‘9’uncu Yargı Paketi’nin amacı kadın kazanımlarını gasp etmek’

  • 09:01 20 Mayıs 2024
  • Güncel
 
Rozerin Gültekin
 
İSTANBUL - İktidarın hazırladığı 9'uncu Yargı Paketi’nin başta kadınlar olmak üzere toplum için hangi tehlikeleri barındırdığına dair değerlendirmelerde bulunan EŞİK avukatlarından Yelda Koçak, “Yargı paketi demokrasi getirmek amacıyla yapılmıyor. Kadınların kazanımlarını gasp etmek, basının sesini kısmak, muhalefeti susturmak için yapıyorlar” dedi.
 
İktidar çıkardığı “yargı paketleri” ile şimdiye kadar kadınların kazanılmış birçok hakkını gasp ederken bu kez de 9’uncu Yargı Paketi’ni çıkarmaya hazırlanıyor. 38 maddeden oluşan 9'uncu Yargı Paketi’nin taslağında Türk Ceza Kanunu, Medeni Kanun ve Noterler Kanunu'na kadar birçok maddede değişiklik yapılması öngörülüyor. Söz konusu Yargı Paketi’nin taslağının, Kurban Bayram’ı sonrası Meclis’e gelmesi bekleniyor.
 
Yargı paketinde yer alan değişikliklerin nasıl sonuçlar yaratacağına dair Eşitlik İçin Kadın Platformu (EŞİK) avukatlarından Yelda Koçak, değerlendirmelerde bulundu.
 
‘Yargı paketi demokrasi getirmek amacıyla yapılmıyor’
 
Yargı paketinin temel kanunlarda değişiklik içerdiğine dikkat çeken Yelda, torba yasa anlayışıyla yargı paketlerinin hazırlandığını bunun toplumda kaygı oluştuğunu belirtti. Yelda, “Torba kanunun mantığına karşı çıkmak gerekiyor. Medeni kanunda, Türk Ceza Kanunu’nda, İnfaz Kanunu’nda değişiklik bir torbaya koyularak yapılamaz. Özel kanunlarda değişikliklerin yargı paketi adı verilen torba kanunlarla yapılması usulü hatalıdır. Bugüne kadar çıkan yargı paketlerinde mevcut yasalardaki kazanımlardan geriye gidiş söz konusu oldu. Yargı paketlerindeki amaç iktidarın kendini otoriterleşmesini sağlamlaştırmak için maddeleri tek tek kırpmak. Yargı paketi demokrasi getirmek amacıyla yapılmıyor. Kadınların kazanımlarını gasp etmek, basının sesini kısmak, muhalefeti susturmak için iktidar yargı paketi düzenlemelerini yapıyorlar” dedi.
 
6284 tekrardan hedef
 
İktidarın her yargı paketinde değiştirmek istediği maddeleri adım adım uygulamaya koymaya çalıştığını ifade eden Yelda, “2016 yılından bu yana boşanmaları önleme komisyonu raporunda yer alan kadınların kazanılmış haklarına yönelik bütünsel saldırıları yargı paketlerinin içine serpiştiriyorlar. 9’uncu Yargı Paketi’nde de bugüne kadar getiremediklerini bu kez getirmeye çalışıyorlar. 9’uncu Yargı Paketi’nde 6284 sayılı yasada değişiklik yönünde bir teklif var. 6284 sayılı yasada tedbir kararlarına, koruma kararlarına uymayanlar hakkında tazyik hapsi veriliyordu. 9’uncu Yargı Paketi’nde buna itiraz yolunu açıyorlar. İtiraz yolunu açmak demek 6284’ün en temel işlevlerinden biri olan önleyici ve koruyucu tedbir kararına uymama yaptırımının yolunu uzatmaktır. Bunlar kadınları hayatta tutmaya elverişli olan maddeyi değiştirmek anlamına gelir” diyerek 6284’ün tekrardan hedef alındığını söyledi.
 
‘Aile reisliğini yeniden getirmeye çalışıyorlar’
 
Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) kadınların evlendikten sonra artık erkeklerin soyadını almasını eşitliğe aykırı bularak iptal etmesine rağmen yargı paketinde aile birliği öne sürülerek bu kararın önüne geçilmek istenmesine dair konuşan Yelda, “Mevcut iktidar ne anayasaya ne Anayasa Mahkemesi kararlarına uyuyorlar. Soyadı konusunda AYM’nin vermiş olduğu karar kadınların hukuken verdiği mücadelenin sonucunda alınan bir kazanımdır. Yargı paketine koydukları madde ile sanki AYM kararı sanki hiç yokmuş gibi eski maddenin aynısı yazmaktır. Bu açık açık ben anayasaya de Anayasa Mahkemesi kararlarına da uymuyorum demektir. Kadınların eşitlik mücadelesini görmek istemiyorum ve görmezden geliyorum demektir. Eski kanunda yer alan ama şu anki Medeni Kanun’da olmayan aile reisliğini yeniden getirmeye çalışıyorlar” dedi.
 
‘Etki ajanlığı baskıcı ve otoriter bir zemin hazırlama düzenlemesidir’
 
Yargı paketinin yaşamın her alanını etkileyen değişikleri barındırdığının altını çizen Yelda, bu değişiklerden birinin de “etki ajanlığı” olduğunu söyledi. Yelda, şöyle dedi: “Etki ajanlığının bir benzerinin ön adımlarını dezenformasyon yasası ile yapmaya çalışmışlardı. Etki ajanlığı yasalaştığı durumda herkes etki ajanı olarak yaftalanabilir. Bu basını da sivil toplumu da yurttaşları da hatta bilimsel araştırmaları da ilgilendiriyor. Etki ajanlığı uygulamaya girerse dünya örneklerini sıraladığınız bir rapor sizin etki ajanı olmanıza sebebiyet verebilir. İktidarın istemeyeceği herhangi bir bilginin paylaşılmasının engellenmesi için yapılması planlanan bir düzenleme. Etki ajanlığı baskıcı ve otoriter bir zemin hazırlama düzenlemesidir.”
 
‘Adli suçları işleyenleri bu yargı paketiyle salmak istiyorlar’
 
“Kadın katillerini, istismarcıları, kadınlara şiddet uygulayanları, adli suçları işleyenleri bu yargı paketiyle salmak istiyorlar” diyen Yelda, “Örtülü aflarla saldıklarının yerine kendine karşı ses çıkaranları, gazetecileri, siyasileri, muhalefeti koyuyor. Torba yasa yöntemiyle yasaların yapılmaması gerektiğine yüksek sesle karşı çıkmak gerekiyor. Temel kanunlarda değişiklikler yapılmasını sıradan yasama faaliyeti gibi Meclis’e sunulmasına karşı çıkılması gerekiyor. Paketin Meclis’te onaylanmaması için Meclis muhalefetinin elinden geleni yapması gerekiyor. Toplum da getirilen değişikliğin başına ne getireceğini söyleyenlere kulak vermesi gerekiyor” ifadelerini kullandı.