Okuma atölyesine katılanlar: Abdullah Öcalan’ın düşüncelerini tecrit edemiyorlar

  • 09:05 29 Mayıs 2024
  • Güncel
Rozerin Gültekin
 
İSTANBUL - “Özgürlüğe ses ver” eylemleri kapsamında başlatılan okuma atölyesinde yer alan DEM Parti milletvekili Newroz Uysal, “Sayın Öcalan’ın fikirleri okundukça, anlaşıldıkça paradigmasına inanan insanlar artıyor” derken, sosyalist feminist Feyzanur Yılmaz da “Tek bir kişiyi 4 duvar arasına sıkıştırmakla düşüncelerini tecrit edemiyorlar” dedi.
 
PKK Lideri Abdullah Öcalan’a özgürlük kampanyası kapsamında Almanya, Fransa ve İtalya başta olmak üzere dünyanın birçok ülkesinde PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın kitapları “Öcalan Kitapları Günü”  çerçevesinde okunarak tartışmalar yürütüldü. Türkiye'de de “Özgürlüğe ses ver” hamlesi kapsamında 25 Mayıs tarihinde İzmir’de okuma atölyesi başlatıldı. Marmara Bölgesi’nde de geçtiğimiz günlerde İstanbul’da startı verildi. Atölyeye katılan kadınlar, atölyeye dair değerlendirmelerde bulundu.
 
‘Sayın Öcalan’ın paradigmasına inanan insanlar artıyor’
 
Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğünün sağlanması talebinin güncel bir talep olmadığını yıllardır bu talebi dile getirdiklerini belirten Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) milletvekili Newroz Uysal, “Komplo sürecinden bugüne kadar Kürt halkının, dostlarının ve demokrasi güçlerinin en büyük taleplerinden bir tanesi Sayın Öcalan’ın özgür olması. Yıllar geçtikçe tecrit ağırlaştıkça Sayın Öcalan’ın özgürlüğü temel gündemlerden biri olmaya başladı. Öcalan’a özgürlük yılının ilan edilmesi, Öcalan’ı okuma günleri, Sayın Öcalan’ın fikirlerinin konferanslarda dile getirilmesi, savunmalarının farklı dillere çevrilmesi, özgürlük talebinin yayıldığını gösteriyor. Sayın Öcalan’ın fikirleri okundukça, anlaşıldıkça paradigmasına inanan insanlar artıyor. Sayın Öcalan’ın etki gücü arttıkça devletin tecridi derinleştiren politikası maalesef kendini daha çok hissettiren bir hal alıyor” dedi.
 
'Toplumun özgürlüğe kavuşması için elzem'
 
Okuma atölyesinin “Abdullah Öcalan’a özgürlük” kampanyasının bir parçası olarak organize edildiğini aktaran Newroz, “2023 Eylül ayı itibari ile Türkiye'de özgürlük kampanyasının startı verildi. Gemlik yürüyüşü, Özgürlük yürüyüşü, sivil toplum kuruluşlarının çağrıları, aydın ve yazarların imza kampanyaları gerçekleşti. Eylem ve etkinlikler çeşitlenerek devam ediyor. Sayın Öcalan’ı anlamak ve tartışma amacıyla TJA’nın yapmış olduğu programda yerimizi aldık. Sayın Öcalan’ın yaşanan toplumsal krizlere dönük çok yönlü bir bakış açısı ve çözüm önerileri var. Sayın Öcalan tüm sorunların ana kaynağını, kadının köleleştirilmesi ve kadın-erkek ilişkilerindeki iktidarcı akılda bularak bir paradigma oluşturuyor. Özgür eş yaşam, kadın-erkek ilişkileri, kadın-aile, kadının köleleştirilmesi konusunda Sayın Öcalan’ın yazılarını okuduk ve tartışmalar yürüttük. Sayın Öcalan’ın düşüncülerini kavramak ve öğrenmek sadece Sayın Öcalan’ın özgürlüğü için değil toplumun da özgürlüğe kavuşması için elzem. Önümüzdeki günlerde bu kampanya daha toplumsal bir şekilde yaygınlaşacak” ifadelerini kullandı. 
 
‘Bir kişiyi 4 duvar arasına sıkıştırmakla düşüncelerini tecrit edemiyorlar’
 
Atölyeye katılan Emekçi Hareket Partisi (EHP) üyesi sosyalist feminist Feyzanur Yılmaz da, atölyenin gerçekleşmesinden memnun olduklarını belirterek bu tarz bir araya gelişlerin toplumu bilinçlendirdiğini ifade etti. Feyzanur, “Sosyalist feministler olarak kadınların özgürleşmesi ilgili bu tarz atölyelerde buluşmayı çok önemli buluyoruz. Kadın erkek eşitliğinin sağlandığı bir yaşamda buluşmalıyız. Kürt kadın hareketinin ve dünyadaki kadın hareketlerinin gelişmesiyle bu özgürlüğü kazanacağımızı düşünüyoruz. Sosyalist feministler olarak da atölyede okunan metne katılıyoruz. Eş yaşam mücadelesini hep birlikte yürütüyoruz. Tecrit koşulları anayasaya aykırıdır. Anayasa tüm halklara eşit uygulanmalıdır. Tek kişiye özel olarak anayasa ihlal edilemez. Bu atölyede tecrit koşullarındaki Abdullah Öcalan’ın kadın hareketine verdiği bilinci hep birlikte okuduk. Abdullah Öcalan tecritte tutuluyor ama dünyanın her yerinde buluşmalar gerçekleşiyor ve bu metinlerle bilinç akışı tüm halka oluyor. Tek bir kişiyi 4 duvar arasına sıkıştırmakla düşüncelerini tecrit edemiyorlar. Burada kocaman halk hareketi var bu halk hareketi kadınlara ışık tutacak. Kadın özgürleşmesinin önüne geçemeyecekler. Omuz omuza mücadeleye devam edeceğiz” dedi.
 
‘En çok kadınların Abdullah Öcalan’ın kitaplarını okuması gerekiyor’
 
Anadolu Yakınlarını Kaybeden Aileler ile Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (ANYAKAY-DER) üyesi Türkan Acar ise İstanbul’da bu tarz okuma atölyelerinin artırılması gerektiğini dile getirerek, “Televizyonda, sosyal medyada Abdullah Öcalan’ın savunmalarının yer aldığı çalışmaları da halkımız takip etmeli ve bu şekilde eğitim almalı. Abdullah Öcalan kadını her zaman öncü olarak görüyor bunun için en çok kadınların Abdullah Öcalan’ın kitaplarını okuması gerekiyor. Abdullah Öcalan’ın kadınlara yönelik fikirlerinden dolayı mutlu oluyorum. Abdullah Öcalan, kadınlar kendini ilerletsin erkeklerin himayesi altında kalmasın diyor" dedi.