Pelşin Çetinkaya-Gülistan Gülmüş

 

AMED - Yoğun baskı ve saldırılara rağmen hakikati açığa çıkarma mücadelesi veren Özgür Basın emekçilerine yönelik artan baskılara ilişkin değerlendirmelerde bulunan kadınlar, operasyonların gazetecilerin doğruyu yansıtmalarından kaynaklı gerçekleştiğini belirterek “Gözaltı ve baskıları kabul etmiyoruz, hakikatin yanındayız” dedi. 

 

İktidarın, Özgür Basın’a yönelik baskı ve saldırıları her geçen gün artarken, buna karşı tepkiler de yükseliyor. 

 

Amedli kadınlar, Özgür Basın’a yönelik saldırılara ilişkin konuştu. 

 

Sözlerine Özgür Basın’a yönelik saldırıları kınadıklarını söyleyerek başlayan Hasibe Yazdık, baskıların hakikati engelleme çabası olduğunu ifade etti. Hasibe, “Bu uzun süredir devam bir durumdur. Türkiye’de bütün basın etki altında. Özgür bir yayıncılık yapamıyorlar. Kürt basını tarafsızlığını koruyan bir çalışma yürüttüğü için sürekli baskı ve tehdit altında görevlerini yapmaya çalışıyor. Son süreçte yine, halkın gerçek ve özgür bir şekilde haber almasını engellemek amacıyla basına yönelik gözaltı operasyonları gerçekleşti. Biz bu gözaltıları ve baskıları kabul etmiyoruz. Özgür Basın’ın her zaman yanındayız. Doğruyu bize ulaştırdıkları için onlara minnettarız ve onlara yapılan baskıyı kınıyoruz. Siyasi, politik, ekonomik her alanda bir çöküş var. Bunu yandaş medya aracılığıyla kapatmaya çalışıyorlar. O yüzden basının üzerinde bir baskı oluşturmaya çalışıyorlar. Amaç halkın gerçekleri öğrenmesini engellemek” ifadelerine yer verdi.

 

‘Herkes her şeyi öğrensin diye çabalıyorlar’

 

Meryem Turan da, bsakıların amacının Kürt halkının doğru haberleri almasını engellemek olduğunu belirterek şunları dile getirdi: “Gözaltına alınan arkadaşlarımızın hepsi bizim sesimiz, dilimiz için çalışıyor. Kendi dilimizde onlar sayesinde bir şeyler öğreniyoruz. Onların gözaltına alınmasını kınıyorum.  Onların hiçbir suçu yok, işlerini yapıyorlar. Onlar herkes her şeyi öğrensin diye çabalıyorlar. Amaçları Kürt halkının haber almasını engellemek. Onların dilini yok edelim, onları birbirinden koparalım, hiç kimsenin birbirinden haberi olmasın diye düşünüyorlar. Kadın arkadaşlarımıza çıplak arama yapıyorlar."

 

‘Uzun yıllardır süren bir baskı var’

 

Sümeyye Kirici ise yapılan baskıların yeni olmadığına dikkat çekerek şu sözlere yer verdi: “Bu baskı yeni değil, uzun yıllardır süren bir baskı var. Konu Kürt basını olunca tecrit ve gözaltılar devam ediyor. Bizler de hem Kürt hem de kadın olarak gazetecilerin yanındayız ve bu yapılanları kabul etmiyoruz. Hakikati dile getirdikleri için baskının hedefindeler. Bir an önce bırakılmalılar.”

 

‘Cezaevlerinin sesini duyurmaya çalışıyorlar’

 

Gazetecilerin mesleklerine uygun bir tutum sergilediklerinin altını çizen Necmiye Yaşar “Tutuklanan kadın gazeteciler cezaevlerinin sesini tüm dünyaya duyurmaya çalışıyor. Cezaevlerindeki sesleri herkes duysun diye çalıştıkları için gözaltına alınıyorlar, onları kınıyoruz. Gazeteciler de meslekleri gereği ne ise onu yapıyorlar, bir suç işlemiyorlar. Gazetecileri serbest bıraksınlar" dedi.