Sistemi değiştirmek için alanlarda olacaklar
- 09:02 7 Mart 2024
- Güncel
Elfazi Toral
İSTANBUL - Kadınların sağlık hizmetlerine erişim sağlayamadıkları ve sağlıksız yaşam koşulları ile karşı karşıya olduklarını söyleyen SES üyesi patoloji teknikeri Halime Altan, sağlıkta ve yaşamın tüm alanlarında eşitsizlik ve cinsiyetçiliğe karşı söyleyecek sözleri olduğunu bu 8 Mart’ta iktidarı da sistemi de değiştirebileceklerinin altını çizdi.
Kurdistan ve Türkiye’de, erkek-devlet şiddeti her geçen gün daha da artıyor. AKP-MHP iktidarının kadın düşmanı politikaları nedeniyle her gün en az 3 kadının katledildiği Türkiye’de, erkek-devlet-yargı üçgeninde failler cezasızlık politikaları ile ödüllendirilmeye devam ediyor. Tüm bu politikalara karşı kadınlar ise bulundukları her yerde mücadele ve direnişlerini büyük bir kararlılıkla sürdürüyor. Erkek-devlet şiddetine, emek sömürüsüne, ekolojik yıkıma karşı seslerini alanlara çıkarak duyuran kadınlar, katliam politikalarına karşı da sokaklarda, iş yerlerinde, sendikalarda, kampüslerde ve daha birçok yerde bir araya gelerek örgütlü mücadeleyi büyütüyor. 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’ne giderken, kent kent, meydan meydan, sokak sokak, mahalle mahalle çalışma yürüterek maruz kaldıkları şiddete karşı örgütlü mücadele yöntemlerini tartışıyor.
Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) üyesi Patoloji teknikeri Halime Altan, 8 Mart’a ilişkin konuştu.
Kadınlara sağlıksız koşullar altında yaşam dayatılıyor
Sağlık emekçisi kadınların birçok sorunla karşı karşıya kaldığını belirten Halime, sağlık alanında kadınların görünür olabilmesi için çaba gösterdiklerini ifade etti. Kadınların her alanda ve her konuda karar vermeleri gerektiğini vurgulayan Halime, “Sadece sağlık alanında da değil, yaşamın tüm alanında emek veren kadınlar öznedir. Bunun için de çaba gösteriyoruz. Toplumda, kamuoyu alanında, sağlıkta yaşanan tüm eşitsizliklere ve cinsiyetçilere karşı söyleyecek sözümüz var. Sağlıkta dönüşüm adı altında kapitalist sistemin bize dayattığı koruyucu sağlık sisteminin ortadan kaldırılması, tamamıyla metalaşmış bir zihniyet adı altında insanları sağlıksızlaştırıp, sağlığa muhtaç etme politikaları uygulanıyor. Kadınların sağlıksız koşullar altında yaşamalarına neden oluyor” dedi.
‘Ekolojik sistem kapitalist sisteme evrildi’
Neolotik dönemden günümüze, kadınlara dair pek çok şeyin değiştiğini dile getiren Halime, “Kadınlar yaşam içerisinde doğurganlığı ve ebeliği doğa ile kurduğu bağ, şifacılıkla başlayan sağlık bilgisinin kadının elinden nasıl alındığını biliyoruz. Ekolojik sistemden kapitalist siteme evrildiğinde kadının kendine, emeğine ve sağlığına nasıl yabancılaştırılmak istendiğini biliyoruz. Ama ekolojik sistemin kapitalist sisteme evrildiğinden bu yana, tamamıyla evren bozulmaya başladı. Doğa ile özdeşleşmesiyle birlikte kadın, emek ve tedavi ile birleşti. Kendi yaralarını ve toplumun da yaralarını sardı. Sistem zamanla bu kazanımları yok ederek tamamen erkekleri şifacı etme konumuna getirdi. Kadını bu sefer de erkeğin yardımcısı olarak konumlandırdı. Eril zihniyet hakimiyetine girdi” şeklinde konuştu.
Sağlık emekçisi kadınların sayısı erkeklerden fazla
Günümüzde sağlık emekçisi kadınların sayısının erkeklerden çok daha fazla olduğunu kaydeden Halime, “Çünkü bunun yoğun bakım işi, temizlik işi, emek gerektiren işleri her zaman kadın üstleniyor. Toplumda kadının birincil gündemi temizlik, emek ve bakım olarak sıfatlandırılıyor. Bizim yürüttüğümüz yolda mekanizma bunun karşısında durabilmek. Her koşulda yaşam mücadelesinde biz kadınların da söz kurabilme gücümüz var. İnsan toplum olarak yaşar, toplumun ilk öznesi de kadındır. Kadın odaklı toplumdan ilk kopuş, hiyerarşik sistemin gelmesiyle olmuştur. Toplumun her alanında ilk etkinlik kadınla başlamışken, kapitalist sistem kadını bir şekilde devre dışı bıraktı” sözlerini kullandı.
‘Her anlamda eril tahakküm altındayız’
Yıllardır hastanede çalıştığını paylaşan Halime, “Çalıştığım süre boyunca sistem çok fazla değişti. Çok yol kat ettik. Kazançlarımız, kayıplarımız oldu. Hak edilen bir ücret hiçbir zaman olmadı. Sadece sağlık alanında değil, her alanda hak edilen bir ücret yok. Ülkemizde en ucuz şey sağlık oldu. Sağlıkta şiddet en yüksek konuma geldi. Görevi başında bir sürü sağlıkçı katledildi. Genel olarak baktığımızda sistemsel bir sıkıntı var. Ve bu toplumun her kesiminde göze batıyor” yorumunu yaptı. Çalışma alanında çok fazla zorluk ile karşı karşıya kaldığını aktaran Halime, “Bu süreçte iki çocuğum oldu. Doğum izni çok yetersiz oldu. Gerekli hijyeni sağlayamadım. Ücretsiz izne ayrıldığımda ise ekonomik anlamda zorlandım. Mesai saatleri çok yorucu oluyor. Her anlamda bir eril tahakkümün altındasınız” diye belirtti.
8 Mart’a çağrı
Sistemi değiştirecek gücün kadınlarda olduğuna vurgulayan Halime, “En cesur kadınlardır. Kadınlar kendilerine güvenirse çözemeyecekleri hiçbir şey yok. Bu yılki 8 Mart’ı biz kadınlar değiştirebilir. İktidarı da sistemi de değiştirebiliriz. Kadınlar her şeyi yapabilir. Bütün emekçi kadınların emek alanından vazgeçmemek, hak ve özgürlüklerini sonuna kadar sürdürmek, bunun mücadelesini sendikalarda ve alanlarda birleşerek mücadele etmek gerekiyor” sözleriyle tüm kadınları 8 Mart’ta mücadeleyi büyütmeye çağırdı.