır” dedi ve sürecin takipçisi olacaklarını söyledi.
‘Yaşam hakkınız taşıdığınız kimliğe bağlı oluyor’
Ardından konuşan Çiğdem Kılıçgün Uçar, yangının cinayete dönüştüğü Kelekê köyünde olduklarını belirtti. Çiğdem, konuşmasında şunlara dikkat çekti: “Bu ülkede yaşam hakkınız taşıdığınız kimliğinize bağlıdır. Bu başka yerde olsaydı bu kadar ölüm olmazdı, gördük ve deneyimledik. Olayın ilk anından itibaren belediye eşbaşkanlarımız, belediye çalışanlarımız ellerinden geleni yaptılar ve müdahale ettiler. Meclis’te bulunan arkadaşlarımız valiye ulaşmaya çalıştı ama ulaşamadı. Ulaşılamayan vali bugün bizden hemen önce buraya gelmiş. Vali, devletin Kürdistan’daki ihmallerini kapatmak için korumalarıyla buradaydı. Vali bugün buraya lazım değildi, yangın günü lazımdı. Burası engebeli bir arazi. Arazideki yangını söndürecek tek şey helikopterdi. Bunu sorunca da verilen cevap ‘gece görüşlü helikopter yok’ oldu. Fakat cenaze günü helikopter alçaktan uçarak cenazeye gelenleri tespit etti. İktidarın Kürdistan’da yürüttüğü politikaların adıdır bu. Bizler mücadeleye devam edeceğiz.
Kürdistan nefessiz bırakıldı
Yangın söndürme filosunun tanıtımı yapıldı. Yangın söndürme filosundaki helikoptere ‘nefes’ adı verildi. Fakat Kürdistan nefessiz bırakıldı, can aldı. Halkımız uzun zamandır yangın ve köy boşaltma politikalarına tanıklık ediyor. Kürdistan boşaltılmak isteniyor ama Kürtler yıllardır direnerek köylerini, topraklarını terk etmedi ve etmiyor. Hep birlikte yaralarımızı saracağız; bütün mekanizmalarımızla ve belediyelerimizle halkımızın yanında olacağız. Köylerde bulunan her bir ferdimiz sorumlular hakkında suç duyurusunda bulunsun.”
Yapılan konuşmaların ardından taziye ziyareti ile program sona erdi.